Mecburiyet Caddesi..
Yine bekledim bu akşam, bakışlarım yollarda.
İstersen hemen gel, sürsün bir ömür boyu.
Ya da sen söyle, nöbet tutayım yıllarca!
“Bir gülümsemesi için, önünde diz çökerim.
Ruhuma sahip oldu, yosun kokuyor güzelim.
Yemeden içmeden kesilirim, göremeyince sultanımı.
Alıp başımı giderim, ateş sarmış başımı.”
Anlamsız bir telaş yaşanır,
mecburiyet caddesinde.
Birbirini kovalıyor insanlar,
adım sırası gelince.
Kimi maviyle bezenmiş,
boşa çekiyor kürekleri.
Masum duygular yükleniyor,
sevdanla taşıyor heybeleri.
Bütün sokaklar sana akıyor.
Seni beklerim, mecburiyet caddesinde.
Tel örgüler çekilmiş, dört yanıma.
Yıkamam utancımı, yırtamam bağrımı.
Dilime mani oluyor, tutuşmuş mantığım.
Zincir vurmuş sözlerime, eskimiş belalarım.
Set konmuş, yırtamam bağrımı, mantığımla vurulmuşum.
Mahkûmu olmuşum beynimin, dilime maniler koymuşum..
Koparılsın aramıza örülen, paslanmış kalın zincirler.
Mecburiyet caddesine yığılmış bir ömür, seni bekler.
Sökülsün ruhuma vurulan prangalar, yıkılsın taş duvar.
Yıllarca nöbet tutarım, sevdanla bezenir bütün yollar.
09.07.2007 23.30
__________________
Buraya Kadarmış ..
|