Ada -düzyazı-
Gülmenin yasak olduğu ülkeden,gecenin dans ettiği ülkeye taşıdım gözlerimi.Kimsenin yıldızını saklamadığı ve kimsenin kendini aramadığı ülkeye...Sabaha kadar yollara düşülüp,yeni uçurumlar yaratılmayan; solmuş ve dağılmış yüreklerin olmadığı ülke...
Rüyalarımı kemiren ve sevgiyi dar eden “umut” vazgeçmiş davasından sanki.İnandırılmışlık havası hem sabahın gelişinde,hem de Semadirek`te gün batımında.Burada hatırlamak en büyük düşmanı insanın.Zamanla işinin olmadığı,kurtarılmamışları hatırladığın ve tabii “şu boktan ay”a bakıp şiirlerinden okuyamadığın,kendinden başka ne dost ne düşman bulabildiğin; dünyanın kıyısında,hayatınsa tam ortasında bir ada...
Nerede olduğum sorusunu sormaz oldum kendime! ..Yine eski alışkanlıklarım geldi aklım****urtulamadığım ve zaten bunu istemediğim alışkanlıklar.Kendini yitirenlerin benden çaldıklarını koymam gerektiğini hatırladım yerine.Korkmanın yaşamayı zorlaştırdığını da hatırladım.Korkmalı mı,korkmamalı mı bilmeden ve soramadan,yine Poseidon fısıldadı kulağıma...:
“Uyan gecenin aydınlık yüzü..Uyan ve var olanı değiştir; karanlıkları yaşanır yapmak,senin elindeyken henüz...”
Özkan Özdoğan
|