Anadolu
Bir zamanlar; uyumalardan önce...
Kurardım; tarihin o,toprak tadını...
Örenlerinin; nemli,sağlam,ıslak duvarlarını...
Sevdiğim kadını,öper gibi... öperdim.
İzlerken; eski uygarlıkların düşünü...
Ayak seslerini bile,duymaktayım...uluorta...
Gözlerönüne, açık...serilmededir:
Gizlisi saklısı olmayan bu toprağın, üzerinde;
Bahçe bellerken fışkıran tarihin...
Anlatılmaz heyecanı içindeyim!
Yazgısıdır,Anadolu’nun...tarihe analığı...
Bu topraklarda fışkırdı bereketi,Kibele’nin.
Bir yanda, eski ion kentlerinin büyüsü...
Bir yanda, gökkubbeyi taşıyan minareler...
Ve...tarihi; kendince yargılayan; bir rüzgar,
Dağıtmıştır! oraya-buraya...eski uygarlıkların,
Hüzün,düşün ve buruk artıklarını...
Ey! Eski uygarlıkları,tarihin...
Ve...paha biçilmez zenginlikleri...
Yolunuz düştü,bizlere...
Miras bırakılması gibi; zamanın...
|