Bir gün bara süper bir kız gelir. Herkesin gözü kamaşır.Yine bizim o fıkra adamı kıza yanaşmak için bahaneler arar ve
- "Bir içki ısmarlayabilir miyim ?"
Bizim fıstık.
- "Tabi, neden olmasın."
Adam hayatından memnun, konu konuyu açar sohbet uzar, adam en nihayet.
- "Bu akşam beraber çıkabilirmiyiz?"
Yine aynı gülümseme.
- "Tabi, neden olmasın, hemen çıkabiliriz."
Bardan çıkarlar, kız kendi arabasıyla gitmeyi teklif eder.Kızın arabası muhteşem. Arabaya biner İstanbulun en gözde semtlerinden
birinde şahane bir villanın önünde dururlar. Bizim fıstık :
- "Hadi evime gelin..."
Adam gördükleri karşısında şaşkın, eve girerler.Fıstığın süper zengin olduğu kesin, evin içide göz kamaştırıcı. Bir müddet sohbetden sonra adamımız utana sıkıla...
- "Acaba bu gece benimle birlikte olurmusunuz..."
Yine o tatlı gülümseme.
- "Tabi, ama bunun bir bedeli olacak."
Adam çaresiz, iş buraya kadar gelmiş artık dönülmez.
- "Kabul, nedir bu bedel?"
Fıstık :
- "Saksafona beş milyon alırım."
Adam utana sıkıla.
- "Eh napalım, saksafonla başlayalım bakalım."
Bizim fıstık adama bir oral seks uygulaması yapar, adamcağız perişan dizleri titriyor.İş biter adam bir sigara yakıp koltuğa yaslanır
ve gecenin ilerleyen saatlerinde yaşayacaklarının hayalini kurmaya
başlar. O sırada gayri ihtiyari, bizim fıstığa:
- "Yav, senin saksafonun böyleyse kimbilir yatakta neler yapıyorsun"
Bizim fıstık gayet samimi ve içten bir ses tonuyla.
- "Ah birde bende amcık olsa İstanbulu satın alırdım valla..."
|