Bu sıralarda galiba bütün dünyada herkes kendi derdiyle meşgul. Çağdaş sömürgeci güçlerin büyük bir başarısı olmalı bu durum. Çünkü herkes kendi derdiyle meşgul olunca kimse kimsenin çığlığını duyamıyor. Böyle olunca da zulüm ve vahşeti tırmandırmak isteyenler kendilerini gayet rahat hissediyorlar. Beş yaşındaki, altı yaşındaki çocukların evlerinin başlarına yıkılması veya evsiz barksız bir şekilde sokağa bırakılmaları "dünya kamuoyu"nun gündeminde çok fazla yer işgal etmiyor. Vahşette sınır tanımayanlara karşı kimselerin sesleri yükselmiyor. Bu durumda, insani değerleri ayaklar altına alarak zulüm ve şiddet yoluyla saltanatlarını güçlendirmek isteyen gaddarların keyiflerine diyecek yoktur herhalde! Kendi açılarından böylesine mükemmel şartları ve rahat ortamları başka ne zaman bulabilecekler? Belki şimdiye kadar da pek bulamamışlardı. Böyle bir fırsatı yakalamışken de: "Fırsat bu fırsat!" diyerek savunmasız, masum insanların tepelerine füzeler, roketler yağdırıyorlar. Evler yıkılıyor, insanlar öldürülüyor ya da yaralanıyor. Bu vahşi saldırıya maruz kalanlar haykırıyorlar: "İnsanlık nerede? Niye görmüyor bu vahşeti? Niye duymuyor bu savunmasız ve sahipsiz insanların seslerini?" Bütün bunları haykırdıktan sonra sağlarına sollarına bakıyorlar, seslerine duyan bir kulak, çağrılarına cevap veren bir ağız göremiyorlar. Sesleri kayalara, ya da kendilerine yöneltilmiş tanklara ve toplara çarpıp geri dönüyor. Sessizlikten gelen bir ses adeta onlara: "İnsanlık kendi derdiyle meşgul, sen başının çaresine bak!" diyor.
arkadaşlar artık bu sessizliğe dur demenin zamanı gelmedi mi...bizler evlerimizde rahatlıkla çaylarımızı yudumlarken ya onlar ....Yeğenlerimiz, evlatlarımız, torunlarımız nasıl da gülümsüyor değil mi evlerimiz de......gelin birlik olalım bir çözüm bulalım da ırakdaki çocuklar da bizim yavrularımız gibi etrafa gülücükler saçsın ha ne dersiniz....yoksa siz kayıtsız kalmak isteyenlerden yanamısınnz.....gelin bişeyler yazın da en azından tarafınız belli olsun...
__________________
...............NeDEn..............
|