Konu: Ahmet Yozgat
Tek Mesajı Görüntüle
Old 07-24-2008, 11:15 AM   #551
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Gökyüzüne Yazılır Ağıt Nakaratları
Apostol'la İki Yüzüncü Sayfanın Dibacesi

1/:
Siz ey şiir sever aşkoğulları...
Seven ancak şiir yazmayı bilir,
Ol sebeple şol ülkede gümüş yüzlü hakanlar,
İpek tenlerine kadife kumaş bürünürler,
Muhariplerse gök demirler içinde görünürler,
Masallardan fırlayarak bir mancınık kepçesinde,
Ki isyankarların düzüne korku insin.
İner de...
Gökyüzünde yazılır kaçkın tarih pasajları,
Ve ağıtların ritmik nakaratları,
Günbatımına akan kırmızı ise mürekkebidir kalemin,
Yani bulutların beyazlığı anılarının çokluğundandır,
Bileninse sermayesi sayılır boylu boyunca bu sır.
Kısır bir kır döngüsüdür koçların,
Ve metrislerdeki koç yiğitlerin öyküleri.
***
Bilir misin ey şahım ıslık çalan çobanlar,
Neden küstürürler inleyen kavalları,
Rüzgarlar kadar hızlı ise hayaller dağda,
Aşk üstünedir ıslıkları ve sahicidirler de ondan...
2/:
Şiir buraya kadar...
Artık dem vakti Apostol’da.
Kadehime doldurduğum sisli,
Ve puslu,
Ve süslü duygularımdı bu gün,
Ya da bu gece...
Böyle bir hikayetti işte benimkisi de.
Tarihin en içrek anındaydım. Tam üstümde oluyordu devinim. Kum, kireç, toprak ve ağıt karma karışıktı. Ve konuşan bir manga kürek... Yürek de bir o kadar. Birkaç dakika ya var, ya da yoktu. Sonra koktu bir acılı küf. Hüf ki hüf! Açıldı kapı... Gıcırtıya karıştı boğa böğürtüsü misali bir ses... Girdi içeri Ramses... Urbaları baştan aşağı kızıl deniz. Bet beniz derseniz kireç mi kireç... İçecektik çaresiz. Keyifsiz bir dil burmasıyla başladık şiire...
***
Dedim ya pek keyifsizdim,
Yedek kafiye de kalmamıştı dağarımda,
Dört bir yanımda ise Kopt kopilleri...
'Lan Barba,” demedeydim, “ikiletme de doldur!
Çıldırtan şıradan olsun bu gece itin ölümü,
Rahvan atın ölümü ise sonuna kadar şeytan suyundan...'
Ne çıkar anasını satıyım?
***
Ve ey şiir ve aşk ve şah sever agamoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi de işte,
Aşk ve ölüm ve firavunluk üstüne...
Sürçi lisan ettikse...


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla