![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir çocuk oyuncağıydı İstanbul
İstanbul gözlü çocuğun ellerinde Düştü… Kırıldı aynası Kırıldı bin bir yerinden Yapıştırıldı pul pul Bir ah! Duyuldu derinden Kalır mıydı İstanbul Kalır mıydı aynısı Bin bir gözüyle bakıyordu artık İstanbul İstanbul gözlü çocuğa “Hayâl-meyâl” dese de Koskoca bir yalandı hatırlamadığı Eve geç gelirdi babası Sebep; falan-filândı Önünde rakı masası Elinde falakası Tir, tir titrerdi İstanbul gözlü çocuk İçinde yangın yeri Yangın yeriydi sobası Kıştı, soğuktu, tir tir titrerdi ayakları Ve kulaklarında sayardı İstanbul Dayakları Çok geçmedi, dayanamadı, göçtü anası Ve bir öğlen vakti duyuldu salâsı Ne zaman ezan sesi duysa İstanbul gözlü çocuk Ne zaman ezan sesi Beş vakit İstanbul Musallası Sevmeye hakkı olmadığını bile bile sevdi İstanbul adlı bir kızı Düşlediği de küçücük bir evdi İstanbul dört duvar Dört duvar mahrem On yedisini bile beklemedi deprem Dört duvar sevdi İstanbul adlı kızı İki damla İstanbul düştü gözlerinden İstanbul içinde bir sızı Kâh dolaştı renkleri kâh baktı siyaha Sadece Sadece İstanbul kırmızı… İki damla İstanbul düştü gözlerinden Kaç İstanbul türetti Bir İstanbul belirdi düşlerine İstanbul’a da yetti Nihayeti bir biletti Bir sinema çıkışı attı cebinden İstanbul edeceğini etti Doğuya gitse Çin’de doğuyordu İstanbul Sessiz sedasız içine doluyordu Ne zaman nefessiz kalsa Bir solukta İstanbul Bir soluk içinde boğuluyordu Yalancı mutluluklar diyarıydı İstanbul Tüm sahte mutluluk İstanbul’da tozutuyordu Yirmi dört olsa da ayarı Bir saptın mı İstanbul’a Bir saptırdı mı İstanbul İstanbul kadar bozuluyordu İstanbul tavernasında “Çın, çın” kırılıyordu tabaklar Suskun kalan şahitleriydi kirli ellerinde ak sokaklar “Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” Masalını anlatıyorken dudaklar Birileri kaymağını yiyordu İstanbul’un Birinin başında patlıyordu kabaklar Kurtulmak vardı İstanbul’dan İstanbul bir düştü Boğazından geçti köprü Köprüden geçti İstanbul Köprüde niceler ölmüştü Kırıldı bin bir yerinden Atladı İstanbul’a düştü Kurtulmak vardı ya İstanbul’dan İstanbul başına üşüştü… İstanbul Bir Düştü…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|