ufuksuz yollara düştüm
belli yol çok uzun
ve yorgun zaman ötelerde
uzaklaştıkça geçmişten
unutulacak acının sularıyla yıkanmış yüzüm
akacak aczin kirleri hasarlı gözlerimden
mahcubum kendime
yanlışları mayaladığım yüreğime mahcubum
diz çökse masumiyetim
uzar mı affın saçları
öper mi alnımdan itiraflarım
sonrası sökülür mü
soysuz aşklar için kurguladığım
intiharların dikiş izleri ömrümden
uyanır mıyım ıssız bir adanın
bembeyaz köpüklü kıyılarında
rüzgarın okşadığı tenim
ürperir mi yeniden
inanmak istiyorum dalgaların fısıldadığı
suyun billur sesine
hissediyorum
anların zarif parmakları
ipekten düşler örecek serime
ve ben tek tek salacağım omuzlarım üzerine mutlulukları..
|