Tek Mesajı Görüntüle
Old 11-03-2008, 04:51 PM   #40
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bir Yol Hikayesi

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Zordur anlatması
Yanar dinleyenlerin yüreği
Kan dolar gözleri

Doğumla başlayıp
Ölüme kadar giden
Uzun bir yol hikayesi
İlk kilometre taşında
Ağlamışım her insan gibi doğarken
Minicik bedenim yaşama
Merhaba dedi gözleri yaşlı

Yavaş yavaş büyürken
Olup bitenden habersiz
Çocukluğun verdiği masumiyetle
Koşturup oynamışım köyümün
Ah o köyümün patika yollarında
Dayak yemişim anamdan, babamdan
Sevgisiz değildiler elbette
Biliyorum beni çok severler
Yaşam şartları el vermedi
Meydan bırakmadı ki gösterecek
Hep yürekte saklandı sevgi
Geniş zamanlarda söylenecekti, hiç gelmedi o zaman

Bağ yok, bahçe yok, babam mı bırakıp gitmiş
Altı yedi yaşlarındayken yitmiş gurbet elde
Komşuların yardımıyla
Ben ve yorgun anam
Göçüverdik taşı toprağı altın İstanbul’a
Alt tarafı iki kişiydik, bir köşecik bulurduk yaşayacak
Bir gecekonduya sığındık, deniz de görüyor
Yeterdi bir göz oda, iki şilte
Hiç deniz görmemiştim Antep’te
Bu kadar çok su Allah’ım çok güzel
Şansımız dönecek burada, sevinçliydik
Hem de onbeş lira kirayla
Biraz pahalı ama olsun çalışır öderiz

Kilometre taşları ilerlerken
Okul çağında öğretmenimden
Dayak yedim haklı yada haksız
Sürüp giden arkadaş kıskançlıkları
Bir de kitap yok,defter yok,para hiç yok
Uzaklaştırdı beni okuldan
Kah güzel ve güleç, kah gözü yaşlı
Hüzün dolu öfkeyle
Yaşadım hiçbir şey anlamadan

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Gencim, laf aramızda yakışıklı da derler
Arşınlarken yolları duygulu, hüzünlü
Yüreğim sevgi dolu, elimden bırakmadığım umutlarım var
Terk etti sevgilim, aldanmış yüreğim
Gençliğin baharında boğuldum kanlı yaşlara

Zar zor bir iş buldum
İş hayatının zorlukları, türlü ayak oyunlarına
Kurban olmamak için gizli gizli ağlayarak
Kazandım, kazanıyorum tırnaklarımla ekmeğimi
Sıvadım kolları, umutluyum
Kendi ekmeğimi çıkarırım o yeter bana
Sıkmışım taşı damlamakta suyu
Çabalarım elimden geldiğince, yorulmam
Alın teriyle kazanmak bir başka güzel hani
Satıyorum deryaya karşı üç beş simit
Sohbet ederek martılarla, besleyerek balıkları

Akşamın alaca karanlığında, koyulurum yola
Elimde dumanı tüten iki ekmek
Temizlikten dönen yorgun anam
Bekler, kapıda gözleri
Böleriz yumrukla soğanı
Paylaşırız ekmeğimizi, emeğimizi

Daha henüz belki de yolun başında
Yarısı bile değil yaşananlar
Geri kalan kilometreleri
Bilmiyor henüz hiç kimse

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Bitip tükenmez anlatmakla
Başlamıştı karlı bir gün doğumla, ağlayarak
Son bulacak kara toprak ta bu hikaye
Herkes de farklı yaşanacak elbet
Çileler dünyası biz insanlar için
Tamamı anlatılamaz
Yaşanmışların ve yaşanacakların
Aynı zorlukta, umutlu yada umutsuz
Devam edecek sona kadar
Uzun bir yol hikayesi bu
Hem de çok uzun.
yaşıyorum
İşte ben de
Bir bitirirsem şu liseyi açıktan da olsa
Umutluyum, gülerim belki
Anamın gül yüzünde güller açar belki

Vapurla Üsküdar’ a geçerken görüp konuştuğum simitçi Hüseyin’in hikayesi
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla