Yakılır Hüzün
Neşe denen penceremin önüne
Tül perde misali çekilir hüzün
Güneş dolu her mutluluk gününe
Çayır çimen gibi ekilir hüzün
İlham perisini bulduğum bir an
Aşkın büyüsüyle dolduğum bir an
Sevginin içinde kaldığım bir an
Karşıma ansızın dikilir hüzün
Sen benimsin der de başka şey demez
Mutlu ağaçlardan meyveler yemez
Emsali yok,kimselere benzemez
Peşime peşime takılır hüzün
Gülsem bir an için dudağımda gül
Alevlenmiş korlar bırakır hep kül
Düğün dernek kurup eğlensemde bil
Bana kına diye yakılır hüzün
15.12.2004
Ertuğrul Şakar
__________________
Buraya Kadarmış ..
|