İlk Fırtınası Gönlümün
toz toprak çırılçıplak düşerken yükseklerden
dalgasına sarılıp diz döven okyanusun
doğruluşu iğreti doğrusuzca bir yerden
son titreyişi belki ruhundaki fanusun.
ateşte gezer akrep iğnesi cana değer
yokluğun kapısında varlığım kirli zemin
öksüzleşen hayattır dost gönlüne baş eğer
çarık çorap sevdası belasıdır özlemin
gök hamlesi kudretin kuruttuğu bedende
suların zilletine razı olmuş her toprak
kırılan parçaların çürüttüğü can bende
ipek için doğranır böcek ağzında yaprak.
ah bir lahzacık başım koyduğum güzel sine
uyuttuğum rüzgarlar fırtınaya dönüyor
bu gün bir gün yaşadım giderken öylesine
aklımı saran ifrit bende beni deniyor
gönül çelenlerine tüneyen körpe kuşlar
ateşten yuvalarda sefa sürsün gönlünce
toprağa isyan eder bağrımı ezen taşlar
en son mekanda duran ilk makama gelince
|