![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ADANA
Yatmadığım bir oda, Kokusunu bilmediğim bir çiçek, Gitmediğim bir dağ, Yorgun uzanmadığım kumsal, Ağlayan bir karga İnleyen bir taş. Güzeli güzel yapan sevmek Adana: At arabaları, bisikletler, kamyonlar Traktörler, yayalar, el arabaları Otolar, giriyor birbirine dar sokaklarda; Aşlamacı şıngırdatıyor güğümünü Soğuk soğuk soğuk Soğuk aşlama. Bir kuş diyor ki ona, gül gibisin. Küçük, kırmızı yuvaları sever Benim yılanım, girer içlerine, uyur. Peki, ne yapar o zaman Tanrı gökte, Sonsuzluk sıkmaz mı onu? Durmuş, soruyor Ölüm olağan mı sence? Hayır diyorum, hayır Celladın işi ölüm. Adana: O özlediğim kent. Çocukluğumda ğaç altında yatardık Yaz *******i ve daima göçte; Biliyorum yıldızların sessizliğini Ama görmedim suskun bir ülke. Gözyaşı mı olmak istiyorsun ey ırmak? Düşmesini bilmiyor bu yaprak, Uçmasını bilmiyor bu kuş, Yürümesini bilmiyor bu çocuk, Sevmesini bilmiyor bu kadın, Yağmasını bilmiyor bu kar, Akmasını bilmiyor bu dere, Pek çok şeyi bilmiyor bu halk. Kar eriyor, dere çığlık atıyor Dolaşıyor otları, ağaçları inceden bir rüzgâr, İşte yine, doğa bu, güzelim ana Evrene kafa tutuyor ve hatta sana, ey ölüm! Yolları taştan Adana: Duruyor işte orda Ulaşıyor sıcak bir yaza, solgun bir güze.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|