[Bostandere]

Uluslararası Tarım Araştırmaları Danışma Grubu'nun (CGIAR) Washington'daki yıllık toplantısı, ortada sosyal adaletten gıda üretim teknolojisine kadar mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğundan bahsedilmesiyle açıldı.
Uzmanlar büyük çapta insanın, zorunlu göçün ortaya çıkması ve gelişmekte olan ülkelerde 40-50 yıl önce görülen geniş çaplı kıtlıkların yeniden görülmesi endişesi taşıdıkları uyarısında bulundu.
Artan ısının ürünleri etkilemesiyle fotosentez yavaşlıyor, bu da bitkinin büyümesini ve üreme kapasitesini etkiliyor. Gece ısısındaki her 1 derecelik yükselmede, pirinç hasılatı yüzde 10 düşüyor.
Soğuk bölgelerde üretim
Meksika'daki Uluslararası Buğday ve Mısır Araştırma Merkezi'nin çalışmasına göre, dünyadaki buğdayın yüzde 15'ini karşılayan Güney Asya'da buğday üretiminin 50 yılda yarıya inmesi bekleniyor. Öte yandan artan ısı, Sibirya ve Kuzey Amerika'nın kuzeyi gibi bugün ürün yetiştirmek için çok soğuk bölgelerde tarıma uygun alanların oluşmasına yol açacak. Aynı çalışma, buğdayın Alaska'nın bazı bölgelerinde yetişebileceğini de vurguluyor. Fakat CGIAR rakamları, bu bölgelerden sağlanacak ekstra ürünlerin, tropikal bölgelerde ortaya çıkacak açığı kapatamayacağının altını çiziyor. CGIAR'da şimdiden 'iklimden etkilenmeyen' çeşitler geliştirmek için araştırmalar yapılıyor.
Filipinli uzmanlar sellere rağmen hayatta kalabilen ürün çeşitleri yarattı bile. Yarı Kurak Tropik Bölgeler İçin Uluslararası Ürün Araştırma Merkezi ise, kuraklığa rağmen hayatta kalabilecek darı çeşitleri üretme araştırmalarını sürdürüyor. Bir de pirinçte yapılacak kökten değişiklikle, ürünün güneş enerjisini kullanmada daha verimli hale gelmesi projesi var. Pirinç bir C3 bitkisi. Mısır gibi diğer ürünlerse daha iyi bir fotosentez mekanizması olan C4'ü kullanıyor. Şimdi uzmanlar mısır gibi C4 kullanan pirinç çeşitleri üretme peşinde.
Kısaca, bazı bölgelerde şüpheyle karşılansa da genetik modifikasyon, dünya tarımının gelişmesi için kullanılan en önemli araçlardan biri haline geliyor.