10-21-2007, 05:27 PM
|
#33
|
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,907
Teşekkür Etme: 70
Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12123
Rep Puanı : 59275
Cinsiyet : Erkek
|
Bekle Istanbul
nice güne umut
nice cana sevda
hıncahınç kızıl direnç
nice geceye şafak düşüren ülkem
yaşama tutkusu asılı saçlarında
görecek günün, sorulacak hesabın
çıldırasıya coşkusudur bu
koynunda büyüttüğün aşkların dili tutuşur
kekresi ham meyve tadı
gül damlası dudak
rüyası dal budak
yağmurun memesi bulut
kurak, çatlak toprak misali
damla damla içesim gelir
yarsız-yarensız kalsa da yürek
uğruna tutsak düştüm
sürgün edildim
kök salar içimde
filizlenip yeşeren düşler
tutunacak kulpu olamasa da zamanın
karınca yuvasında kaybolmak isterim
çakmak çakmak gözleri ateş böceği çocukların
kıvılcımlar düştükçe
söküp yüreği yerinden
sürüp isyanı namluya
bırakıp bu kenti ardımda
serçe gagasında yaş olup gidesim gelir
arsız-arlanmazın adına aşk dediği
bir gecelik pembe donuyla çöpe attığı
alkol artığı kirli kalıntılarına
kusarcasına tükürüp iğrencimi
daha sıkı sarılıp sevdaya
vurulup bir şafak vakti düşesim gelir
nar gülüşlü, kaya bakışlım
hıncımın kızıltısında sevda yangın mavi
sana acılardan süzdüm, ağulardan arttım
olancası bir yudum aşk
bir firari vurgun-talan yürek yarası
verilmiş sözüm, yeminim, andım var
umudum var gürgen yeşili
omuzlarımda yorulmuş düş yüzüm
yedi tepe ayak izlerim
bekle beni İstanbul
düşüp meydanlarına ölesim gelirl...
Meral Vurgun
|
|
|