Komik Fıkralar14
HEPSİ BİRDEN
Bektaşi'nin biri cömertli* ği ile meşhur bir zengin ile tanıştı, ahbap oldu. Bektaşinin fakirliğini öğrenen zengin:
— Sana para mı vere* yim, bir at mı hediye edeyim, bir tarla mı ba* ğışlayayım, beğen be* ğendiğini... diye sordu.
Bektaşi:
— Parayı cebime yerleştirir, atıma biner, tarlama gi* derim, dedi.
TANIMIYORMUŞ
Temel ile Cemal çok samimi arkadaştılar. İçtik* leri su dahi ayrı gitmeyen bu iki arkadaş bir gün para yüzünden birbirleriyle mahkemelik olurlar.
Yargıç mahkeme salo*nunda karşısında Temel ile
Cemal olduğu halde durumu açıklar. Temel'in arkada* şından 6orç para aldığı halde geri vermediğini söyler. İddianame okunur, şahitler birbiri ardınca dinlenir ve söz Temel'e gelince:
— Ha pen pu uşaktan borç para almadum. der.
Cemal bir arkadaşına, bir de yargıca baktıktan son* ra:
— Ha sen penden para almadin mi?der.
Temel anlamsız gözlerle baktıktan sonra:
Hacim peğ, pen pu adami tanımayrum çi, ondan
para alayum... der.
Ha sen penu tanimay misun?
Tanimayrum tabii...
Cemâl, "Allah kahretsin!" gibilerden sağ elini yuka* rıdan aşağıya salladıktan sonra:
— Peçi öyleyse, pen de senu heç tanimayrum... der.
NEDEN YEMEZSİN?
Nasreddin Hoca Akşehir'e yeni geldiği sıralar parasız kalmış. Karnı da aç... Sokak* larda dolaşırken bir fırın görmüş. Yeni çıkan ekmek*lerin kokusuna dayanamayıp fırına girmiş, tezgâhın başın* daki adama sormuş:
— Bu ekmeklerin hepsi senin mi?
— Benim.
— Be adam, madem ki bu kadar mis gibi kokan ek*
meğin var, ne diye oturup da yemezsin!
|