Iki yahudi
iki yahudi arkadaş ticarete atılır ve o yıl haki renk kumaşların rağbet göreceği tiyosunu alırlar, bütün paralarını basarlar.aradan bir yıl geçer kimsenin kumaş aldığı sorduğu yok...bunlar kara kara düşünürler iflas ettiklerini düşünerek. sonra bi albay çıkar gelir ve askerlere beş yüz bin tane üniforma diktireceklerini söyler, depoya inerler kumaşları gösterirler albay beğenir fakat sadece albayın beğenmesi yeterli değildir.albay bi parça numune alır ve "yarın öğlen 12 ye kadar telgraf çekmezsem bilin ki kumaşları alacağım" der gider.
yahudiler heyecenla beklerler o gün hiç sabah olmaz alacak mı almayacak mı telaşıyla.
saat 11:30 heyecandan ölecekler neredeyse
11:45 kalpler duracak gibi
11:55 postacı sokağın başında görünür ve artık herşeyin bittiği düşüncesinde sonra bi umut belki başka birisine gidiyordur diye ama korkulan başa gelir postacı gelir kapıyı çalar.adam herşeyini kaybetmenin acısıyla aşağı iner kapıyı açar telgrafı okurken yüzü bi anda gülüverir:
-müjde moiz müjde. baban ölmüş.
__________________
|