Söylemek istediğim sözler var,
anlatılacak hikayeler anılar, yapmak
istediğim itiraflar...
Gücüm olsaydı da eski suçsuzluğumu
anlatabilseydim sana. Oysa tek haykırış
nefesim kalmadı şimdi. Anlatamasam da,
yüreğime kazımışım onları, soğuk *******e
sarılmışım. Anılarımda esen meltem rüzgarlarıyla
savrulmuşum, yorgun kaldırımları aklıma getirip,
yine uzak yollar başka yerler başka zamanlar
düşlemişim seninle beraber...
Anlatamasam da, acı verse de kopamamışım
senli günlerden. Pişman mıyım?
Asla. Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmamayı
öğrendim, yıllar önce. Her ne olursa olsun,
kararlarımın arkasında durmayı...
Ama içimde karşı koyamadığım, yüreğime yayılmasını
engelleyemediğim bir duygu. Özlem...
Bana ne oluyor bilmiyorum. Eski günlerin akışlarıyla
rüzgarları dize getiren, hırçın, karşı konulmaz,
sözünden dönmez, çaresizlik içinde. Korkuyorum...
Çünkü kendime bile itiraf bu hain duygu iliklerime
işliyor ve yüreğim parçalanırcasına özlüyorum.
Nerelerde şimdi giderken içimi dağlayan gurur?
Lanet olsun ki sen beni mahvederken sana karşı
koyamayacak kadar güçsüzdüm. Benliğimi aldın benden
ve benim yaptığım en büyük hata kendimi içimden
fışkıran sevgiye kaptıramamak oldu. Bunun için şimdi
bu kadar çaresizim ve diğer insanlara karşı
böylesine katı...
Ve sana sadece bu satırlarla ulaşabiliyorum göz
yaşlarımla beraber. Artık geri dönüşü yok bunun.
Mucizeleri ise hak etmiyorum...
"Keşke" o geçse yine beraber yürüdüğümüz yollardan
diyorum, "Keşke" demekten nefret ederek. Artık o
eski halim kalmadı hiç. Gözlerimde yanan ışık
çoktan söndü. Eski coşkusu yok yüreğimin.
Bedenim, bu kendinden nefret eden ruhu taşımak
istemiyor....
Sen ne yapıyorsun hiç bilmiyorum. Biliyor olsam
bile karşına çıkacak cesaretim yok. Biliyorum,
şimdi çektiğim ne varsa hepsini hak ettim...
Ve bir itiraf....
Asla göründüğüm kadar güçlü olamadım....
|