| 
 Düş
 doğrudur
 uzak yollardan
 karanlık dehlizlerden  geldik
 
 ayaklarımızı dikenler kanattı
 
 patikalarda tavşanların  gözleri
 gözlerimizin rengine bulaştı
 
 derin kör kuyularda sevgimiz
 tüketirken kendini
 
 yanımızda doğan güneş
 sabahlara kadar nöbet  tuttu
 kilise sokağında
 
 bu yüzden hiç ummadığın bir söz
 bu yüzden  hiç ummadığın bir kuş
 bu yüzden hiç adını bilmediğin bir aşk
 acıtır  kalbimizi
 
 doğrudur
 uzak kentlerin
 uzak insanları
 kucaklarken  bizi
 
 en yakın kentlerin
 en yakın insanalrı
 çürüttüler  avuçlarımızı
 
 ve ezgi parmaklarının ucunda
 kuytu bulutların renginde
 ararken köşe bucak bizi
 
 biz zümrüdü anka kuşunun kanadında
 bir o  dağda bir bu dağda
 kilise sokağında
 
 bu yüzden hiç ummadığın bir söz
 bu yüzden hiç beklemediğin bir kuş
 bu yüzden hiç adını bilmediğin bir  aşk
 çoğaltır kalbimizi.
 |