Sönmeyen Ateş
Senin kadar yalnızdım.Sevdalara uzaktım.Aşka küskünlüğümü bilen var mıydı¿Hem bilseler bile kimin umurundaydı¿Mutluluk maskesini takıp sahte bir yüzle aldatmak o kadar kolaydı ki onları…Güldüm ve aldattım.
Oysa yüreğim ezberlediği hüzün şarkısını bilmem kaçıncı bin kez tekrar ediyordu sessiz ve derinde.Delice bir aşka tutulmayalı ne kadar olmuştu
kim bilir.Kaç zamandır terlemiyordu ellerim, kaç zamandır heyecanla çarpmıyordu yüreğim hatırlamıyorum.Günleri böyle, amaçsızca, umutsuzca tüketip gideceğimi düşünüyordum.O geceye kadar…
Sıradan bir geceydi, diğerlerinden hiç farklı değildi.Bir önceki gece gibi tüketilecek ve ertesi sabaha yine yalnız uyanılacaktı.Olmadı.Gece sönmeyen bir ateşe döndü birden.
Sana baktığımda gözlerinde başka hiç kimsede olmayan pırıltıyı gördüm.
Sanki yeniden hayata döndüm.Soluğum kesiliyordu, sesim titriyordu.Aşk bedenimi esir alıyor, beni acizleştiriyordu.Buydu işte, beklediğim buydu.
Bir hayal gibi geçip gideceğini sanıyordum önce.Öyle ya, bu kadar yabancıyken aşka, bir gecede teslim oldu.Yüreğim.Ve sen hayal değildin, en gerçekten daha gerçektin.
Şimdi bir başka yaşıyorum hayatı.Böylesine keyif doluysam bu senin sayendedir.Yediğim yemeğin içtiğim içkinin tadını daha iyi alabiliyorum
artık.Her güne seninle başlıyorum, her geceyi seninle tamamlıyorum.
Pencereden güneşle birlikte evime giren sensin.Bir yıldız kaysa gökyüzünden, dilek tutmak yerine senin adını söylüyorum.Adını söylerken
sanki en güzel aşk şiirini okuyormuşum gibi hissediyorum
Yalnızlığın üzerini kalın bir perdeyle örttüm.Gitmezsen o perde hiç açılmayacak.Gitmezsen, o gece yanmaya başlayan ateş hiç sönmeyecek
Kalacaksın biliyorum.Çünkü sende aynı ateşle yanıyorsun.Çünkü sen de
hüznü bir kenara bıraktın artık.Bu aşk bizi coşturuyor.Bu aşk bizi,
dünyaya meydan okutuyor.Öyleyse tut elimi ve yürüyelim bu sevdanın yolunda.Tutkuyla eriyelim birbirimizde.
Umutsun, hayatsın, cansın, aşksın.Bir gün biter hayatımız elbette.
Ama öyle sevelim ki birbirimizi, aşkımız bu dünyaya yadigar kalsın…
|