Tek Mesajı Görüntüle
Old 04-24-2007, 10:54 PM   #1
*puMa*
Müstakbel Üye
 
*puMa* Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Apr 2007
Konum: Diye SorMaYıN
Mesajlar: 282
Teşekkür Etme: 18
Thanked 70 Times in 47 Posts
Üye No: 41076
İtibar Gücü: 1427
Rep Puanı : 3510
Rep Derecesi : *puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute*puMa* has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Arrow ißReTLiK ßi KoNu GerçKeTeN HeLaL oLSuN ßüYüK aDaM HaRßiDeN...

İngiliz kralı VIII. Edward İstanbul'a Atatük'ü ziyarete geldiği zaman,
Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce,
-"Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,
onu bilen birisini, yahut bir aşçı bulunuz !...dedi. Ve nihayet bu sofra

merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene
koydular...
Akşam kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun
oldu. Atatürk'e dönerek:
- "Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere'de
zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi. Sofraya hep Türk garsonlar
hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük
bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı.
Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral'a
eğilerek :
- "Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!"
dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün bu sözlerine hayran oldular. Atatürk
garsona da "vazifene devam et" emrini verdi.

Son düzenleyen: *puMa*; 04-24-2007, 10:58 PM..
*puMa* çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla