Sel
Düşersem birbirine geçen halkalarına gözbebeğinin,
Aşk kırılırsa parça parça olursa içim;
Ben o taze baharınla yeniden sürgün veririm,
Her seferinde kendime.
Fışkıran her bir pırıltısında buğulanırsa şayet gözlerin,
Sen bir su olursun
Yeşeren her dalın ucunda damla damla dökülürsün içime.
Farklı her bir yüzüne bakarken,
Kalbim ne kadar da kırılgan bugün.
Neden hüznün beni kahrederken her seferinde kendime
Senin o başka başka yüzlerin düşer içime? ..
Ne çok yüzün kaldı şimdi! ..
Hayaller bile soluyor zamanla bak:
Yaprak dökümü mü? ..
Bir küçük esintiyle düşer altına için için tutuşan bir çınarın;
Kavrulan kabuklarını saklar,
/gün gelir/ gün gelir de
Neler anlatır kalanlara sevgili.
Senin yüzün
gül ve aşk
Seninle gülecekti hani? ../gülşeninde/
Şimdi ne taze bir bahar/ ne de yaşlı bir çınar
/ağlamaklı düşer bu akşam /
Yağmura yüklü gökyüzü içi kanar
Düşer bir bir...
/Anlaşılmak ne zor/
Sarılamamanın korkusu sardı her yanımızı
Bu gün hangi bir yüzündü senin sahi küsen bana? ..
Hangi yüzünün mahkumudur bedenim? ..
Kemale ermek için yüz yıl mı beklemek gerek?
/gerekse/
Yüz yıl senin her bir yüzünde ölmek
/varsın olsun/
Sen çal yine de..
Sana acımak mı? ..
/sevmek varken/
Seni bin yüzünle de olsa
/sevmek/
Bence budur işte.
İnce tellerindir senin neden çizmeden acıtır? ..
Her kayışında bedenimden geçen bu yayı kemanının.
/ruhumuza kıyarken/
Bu akşam bir yürek duruyor önünde
/kanamalı/
Geldin…
Kanattın…
Yavaş yavaş darmadağın ettin
/bıraktın tarumar/
Sen ey taşkını olan gönlümün
Sel.
Ali Arslan
|