Tek Mesajı Görüntüle
Old 05-10-2009, 02:02 PM   #475
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Evrenin Işığıyla Oynuyorsun

Evrenin ışığıyla oynuyorsun her gün.
Sen, çiçeğe ve suya gelen minicik konuk.
Her gün bir salkım gibi ellerim arasında
ezdiğim o beyaz küçük baştan daha fazlasın sen.

Benzemezsin kimseye verdim vereli sana gönlümü.
Bırak yatırayım seni sarı soluk çelenklerin arasına.
Güneyin yıldızları arasında kim yazıyor adını dumandan harflerle?
Ah, bırak anımsayayım seni, olduğun gibi, daha oluşmadan önce sen!

Birden uğulduyor rüzgâr ve çarpıyor kapalı pencereme.
Gökyüzü karanlık balıklarla dolan bir ağ gibi.
Geliyor buraya bütün rüzgârlar ve kırbaçlıyor, evet, hepsi.
Soyunuyor yağmur.

Kaçışarak geçiyor kuşlar.
Rüzgâr. Rüzgâr.
İnsanın gücüne karşı savaşabilirim sadece.
Fırtına fırıl fırıl döndürüyor kasvetli yaprakları
ve çözüyor dün akşam gökte demir atan bütün kayıkları.

Buradasın. Ah! Kaçmıyorsun sen.
En son çığlığa kadar yanıtlıyorsun beni.
Kıvrıl yanımda, korkuyormuşsun gibi.
Gene de bazen gözlerin arasında bir yabancı gölge geçiyor.

Şimdi, küçüğüm benim, getiriyorsun şimdi de bana hanımellerini,
ve senin göğsün bile dolmuş kokuyla.
Üzünçlü rüzgâr dörtnal koşarken ve öldürürken kelebeği,
seviyorum seni, ve erik ağzında ısırıyor neşem.

Ne kadar da ıstırap verdi alışman bana,
benim yalnız, yabanıl ruhuma, herkesi korkutan adıma.
Ne çok baktık sabah yıldızının yanışına, öperken birbirimizin gözlerini,
ve üstümüzdeki alacakaranlık açarken dönen yelpazelerde.
Sözcüklerim düştü sana okşayışlardan bir yağmur gibi.
Haylidir seviyorum senin güneşte yanmış sedef bedenini.
Her şeyin hükümranı olduğunu bile düşünüyorum.
Dağların neşeli çiçeklerini getireceğim sana, tırmanan zambakları,
karanlık yemişlerini, ve öpüşlerle dolu orman sepetlerini.

Seninle, yapmak istiyorum
ilkbaharın bir kiraz ağacıyla yaptığını.
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla