NBA'e döneceğim

[Shekil]

Basketbol Milli Takımı'nın NBA patentli yıldızlarından Ersan İlyasova, Milwaukee Bucks'tan Barcelona'ya transferini NBA'de "daha sağlam bir gelecek adına soluklanma" olarak niteleyerek "Benim yuvam NBA. Oraya mutlaka geri döneceğim" dedi.

Milwaukee'den ayrılmasının kesinleşmesiyle birlikte Fenerbahçe'nin de gündemine gelen 2.06 boyunda ve 21 yaşındaki Özbek asıllı forvet, Barcelona'yı tercihini, "Avrupa'da daha büyük hedefleri olan bir kulüpte oynamak istedim" diye açıklarken, "Fenerbahçe de Avrupa'da her geçen gün daha çok tanınan bir kulüp. Ancak ben kısa vadede başarıyı amaçladığım için Barcelona'yı seçtim. Barcelona ile Euroleague'de bu sezon şampiyonluk mücadelesi vereceğiz. Ayrıca İspanya Ligi ACB de NBA ve Euroleague'den sonra Dünya'nın en çok ilgi gören üçüncü ligi. Dolayısıyla yaptığım seçimin doğru olduğunu düşünüyorum" yorumunu yaptı.

Avrupa Şampiyonası'nda ev sahibi İspanya, Yunanistan ve Fransa ile birlikte en iyi kadroya sahip dört ülkeden biri olduklarına da dikkat çeken Ersan şunları söyledi: "Aslında Avrupa şampiyonaları, Dünya Şampiyonası kadar zor geçiyor. Çünkü Dünya Şampiyonası'nda da, burada da 8 - 9 ülke aynı ayarda. Bu yüzden zorluk derecesi de en az Dünya Şampiyonası kadar yüksek. Bence kadro kapasitesi olarak şampiyonluk adayı ülkeler kadar güçlüyüz. Önemli olan, herkesin de dediği gibi Dünya Şampiyonası'ndaki takım kimliğini koruyarak, daha mücadeleci, istekli, dirençli ve hırslı olup, hedefe doğru 'sakin' adımlarla ilerlemek. Bunu başarabilirsek zirve yarışında en az biz de İspanya, Yunanistan ve Fransa kadar şanslıyız."

'Tanjevic süper bir Coach'

"Milli Takım'da Bogdan Tanjevic ile çalışıyor olmak bence oyuncular için büyük şans. Ondan her idmanda, her maçta birşeyler öğreniyoruz. Coach - oyuncu ilişkisinden çok aramızda bir ağabey - kardeş ilişkisi var. Onun en sevdiğim yanı da işini büyük bir ciddiyetle yaparken, insanları sıkmamayı başarması. Tanjevic, doğru ile yanlışı çok iyi analiz edebiliyor."

'Fark kalmadı'

"NBA ile Avrupa basketbolu arasındaki kalite farkı kapandı. Bunu en iyi geçtiğimiz yılki Dünya Şampiyonası'nda gözlemledik. ABD takımı, üst düzey oyuncularıyla gelmesine rağmen umduğunu bulamadı. Onlar da artık sadece hücum etmekle bir yere varılamayacağını, defansif anlamda da atılım yapmaları gerektiğinin bilincindeler."