Acının ettikleri...
Akşam iş dönüşü servisten inince,
Bir serinlik bir sızı girdi içime,
Sol başımda nokta ağrı vurdu dişlerime,
Soğuk soğuk terler tenimde!
Zor attım eve kendimi ağrılarımla,
Hanım yemek hazırlamakta mutfakta,
Oğlum çizgi film izlemekte,
Abdest aldım akşam namazını kıldım!
Hanım Allah razı olsun çay kaynattı,
Sıcacık boğazımdan inerken acı azaldı,
Seslere ışıklara ölüm emri verdim,
Uzandım koltuğa ışınladım maziyi!
Çocukluk yılları emziğimde acı biber,
Ağzımda ateş ağlarken emzik elveda der,
Sonraki yıllar sağ baş parmağımı emer,
Sol elimle de saçlarımı okşar uyurdum!
Genç kız halalarım vardı baba bir anne ayrı,
Eşeğe yüklerdik gübreyi döşerdik tarlayı,
Ders çalışırdım vardı *******i lüks lambası,
Derin derin nefes aldım özlemişim o kokuyu!
Çocukluk gençlik üniversite yılları,
TRT beyliğinden gördüm özel kanalları,
Telefon nerde her evde pullu mektup atılır
“Bak postacı geliyor” la sevinçle alınırdı!
İlk uçağa yirmi üçümde bindim İrlandalıyla,
İstanbul’a uçtum korku acemilik başımda,
O yıl ilk defa denizi gördüm Antalya’da,
Rahmetli annem az daha göndermiyordu korkudan!
Çay içmeye devam ederken acı oldu rahmetli,
Vücudum gevşedi gözlerim hüzünle nemlendi,
Bizim oğlanın uyku vakti geldi meyve yiyor
Mazimin bir dönemi ahla şiirimin içine yerleşti!
Safet Kuramaz
|