Küfürden Haz Alanlar
meclisinin üslubu mu
yansıyor sokağa
uç noktalarda hayvan isimleri
dökülüyor ağzından
insanların koynuna
biri eşşek diyor birine
diğeri kalmıyor altında
köpek diyor, it diyor
iyice geriliyor sinirler
ne çaresizliktir ne düşmanlık
okumuşun da, okumamışın da
dilinden düşürmediği
bir garip diyaloğ sanatı
iki yolu vardır diyaloğa geçmenin
biri sokakta
biri okulda öğretilir
köpek bile doğururken
bir manga eniği
alıp veremediği ne ola
hayatta kalmak için mi
benzermiş sahibe
diğerleri de var hayvanların
koyun gibi peş peşe uçurumdan atlayan
geyik gibi kayalıkları mesken tutan
ve kurt gibi cilve yapıp boğazlayan
bir de çakal var ki
sürüsüyle dolaşır
aslanın altından çıkarıp alır leşi
inek gibi süt verenleri de vardır
otladığı yere dışkısını bırakır
tilki gibi tavuğa dadanan
ve fare gibi kemiren
yılan gibi soğuk olanları
ve bir de ataları var ki bunların
çakaloğlu çakal
köpekoğlu köpek
eşşekoğlu eşşek
itoğlu it... gibi kurt sürüsü
bu karmaşıklık içinde
suratın dönmemişse maymuna
iyice yıpranır sinirlerin
dil kurumları ne yapar bilinmez
hayvan severler de öyle!
hayvanı sever kürkünü giyerler,
doğayı sevenler de var
yetmişinden sonra resim yapanlara
ağzı açık bakarlar
hayvanlar elele verip kurtarmalılar kendilerini
insanların elinden, dilinden, fırçasından
hayvanlara bakınca da yarım ağız
biribirlerini parçalarken bile
anmıyorlar insanı
insan ayrıldı mı hayvandan
kim bilir
bildiğim birşey var ki
hayvan ayrıdır insandan
bunca korku varken içinde
ve bunca yürek yakan
nasıl defnedilir kötü sözler
dokunulmazlığı dururken dinozorların
Ercan Cengiz
|