Ruslar, Kırşehir'de gösteri yapmak için bir sirk getirmiş.
Sirk gösterilerinin başlamasına kısa bir zaman kala maymun ölmüş. Yenisini
getirmeleri mümkün olmadığından, çare aramaya başlamışlar. Sonunda bir
Kırşehirli'ye maymun kıyafeti giydirmeye karar vermişler ve hiç
konuşmaması için sıkı sıkı uyarmışlar.
Kırşehirli, kafesine geçip, hoplayıp zıplamaya, çocukların attıkları
fıstıkları yemeye başlamış. Kendisini o kadar kaptırmış ki, zıplarken,
birden yandake aslan kafesine düşmüş. Can havliyle "imdaaat" diye
bağırmaya başlamış. Aslan, Kırşehirli maymunun kulagına eğilip "Çaktırma
lan, sus. Ben de Kırşehirli'yim" demiş
Ülkenin en zengin iş adamlarından birinin karısı ender görülen bir göz
hastalığından muzdaripmiş. Nerdeyse ülkenin tüm göz doktorlarına muayaene
olmuşlar,tabii sonuç alınamamış.
Derken bir gün hastanenin birinde iyi bir göz doktoru olduğunu
duymuşlar,ve hemen başvurmuşlar. Göz doktoru muayene etmiş ve
iyileştirebileceğini soylemiş ve bir müddet sonra kadın gerçekten iyileşmiş.
Bunun üzerine adam göz doktoruna tedavisinden dolayı müteşekkir
olduklarını, karşılığında kendisinin heykelini yaptırmak istediklerini ifade etmiş.
Gel zaman git zaman hastanenin önüne yapılan heykel tamamlanmış, törenle
açılacak. Heykel açıldığında görülmüş ki beş metrelik bir kaide, onun
üzerinde kocaman bir göz, gözbebeğinin tam ortasında da bizim doktorun
büstü....
Doktorun arkadaşları kendisine tebrik etmeye geliyorlar sırayla, bu arada
bizim doktor habire;
-Allahım sana çok şükür diyormuş
Arakadaşlarından biri dayanamayıp sormuş;
-Ya hastanenin önüne kocaman heykelin yapıldı, gururlanacağına ha bire
söyeleniyorsun deyince doktor;
-Şükrederim tabii, ya göz doktoru değilde kadın doğumcu olsaydım!!!
|