Borç*
pıtraklar doğurduğun dal uçlarında
kılıca tahvil edilecek matem
sonsuzun çavlanına karışacak gecesi hüznün
tuza gelecek sinsi yumuşakça
tersyüz edeceksin bir gün uçurumu
kan izlerini geçmiş pençelerin
gömülecek o gün ölülerimiz
savrulacak küller taze bir yolculuğa
nedendir celladın ipinde bunca yağ
bunca sıyga neden
hayata eksik düşüyorsa son arzu
unutma yüklüdür yağmur
zemheri giydirme bir daha buluta
bitmemiş vaadi var suyun
ödenmemiş bir borç
bir sen
bir ben
bir de aşka! …
…..
(*) Ağustos sıcağında üşüyenlere, Word’de unutulmuş dizeler….
(24 Ağustos 2004)
Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|