Doğada sincap gibi yaşayabilen mutludur
Yeşilçam Ödülleri’nde kürsüye çağrılan Livaneli ile hem "Mutluluk"u hem de mutluluğu konuştu.
Zülfü Livaneli, 30’dan fazla filmin müziğine imza attı. Bunlardan sonuncusu olan "Mutluluk", katıldığı her festivalden, başka birçok ödülün yanı sıra "en iyi film müziği" ödülüyle döndü. Tempo dergisi, son olarak Yeşilçam Ödülleri’nde kürsüye çağrılan Livaneli ile hem "Mutluluk"u hem de mutluluğu konuştu. 3'te
Livaneli, şu sıralar yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
Zülfü Livaneli, 30’dan fazla filmin müziğine imza attı. Bunlardan sonuncusu olan "Mutluluk", katıldığı her festivalden, başka birçok ödülün yanı sıra "en iyi film müziği" ödülüyle döndü. Tempo dergisi, son olarak Yeşilçam Ödülleri’nde kürsüye çağrılan Livaneli ile hem "Mutluluk"u hem de mutluluğu konuştu.
n Film müzikleriniz arasında "Mutluluk"un yeri ne?
- Elbette "Mutluluk" filmine, müziklerini yaptığım diğer filmlerden daha yakındım. Çünkü film, benim hikayemden ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla romanı yazarkenki duyarlılığım film müziklerine yansıdı.
n "Mutluluk", kesişmelerle ilgiliydi. Ne tür kesişmelerden söz ediyoruz burada?
- Ben romanlarımda gündelik hayatta bir araya gelemeyecek, değişik katmanlara ait insanları buluşturuyorum.
n "Mutluluk"taki kesişmeler niye normalde yaşanmasın?
- Gündelik hayatta değişik katmanlara ait insanlar yan yana geliyor; ama birbirlerini anlama fırsatları olmuyor. Sosyal statüler yüzünden birbirlerine değmeden geçip gidiyorlar. Romanlarımda, bu statüleri aşacak bir ortak zemin oluşturmak istiyorum. Mesela "Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm" romanında, Stockholm’deki bir hastanede, genç bir sürgün ile o dönemin kudretli adamı buluşur. "Leyla’nın Evi"nde Osmanlı hanımefendisi Leyla Hanım ile Almancı Roxy aynı evi paylaşmak zorunda kalırlar. "Mutluluk"ta bir tekneye sıkışmışlardır. Bu romanlar gerçek hayatta rastlanmayacak bir mekan darlığı ve karşılıklı bağlanmalar yoluyla, statüleri aşıp insana, insanın özüne yönelme amacı taşıyor sanıyorum.
n Mutluluk, mutsuzluk... Bunlar nedir Zülfü Bey?
- Mutluluk bir ruh durumudur ve bence ölçüsü yoktur. Galiba mutluluk, mutlu olup olmadığınızı düşündüğünüz andır. Bence mutsuzluk, insanların birbirine acı çektirmesinden doğuyor. Eğer insan bir gün doğada bir sincap gibi yaşayabilirse, doğal olarak mutludur zaten. Ben beste yaptığım ve roman yazdığım zamanlar mutluyumdur. Şu sıralar da yeni romanım üzerinde çalışıyorum.
n Nasıl bir roman olacak bu?
- Thomas More’un "Ütopya"sıyla başlayıp Francis Bacon, Tommaso Campanella, William Golding’le devam eden türde... Bir ada yaratarak, toplum üstüne düşüncelerinizi bu mekanı kullanarak aktarıyorsunuz. Sait Faik’teki gibi bir ada şiirselliği değil bu... Politik alegori için bir araç. Bu yüzden bambaşka bir roman.
|