İmza atınca ağladım"
Beşiktaş’ın genç teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, çarpıcı ve samimi açıklamalarda bulundu. Sağlam, Fanatik Gazetesi'ne verdiği röportajda yuvaya geri dönüşünü, yeni sezonda nasıl bir Beşiktaş’ın sahada olacağını, transferleri, Delgado ve Ricardinho hakkındaki düşüncelerini anlattı. Bu röportajı sizlere akrtarıyoruz...
Kartal ilk sıradaydı
Yıllarca Beşiktaş’a futbolcu olarak hizmet ettim. İnönü’ye her geldiğimde taraftarların inanılmaz sevgisi ile karşılaştım. Beşiktaş’tan kendi isteğim dışında gönderildim. Profesyonellikte bu tür olaylar hep var. Teknik direktör olarak geri döneceğimi o dönemler düşündüm dersem yalan olur. Ancak önüme bir hedef koydum ve bunların arasında elbette Beşiktaş her zaman ilk sıradaydı. Bu kez hoca olarak takımın başına dönmem beni çok duygulandırdı, gurur ve onur verdi. Bu duygu yoğunluğu içinde ağladığım da oldu...
Anlayış farklı olacak
Takımın saha dışı olayları çok önemliydi. İlk olarak geçen yıldan kalan kötü alışkanlıkları, kontrol altına aldık. Benim için saha içi olayları çok kolay... Önemli olan saha dışındaki olumsuz etkiyi çevirip, takımı tıpkı daha önceki başarılı dönemlerinde olduğu gibi bir bütün olarak algılamak. Bunu çok iyi şekilde yaptığımızı düşünüyorum.
Delgado yerinde oynadı
Hall maçında Delgado istediği yerde oynadı. Ama yerini beğenmediğini söylemişse, kendi bileceği iş. Benim takımımda kimse, “Ben savunma yapmıyorum, şuraya koşmuyorum, burası bana göre değil” gibi sözler diyemez. Savunmayı en uçtaki adamdan başlatacağız. Sahada toplu ya da topsuz alanda mücadele edeceğiz. Rakibi her anlamda boğacağız. Bu nedenle kime ne görev verilirse yapacak. Şunun altını çizmek istiyorum. Biz de maç kaybedeceğiz. Ancak kaybederken bile alkışlarla sahadan ayrılacağız. Geçen yıl olduğu gibi kazandığımız maçtan sonra bile kimse öf-püf etmeyecek.
Ricardinho’ya bakın
Ben geldiğimden beri Ricardinho çok iyi çalışıyor. Daha önceki idmanlarda terlemediği söyleniyordu. Sanırım Rico hayatı boyunca koşmadığı, çalışmadığı kadar, koşup çalıştı. Beşiktaş’ta Rico, İbrahim Üzülmez, Rüştü, Toraman, gibi tecrübeli oyuncuların etkisi çok fazla olacak.
Transferlere gelince...
Biri forvet, biri de savunma olmak üzere iki futbolcu daha alacağız. 25-26 kişilik bir kadro ile sezona başlayacağız. Umarım tüm yabancılarımız ligler başlayana kadar hazır olur. Bir hesap yaptık. Ağustos ayı içinde tam 9 tane maçımız var. Bunları en iyi şekilde geçmemiz gerekiyor. Önce Şampiyonlar Ligi, daha sonra da Süper Kupa’da başarılı sonuçlar almalıyız. Kamp döneminden çok memnunum.
Stoper Nobre!
Açıkçası Nobre’yi savunmada hiç düşünmedim. Biliyorsunuz ben de forvet elemanı olarak geçmişte savunmaya çekilmiştim. Bu bir zorunluluktu. Belki bakarsınız benzer durum yaşanır, Nobre’yi de geride oynatabilirim. Ama forvette Burak’tan büyük beklentilerim var. Gökhan Güleç çok iyi çalışıyor. Batuhan bakmayın yaşı ufak ama büyükler gibi idman yapıyor.
Sistem önemli değil
Oyun 4-4-2 üzerine kurulu olacak. Oyuncularıma idmanlarda anlatıyorum. Ancak mutlaka böyle olacak diye bir kural da yok. Rakibe göre, sahaya çıkan futbolcuların durumuna göre elbette saha içinde değişiklik olacaktır.
Eleştiriye açığım
Özellikle basından hiçbir eleştiriye kızmıyorum. Yeter ki iş, hakaret ve kişisel konulara gelmesin. Bizler de insanız ve hiçbir insan her şeyi bilemez. Eleştirilerden faydalanıp, doğruyu bulma yolunda her şeye açık olacağız.
Rüştü büyük şans
Kaleci Rüştü Reçber çok değişik bir oyuncu. Gerek kendi takımında gerek ise milli takımlarda ortaya koyduğu performans ile kalitesini her zaman ortaya koymuştur. Rüştü bizim açımızdan da büyük bir şans. Tecrübesi, arkadaşlarına yaklaşımı, en geriden başlayarak sahaya hakim olmamızda bir numaradır.
Yönetim ile paylaşırım
Antrenörlük futbolculuktan çok daha zor bir meslek. Futbolcu iken, çıkıp 2 saat idman yapıp kenara çekilirsin. Ama hoca olduktan sonra durum çok daha farklı. Saha dışında yönetim ile her şeyi paylaşıyoruz. Her konuda fikirlerimizi açıkça beyan ediyoruz.
Hedefimiz Avrupa ancak...
Elbette Avrupa’da kupa kazanmak, final oynamak isteriz. Ancak bu sadece istemek ile oluşan bir şey değil. Gerçekçi gözle olaylara bakıyoruz. Yoksa çıkıp konuşmak çok kolay. Bugün Avrupa kupalarına baktığımızda şampiyon olan takımların imkanları, mali portreleri ortada. Arada sırada sürpriz yapan takımlar var tabii ki... Bunu belki biz de gerçekleştirebiliriz. Ancak çıkıp, ‘Şampiyonlar Ligi’ni kazanacağız’ diye konuşmak doğru olmaz. Temelleri sağlam atalım, yolumuza devam edelim, başarılı olmamamız için neden kalmaz. Sabır ve çalışmak bu yolda en büyük yardımcımız...
|