İnsan Doğumu
Seslen mezarın kalbinde yatan ölü.
Sen de kendini işit bu insan dilinde.
Sonra sel ol ve bahara koştur.
Nazlı bilinçler içinde kendini kucakla.
Ölümün rüyasına dal ve kendini kaderden al.
Götür, götürebildiğin kadar.
İnsanlar için nazlı bir sevinç ol.
Gözlerden çık ve ağlamaya ışık tut.
Dost ol gözyaşlarına.
Onları kedersiz bırakma.
Dualarımızın yersizliğinde atış yapan bu mermiler.
Bedene saplanan ölüm mü dersiniz?
Siz tuhafsınız.
Bu rüyada yüzleriniz eksik.
Emek içinde perişan olan aldatmacalar gibisiniz.
Galiba siz yoksunuz bende.
Ya da benim derinlerimi kaplayan o sihir gibisiniz.
Umut ekildi, tüm iştahıyla.
Kader çıldırmış gerçek gibi inledi durdu.
Her yere nam salan bu gökler inşa edildi.
İnsan hayalinden ötürü düştü ölüme.
Ölüm bir çiçek gibi yeryüzünü yapraklarıyla kapladı.
Sonra süzüldü bir yağmur damlası.
Cani olmuş,
Tüm kalıpların içine mahkum olan insan.
Her derdine savaş açmış, düşman gibi.
Dünya üzerine yazı yazılacak.
Sen, silik kalemlerden anlarsın.
Tıpkı yüreğine kederini yazamayan insanlar gibi.
Onlar iki çukur arasında kalmış bir krater.
Kendisini göklerin ateşinde kaybetmiş taşlar.
Her birinden yansıyan bir telaş,
Her şey,
İnsana insan olmayı anlatıyor.
Kudret Alkan
__________________
Buraya Kadarmış ..
|