Sabır serdik, derin sulara!
Henüz yeni uyanmıştı ay.
Ve gökyüzü,
alevlerinin izlerini taşıyordu güneşin.
Lacivert bir yokluğun içine çekiliyorduk,
sırtımıza sardığımız misinaların güveniyle!
Hoş, gömleğimin cebinde birkaç dal da
sigara vardı.
Vira Bismillah edasıyla,
sabır seriyorduk derin sulara..
Yalan yoktu, birkaç sırdaş istavrit.
Birde, koluna takıldığım kardeşim!
Ona sorarsan, ava salınıyordu çaparinin kurşunu.
Her çekişte, çırpınan birkaç tuzlu su canlısı!
Aslında, kumsalda bırakmak istemiştim,
yüreğimde taşıdığım acı izleri.
Koyacak bir yer bulamadım!
Bir zıplama telaşıyla, yanı başıma çöreklendiler.
Biz ayrılamayız misali!
“Seni bırakmayız, nereye gidiyorsun cani? '
Olmaz ya!
Beyaz parlayan tüylerin yerine,
ayıkladığım kara rüyalarımı takıyordum.
Olta iğnelerinin ucuna!
Ne Hikmettir;
Nazire yaparcasına, her birine bir kısmet takılıyordu.
Suya gömdüğüm anlamsız kelimelere karşılık,
“Al benden de bu kadar” diyordu.
Karanlık kuytularda!
Aşka olan hasretimi bağladım, şamandıranın pimine.
Lanet dolu sözler fırlattım, körfezin en dibine.
Sabır çektim her kulaçta, acıdan sızlayan dilimle
Zahmetinin izleri kaldı, derisi soyulmuş ellerimde.
25.08.2007 23.00
Kamil Çağlar
__________________
Buraya Kadarmış ..
|