![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2006
Konum: İsTanbuL
Yaş: 38
Mesajlar: 3,040
Teşekkür Etme: 15 Thanked 3 Times in 3 Posts
Üye No: 18755
İtibar Gücü: 2003
Rep Puanı : 2278
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Baykal: Anlaşılıyor ki Türkiye laiklikten sıkıldı
CHP lideri, türban tartışmasının üniversiteli genç kızların özgür giyiminden ibaret olmadığını savundu, “Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye laiklikten sıkıldı. “Birbirimizi niye aldatıyoruz. Laiklikten bunaldıysak, söyleyin kaldıralım” dedi. ![]() Güncelleme: 19:39 TSİ 23 Ocak 2008 Çarşamba ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, üniversite öğrencilerine türban yasağını kaldırma girişimine ilişkin soruları yanıtladı. Baykal, “Türban tartışmasının sadece bir grup genç kızın üniversitede okurken, özgür bir biçimde kıyafetlerini kararlaştırması sorunundan ibaret olmadığı, bunun ötesinde Türkiye’de anayasal sistemin geleceği ile ilgili bir arayışın bir tartışmanın yattığı ortaya çıkmıştır” dedi.Bir televizyon kanalında konuşan Baykal, “Aklı başında kimsenin insan hak ve özgürlüklerine ayrıntılı bir şekilde müdahale etmeyi doğru bulmasının mümkün olmadığını” belirterek Baykal, şunları söyledi: “Türkiye’de elbette herkes istediği gibi okuyabilmelidir. Üniversite eğitiminde kılık kıyafete bağlı olmadan özgürce Türkiye’de yaşanabilmelidir. Bunlar temel tercihlerdir. Bundan hiçbir kuşku yok. Buradaki önemli soru şudur: Biz sadece bugüne değil, yarına da bakmalıyız. Ülkeyi yönetenler, ülkenin devlet adamları, politikacıları, ülkenin nasıl bir geleceğe doğru yönlendirilmesi gerektiğini düşünerek davranmalıyız.” GÖRÜLDÜ Kİ BİR MADDEYLE OYNAMAK YETMEZ Deniz Baykal, anayasanın bu konuda temel bir çerçeve verdiğini, bu çerçeveyi temel alarak ülkenin geleceğini yönlendirmek gerektiğini ifade etti. Baykal, “Şimdi anayasa tartışması yapıldı. Çünkü bu konu anayasada bir değişiklikle çözülmek istendi. Engelin anayasadan kaynaklandığı tespit edilmişti. Anayasa Mahkemesi, AHİM, Danıştay kararlarıyla... O zaman bunu aşalım denildi. Bunu aşma çabaları bizi şu noktaya getirdi: Görüldü ki, anayasa bir bütündür, anayasanın sadece bir maddesiyle oynayarak, anayasanın tümünün öngörmediği bir sonucu elde etmek mümkün değildir” dedi. Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerinden birisinin laiklik olduğunu, yola bu ilkelerle çıkıldığını anlatan Baykal, “sorunun bu noktada odaklandığını, meselenin türban olmadığını” savundu. “Anayasanın 42. maddesine ve 10. maddesine bir madde koyalım” denildiğini, “Bu laikliği ihlal eder mi etmez mi?” konusunun gündeme geleceğini ve bunu aşmanın kolay olmayacağını kaydeden Baykal, aslında Türkiye’nin temel kuruluş anlayışının değiştirilmek istendiğini öne sürdü. “ÇIPLAK YA DA FESLE GELMESİN” MADDESİ OLMAZ Baykal, şöyle devam etti: “İki tane öneri var, Anayasada bu konuyu çözmeye yönelik. Birisi AKP’nin, diğeri de MHP’nin önerisi. AKP diyor ki, ‘Anayasanın herkese eşit öğrenme hakkını güvenceye alan maddesine bir madde ekleyelim, ceza hukukuna ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla yüksek öğrenimde kıyafet serbesttir diyelim, böylece bu işi çözelim’ diyor. Bu yaklaşımın çok ciddi anayasal bir problemi var. Anayasa düzeninde daha sonra yargı kararıyla da netleştiği gibi, üniversitede kıyafet serbestliği yok. Laik bir çağdaş anlayışa göre giyinmek mecburiyeti üniversiteye dayatılmış. Şimdi ‘üniversiteden bunu ayıralım’ dediğiniz zaman, ceza hukukuna ve genel ahlaka aykırı değilse, ‘mayoyla, çıplak gelmesin ya da fesle gelmesin ama türbanla gelebilsin diye madde koyalım’ diyorlar. Anayasayı siz bir ceza kanunu gibi bir noktaya çekemezsiniz. Anayasa ceza kanunlarının üzerinde bir güvence. Yani siz böylece bunu yaptığınız zaman, anayasada 3’te 2 çoğunlukla ve özel bir yöntemle yapılabilecek değişiklikleri sıradan bir çoğunlukla yapma imkanı getirirsiniz. Böylece anayasayı boşaltırsınız.” LİSE ÖĞRENCİSİNİN DİNİ İNANCI YOK MU? Baykal, diğer öneride “kamu hizmeti” kavramından yola çıkılarak kısıtlama getirilmek istendiğini, kamu hizmeti alanlar bakımından üniversite düzeyinde bir eşitlik sağlayalım denildiğini ifade etti. Baykal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu da ciddi anayasal problemler doğuruyor. Aslında kamu hizmeti alan veren ayrımı bizim anayasamızda olan bir ayrımdır. Anayasa vatandaşı temel alır ve düzenleme getirir. Siz kamu hizmeti yapanlara ayrı, alanlara bir başka insan hakkı düzenlemesini neye dayanarak vereceksiniz? Herkes dini inancının gereği türban takıyor diyorsunuz. Bunun için mi bu konuyu düzenlemeye çalışıyorsunuz? ‘Evet bunun düzenlemeye çalışıyoruz’ diyorlar. Hatta ‘siyasi simge olsa ne yazar’ lafına kızıyorsunuz ve diyorsunuz ki ‘siyasi simge dersek yanlış olur dini inanç gereği.’ Peki dini inancın gereği... Dini inanç sahibi olan sadece yüksekokul öğrencisi mi? Lise, ortaokul, ilkokul öğrencisinin dini inancı yok mu? Ailesinin dini inancı yok mu?” BU HAKKI DOKTORLARA DA VERMEK GEREKİR “Hemşire ve doktorlara bu hakkı vermeyeceğiz” denilemeyeceğini de ifade eden Baykal, olayın “ciddi görülmesi” gerektiğini söyledi. Baykal, “Türkiye’de laikliğin bir değeri, anlamı var. Şimdi şu, bu gerekçeyle laiklik ilkesini delmeye başladığımız zaman, bilelim ki, bunu bir yerde tutmak mümkün değildir. Laikliğin özünü tartışma noktasındayız. Şimdi geldiğimiz nokta odur. Yani ‘şu anda söz konusu değil’ diyor... Ama pek çok insan ‘elbette öyle olacak’ diyor. ‘Kamuda da, lisede de takacak’ diyor” diye konuştu. LAİKLİKTEN BUNALDIYSAK KALDIRALIM Baykal, “Birbirimizi niye aldatıyoruz. Laiklikten bunaldıysak, laiklikten şikayetçiysek söyleyin laikliği kaldıralım. Daha iyi bir ülke olacağımıza inanıyorsak laikliği kaldırın kardeşim. Kenarından, köşesinden kemirmeye kalkmayın. Kenarından köşesinden kaldırarak kimse kimseyi aldatamaz. Olayın özü budur” dedi. Deniz Baykal, Başbakan’ın geçmişte laikliğe karşı çok açık ve net tavrı olduğunu da savunarak, “Bu gidişin altında neyin yattığını görmezlikten gelinemeyeceğini” söyledi. DİN DEVLETİNE GİDİŞİ GÖRMEYENLERE HAYRANIM Anayasanın 80 maddesinin değiştiğini, yeni bir anayasa yapılmak istendiğini, bundan sonra kimsenin elini kolunu bağlamayacak bir anayasa yapılacağını, bu anayasanın Türkiye’yi yeni bir döneme doğru götüreceği görüşünü dile getiren Baykal, “Türkiye, din devletine mi gider diyorsunuz” sorusuna, “Bunu görmeyenlere hayranım” karşılığını verdi. Baykal, bir başka soru üzerine, bir süre sonra sokakta başı açık dolaşmanın güç olmaya başlayacağını, ülkeyi yönetenlerin atacağı adımlarda ülkenin 20 yıl sonra nasıl bir noktaya geleceğini düşünmesi gerektiğini söyledi. Baykal şöyle konuştu: “Anayasanın ihlali imkansız değildir. İhlal karşısında denetim mekanizmalarının, Anayasa Mahkemelerinin görevini yapamaması da ender rastlanan bir olay değildir. Yani bunlar yaşanabilir ama benim işaret etmeye çalıştığım, bütün bunların yepyeni bir rejim anlayışına taşımakta olduğudur. ![]() Burada söz konusu olan artık bir türban filan değildir. Rejim sorunu haline geliyor bu iş. Böyle ürkek ürkek, ‘efendim sadece üniversite için istiyoruz, sadece kamu hizmet alanları için istiyoruz’ söyleminin geçerli ve kalıcı olmayacağını artık herkes görüyor. Yeni anayasa yapalım iddiası, anayasayı değiştirelim değil, aslında bu sorunu aşmak için ortaya atılıyor. Yeni bir rejim arıyoruz biz, laikliğin artık belirleyici olmadığı bir yeni rejim arıyoruz. Oraya girdik mi 20-30 yönetilirsek nereye geliriz, onu yaşar görürüz.” DAVA AÇILIRSA ANAYASA MAHKEMESİ NE YAPAR? Baykal, bugünkü anayasaya göre, “yapılacak bir anayasa düzenlemesinin anayasanın özüne, ruhuna, bütünlüğüne, değiştirilemez maddelerine aykırı olacağının açık olduğunu” iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ortaya atıldığında ‘AKP’nin anayasacıları’ diyor ki, ‘tamam öyledir, aykırı diye Anayasa Mahkemesine götürebilinir ama Anayasa Mahkemesi sadece usulden denetleme yapabilir, esası denetleyemez.’ Böylece demiş oluyor ki, ‘Esası anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi esası gerçekten denetleyebilse haklısınız, anayasaya aykırılığı gerçekten tespit edecektir... Ama onu yapması mümkün olmadığına göre, usulden denetleyeceğine göre, anayasa denetiminden kaytarılır, by pass edilir, Anayasa Mahkemesi’nin arkasından dolanabiliriz’ demek istiyorlar. Bu yaklaşım, anayasanın çok temel sütunlarından birinin yıkıldığını kabul ediyor ama ‘başarırız’ demek istiyor. Şöyle bir tartışma yaşanıyor, ‘Acaba Anayasa Mahkemesi anayasanın herhangi bir maddesine, değiştirilmesi teklif dahi edilmez bir maddesine, açıktan aykırı olan bir anayasa değişikliği önüne geldiği zaman ne yapar? Çünkü, aslında böyle bir değişiklik teklifinin yapılamamış olması lazım. Usule aykırılık kavramı içine Anayasa Mahkemesi belki de, bilemiyorum tabii... Teorik olasılıklar üstünde duruyorum, şu anlayışı yerleştirebilir: Böyle bir teklif meşru olarak yapılabilemez.” TÜRKİYE, LAİKLİK SAYESİNDE DÜNYADA 1 NUMARA Baykal, böyle bir düzenlemenin “laiklik tartışmasına maruz kalmamasının mümkün olmayacağını ifade ederek, Anayasanın değiştirilemez 2. maddesine o değişikliğin uygun olmadığını, aykırılığını düşünmenin mümkün olduğunu söyledi. Baykal şöyle dedi: “Buna aykırı bir kanun teklifi yapılamamış olması gerekir, mütalaası verilebilinir. Verilir verilmez... Bilmiyorum, ben işin hukukuyla meşgul değilim, siyasetçiyle meşgulüm. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye laiklikten sıkıldı. İktidardakiler laiklikten sıkılmışlar, bunalmıştır. Bir arayış var. Bu arayış iyi midir, kötü müdür? Böyle bir sürecin içinden geçiyoruz. Bütün bunların gereksiz, yanlış ve sakıncalı olduğuna inanıyorum. Bunlar Türkiye’nin gerçek meselesi değildir.” Deniz Baykal, dünyanın Türkiye’ye baktığı zaman Atatürk sayesinde “hem Müslüman, hem laik olmasını, demokrasi, eşitlik, çağdaş hukuk düzeninin kabul edilmiş olmasını, AB ile entegrasyona yönelmesini, eğitimin yaygınlaşmasını” saygıyla karşıladığını anlattı. Dünyanın, “Bunlar hiçbir başka Müslüman ülkede yok” dediğini belirten Baykal, “Bizim beğenmediğimiz, sıkıldığımız, rahatsız olduğumuz, mümkünse bunu atalım dediğimiz o laiklik var ya onun sayesinde Türkiye dünyada 1 numaradır. Clinton geldi, ’21. yüzyılı siz belirlersiniz’ dedi. Şimdi, biz kendi içimizde bundan sıkıldık, ‘Laikliği ortadan kaldıralım, Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyalım...’ Bunlar yapay olaylar. Bunlar gözümüz gibi sahiplenmemiz gereken olaylar” dedi. MENDERES VE DEMİREL BUNLARI YAPMADI Baykal, “Türkiye’de gizli bir gündem var mı?” sorusu üzerine, şunları söyledi: “Eskiden ‘gizli gündem var’ diye düşünülüyordu, bunlar ortaya çıktı artık. Başlangıçta ‘yoktur’ denilen şeyin var olduğu, başka bir şeyin olmadığı ortaya çıktı. Bu iktidarın ikinci döneminde ortaya çıkan siyasi tablo, cumhurbaşkanlığı sorununun çözülmüş olması, ona bağlı olarak YÖK Başkanı’nın, yakında göreceğiz yargı organlarının da değişecek olması... Bu tartışmayı biz biraz erken yapmaya çalıştık, uyarmaya çalıştık. O tartışmanın şimdi doğal sonuçları yaşanıyor. Yüzde 42 ile Ecevit hükümet olamadı. Menderes, Demirel yüzde 50-60 aldılar. Hiçbirisi Türkiye’nin anayasal düzenini değiştirmeye yönelmedi. İlk kez, maalesef, din siyasetin içine tehlikeli biçimde sokuldu. Din çok önemlidir, çok saygı değerdir, günümüzde önem kazanmıştır. Onun çok önemli olması ondan kaynaklanan yanlışların yapılmayacağı anlamına gelmez. İnançlar, din, İslamiyet, ibadet tamam ama ne olur, yobazlığa, ölçüyü aşmaya, dini siyasete, hukuka, eğitime taşımaya ne olur izin vermeyin. Bir gidiş varsa buraya doğru bu çok tehlikelidir. Şimdi öyle bir gidiş var ve gayet bilinçli olarak yapılıyor. Buraya doğru gidiyor. Şimdi siz yavaş yavaş başlarsınız. ‘Devletin başına bir Müslüman cumhurbaşkanı seçilsin’ demeye başlarsınız. Bu işlediği anda kırılmaya başlar vazo. Vazo kırılmaya başlamıştır.” CHP GENEL MERKEZİ’NDE AŞURE GÜNÜ Baykal daha sonra, CHP Genel Merkezi’nde Muharrem Orucu’nun sona ermesi nedeniyle, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da pişirilen aşureyi dağıttı. Baykal’ın çağrısı üzerine, Alevi örgütleri temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda partili de aşure dağıtımı için parti genel merkezine geldi. Ankara Hüseyin Gazi’deki Alevi Derneği Dedesi Cemal Mutluer’in okuduğu duanın ardından, Baykal, kazanın başına geçerek aşure dağıttı. Baykal ilk aşureyi Alevi dedelerinden olduğu belirtilen Zeynel Erdoğan’a verdi.
__________________
TυяKѕ™ ѕιуαѕєт мєу∂αηı вöℓüм кυяαℓı :gunsmilie: Her Hakkım Saklıdır ® |l|lllll|lll||ll||lll ²¹°¹³²¹³ °¹²¹³¹³ ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|