Konu: Ahmet Yozgat
Tek Mesajı Görüntüle
Old 07-25-2008, 09:32 AM   #1091
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Dalgalanır Aşkın Ucunda Vicdan+
1/:
Bir dalgalanma oluyordu alt ucundan vicdanın...
Şıra ilk kez geçiyordu imbikten. Kevser boğazdan... Ne menem işti bu içiş, bira dururken. Erimiştik biz de fenomen bir fermantasyonda. Ve alemlerin ucunda metalik maskeler gibiydik. Dim dik ve biraz da gurur... Duruyorduk ya bir yörünge ucunda hani... İsterdik ki hep ileri... Ama gel de kımılda. Çünkü henüz zamanı tanımıyorduk. Farkında mıydık lahuti mekanların? onu da bilmiyorduk. Ateş, sorguçlu başlarımızın önündeki aydınlık yolu aydınlatıyordu. Ara ara... Farklı kimlikleri sorguluyordu ilk yıldızın lordu. Ordu kılıçlarını biliyordu. Zamansız bir tarihten kaçan orfeistlerin imanı gevriyordu. Yalnız yaşamlarının alt ucundaydılar öncül kuarklar. İlk sadmenin kıvrıntıları da farklıydı galiba biraz sandığımızdan. Ki biz de arkaya bükülüyorduk. Kanı kaynıyordu bir hakanın...
2/:
Bir dalgalanma oluyordu alt ucundan vicdanın...
Yarandık yaşıtlarımıza. Yar adamlarının felsefelerine vurgunduk. Ancak onlara ve bana ve bize hiç benzemiyordu çevredeki türküler. Çın çındı metalik yankılar ateş kayalarında. Füsusul hikem diye bir kase çatlıyordu orta yerinden. Hikmetül beyansa şerh şerhti. Helezonik bir kırıntıyla yayılıyordu ilk yörüngeler. Sarsılıyordu kozmo duvarları her bir yanın...
3/:
Bir dalgalanma oluyordu alt ucundan vicdanın...
Gafildik boş beynimize uyarak. İlk cümbüşteki bilcümle kalabalıklar da ordaydı süklüm süklüm. Her biri bin bir köşeli. Her köşe sırçadan hançer... Kafalarının içine gömülüyordu sarı saçları yıldız analarının. Zaman sağdan sola mı işliyordu ne? Dakikalar fısıl fısıldı. Saatler adım aralık... Ancak... Söyledikleri her şey yalandı şiir ehlinin. Ve kendileri de yapaydı felasifede heyula evlerin. Yeni eflatuncu keşişlerin dişleri sivri taşlar gibiydi. Yani zarar vericiydi. Can emici, ciğer sökücüydü sadme ve ilk savruluş. Bir karışlık gidiş on binlerce karbon çağı. Önümüzde Kaf dağı... O sırada bir dalgalanma mı oluyordu ne? En alt ucundan kendini yontan vicdanların. Peleponnes taraflarında haşır neşir zulumat... Keşmir'de kalabalıklar başaklar gibi. Bini bir para kanın...
4/:
Dedik ya ey ehli şiir...
Bir dalgalanma oluyordu alt ucundan vicdanın...


Ahmet Yozgat
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla