Kaptan Bravo
Günün birinde açık denizlerde yol alırken, gözcü seslenmiş direğin
tepesinden,
"heyyoooo, uzakta bir korsan gemisi göründüüüüüü...."
Bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış.
Kaptan Bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş,
"Bana kırmızı gömleğimi getirin."
Yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş...
Bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları
yenmiş...
Daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş
uzaklarda...
Kaptan Bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman
etmiş.
O akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken,
adamlardan biri kaptana sormuş:
"Kaptanım, niye savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz,
çok merak ettik de, bağışlayın sormakla bir kusur ediyorsam..."
Bravo soruyu cevaplamış:
"Şundan istiyorum evladım...
Eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez,
böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz."
Ortalığı bir sessizlik kaplamış, sadece denizin şıpırtısı ve rüzgarın
yelkenlere dokunuşu duyuluyormus...
Adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm be
de güm atıyormuş...
Şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam ON korsan gemisinin
yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş.
Mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık
alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.
Kaptan Bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış,
sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
"Kahverengi pantolonumu getirin bana"
|