![]() |
![]() |
#1 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1298
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kedi ve Oyun
Sizinle oyun oyun oynamak, kediler için en az yiyecekler kadar önemlidir. Onun küçük tüylü yüzünü sabahın erken saatinde yüzünüze sürmesiyle, birlikte oyunlar oynayamadığınız zamanlarda bir bebeğinkini andıran çığlıklarıyla oyuncu kedinizi tanırsınız. Elbette ki kedinizle oynamak sizin için de eğlendirici vakit geçirmek demek. Ama her zaman bu vakti yaratmak da mümkün değil. Oysa kedilerin yaratıcı olabilmeleri için insanlarla birebir yakın ilişkiye girmesi gerekir. Bunu bilen sahipleri kendilerini suçlayıp, küçük kedilerine oyuncak arayışına giriyorlar. Daha fazla para verilen oyuncağın daha iyi olduğu düşünülerek, son zamanlarda moda olan otomatik oyuncaklara yönelenler de oluyor. Sanki oyuncağa ne kadar çok para verilirse, suçluluk duyguları o kadar çok azalıyor gibi hissediyorlar. Oysa tamamen yanlış bir yoldalar. Kediler tırmanacakları, bol hareket edicekleri, durup durup tekrar başlayacakları oyunları tercih ederler her zaman. Otomatik oyuncaklar onlar için fazlasıyla pratik ve kolay. Yüzyüze konuşun: Böylelikle birbirinizi çok daha iyi anlamaya başlacaksınız. Her gün çok az da olsa bir süreyi göz göze sohbete ayırın. Kedinin göz hizasına gelebilecek şekilde bir konum alın. Konuşurken "Kedi Sesi" ni kullanın. Yani yumuşak ve normalden daha yüksek. Kendinizi aptal gibi hissetmeyin. Sık aralıklarla kedinin adını telaffuz edin. Ams sakın bağıran bir ses tonu kullanmayın. Kedinin gözlerini takip edin. Eğer yumuşak ve yavaş bir şekilde gözlerini kırparsa , anlamı "Kendimi rahatlamış ve memnun hissediyorum" demektir. Ona "Ben de" demeyi unutmayın. Yerde Gazete Okuyun: "Ne zaman okumak için yere gazete sersem, kedim birden bire ortaya çıkıyor. Hemen gazatenin en üst köşesinde yatmak için bir yer buluyor." diyorsunuz. Bu bir hakimiyet duygusu olsa gerek. Gazete kağıtlarıyla oyunu, kağıdın altından parmaklarınızı hareket ettirerek başlatabilirsiniz. Hiç vakit kaybetmeyecek ve kağıdın üzerine saldırıya geçecektir. Bu oyun ona da size de eğlenceli vakit geçirir. Ancak bir daha rahat rahat yere gazete sererek okuyabileceğiniz garantisini veremeyiz. Boş Kutu Bırakın: Tıpkı kendi kağıtlarınızı attığınız size ait bir çöp sepeti bulunuyorsa, kediniz için de bir kutu edinin. Kediler kutuların içine atlamayı çok sever. Sokak kedilerini hatırlayın. Ama hiçi kimse bunu neden yaptıklarını bilmez. Kendini orada daha güvenli hissediyor olmalı. Bir de kutunun içi doluysa, fiziksel olarak içeri yaptığı baskı onu rahatlatıyor olmalı. Zaten fazla merak etmeya gerek yok, ne derler bilirsiniz "Hayvanların neyi, niye yaptıklarını bilmeye imkan yoktur". Burun Öpücüğü: Birçok kedi dudaklarından öpülmez. Ama bu arkadaşça dokunuşları sevmedikleri anlamına gelmez. Özellikle burnuna dokunacak küçük bir öpücük onu dünyanın en şanslı kedilerinden biri gibi hissettirecektir. İlk seferde kaçmıyorsa, yavaşça koklayın onu. Eğer kaçarsa geri dönüşte aynı hareketi tekrarlamaktan kaçınmayın. Yumuşak bir öpücük, yavaş bir koklayış. Fakat aklınızda olsun, her kedi öpücükten hoşlanmaz. Oyuncakları Saklayın: Kediler sıkılgan yaratıklardır. Yüzlerce oyuncakları bile olsa, tüm oyuncakları önüne serdiğimizde bir süre oynar, sonra hepsini elinin bir tersiyle bir kenara iter. Böyle olumsuz durumlar yaşamamak için oyuncakları önüne peyderpey çıkarmakta yarar var. Bir oyuncakla oynadıktan sonra onu alıp saklamak, bir süre sonra yenidenortaya çıkarmak işe yarayacaktır. Böylece her seferinde ilgisini yeniden üzerine çeker aynı oyuncak. Eğer bir oyuncaktan gerçekten hoşlandığını keşfettiyseniz, o oyuncağın farklı boyutta olanını, farklı renkte olanını almalısınız. Yeni arayışlara girmenize gerek yok. Alışveriş Torbaları: Ne zaman alış-verişten gelseniz, size değil önce torbaların içine burunlarını sokar kediler. Nedeni çok basit. Dışarının havasını kklarlar, o torbaların içinde. Yoksa o an yiyecekle falan ilgilenmez. Biraz koklamak kedilerde "Ben oradaydım" etkisi yaratır. Kendi topraklarına dahil ederler dışaryı da. Dışarının dünyasını okurlar o torbanın içinde. Bırakın yapsınlar. Odadan Odaya Koşun: Kediler gerçekten kovalamaca çok severler. Sadece kovalamak değil, kovalanmak da onları çok mutlu eder. Bu vahşi kediler için değil, ev kedileri ve küçük yavrular içinde geçerli bir kuraldır. Onunla bu oyunu sık sık oynayın. Hangi odalarda sürecek bu kovalamaca, ne kadar sürecek hiçbirini bilemezsiniz. Çünkü kuralları kediniz koyacak. Göreceksiniz, farkında olmadan onun koyduğu kurallara uyacaksınız. Hansel ile Gratel: Biraz uzanıp, televizyon izlemek istiyorsunuz. Ama kediniz sizi rahat bırakmıyor. Oyunlar arasında en çok bu öneriyi seveceğinize eminiz. Çünkü size televizyon izlemek için boş vakit bırakıyor. Hem de küçük kedinizin canıda sıkılmıyor. Kedinin sevdiği yiyeceklerden, elbette kuru olanlardan, parça parça koridora bırakın. Emin olabilirsiniz ki bu takipçilik onun çok hoşuna gidecek. Hem de herbir parçayı yiyecek. Belki yemek saatinide böyle geçirmeyi düşünebilirsiniz bazen. Eğer daha uzun bir süre yalnız kalmak istiyorsanız, o zaman yalnızca koridoru değil, odaları da işin içine katın. Sandalyedeki Paltolar: Eşiniz ya da annenizin hiç hoşlanmadığı bir görüntü. Ama bu Kedilerin adrenalini yükselten hoş bir oyun sahası. O ceketin üzerine atılmak, sandalyenin üzerine çıkmak ve geri inmek, vazgeçilmez bir antremandır. Tüm bunlar yetmez, paltonun cebini merak ederler. Anlaşıldığı üzere arada bir evdekilere aldırmayıp, paltoyu sandalyeye asmakta yarar var. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1298
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kediler neden yalanır?
Eskiler "Kedi yalanıyorsa yağmur yakındır" dese de kediler genel temizliklerini yapmak için düzenli olarak yalanırlar. Yalanma eylemi daha çok sabah kahvaltısından sonra başlar. Sabah yapılan temizlik genel temizliktir. Yani baştan tırnak ucuna kadar bir temizlik yapılır. Ama her yemek sonrasında ise özellikle yüz ve patiler yalanarak temizlenir. Sokak gezilerinin sonucunda kirlenen kürk de yine yalanarak temizlenir. Kediler yalama işlemine dişlerini de katarlar ve kitreleşmiş tüy topakları tarak gibi kullanılan dişlerle yumuşatılıp sert bir fırçayı andıran dille açılarak düzeltilir. Kedilerin tüy temizliklerini yapabilmeleri için öncelikle suya ihtiyaçları vardır. Zira temizliğin ana öğesi tükürüktür. Kedi tükürüğü kedi için antiseptik özellik taşır. Yaraların yalanması bir anlamda pansuman bir anlamda tedavidir. Ama operasyon yaralarının yalanması dikiş varsa sıkıntı yaratabilir. Bu sebeple Elizabeth yakası ile yalanacak bölgeye ulaşmasının engellenmesi doğru olacaktır. Düzenli su alabilen kediler tüy temizliklerini rahatlıkla yapabilir. Ama özellikle sokak kedileri yeterince su içemedikleri için tüy temizliklerini gerektiği gibi yapamazlar. Özellikle mantar gibi deri hastalıklarının başlamasında da bu geciken temizliğin belli bir payı vardır. Kediler için yalanma doğal bir eylem olsa da aşırı yalanma durumu dikkatle gözlemlenmelidir. Zira aşırı yalanma kedinizin bir sağlık sorunu olduğuna işaret eder. Muhtemelen de hypertiroid problemi olabilir. 10 yaşına kadar kedilerin % 30unda hypertiroid vakası görülmektedir. Bu durumda en kısa zamanda kedinizi bir veteriner hekimin kontrolüne götürmenizde fayda vardır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1298
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kedilerde kulak ve göz temizliği
Banyodan önce ya da sonra, kulak temizliğini dikkatli bir şekilde yapmalısınız. Temizlik için kulak temizleyici ya da pamuklu toplar kullanılabilir. Bu temizliği alışkanlık haline getirirseniz, kulaklardaki mikrobik oluşumları ve iltihaplanmayı, oluşmadan engelleyebilirsiniz. Temizlikte kullanılacak malzeme: Pamuk topları, kulak temizleyici, ılık banyo bezi. Birinci adım : Kedinizi size göre yüksek bir zemine alın. Daha sonra, iki yana doğru savrulmasını engelleyecek bir şekilde tutun. İkinci adım : Pamuk toplarına bir parça kulak temizleyici ekleyin. Eğer çok küçük ya da zayıf bir kediye sahipseniz, pamuk toplarını daha ufak bir hale getirmekten çekinmeyin. Üçüncü adım : Sakın kulak temizliğini cilt temizliği ile karıştırmayın. Çok daha nazik olmalısınız. Dikkatlice tutuğunuz kulak kabuklarının içini, temizleyicili pamuk toplarıyla, tamamen temizlenene kadar silin. Dördüncü adım: Yassıyüzlü kedi cinsleri, İran ya da egzotik kısa tüylü kedi gibi cinslerin yüzleri, cinsleri gereği özenli bir temizlik ister. Yüzü ve göz çevresini her zaman temiz ve sağlıklı tutmak zorundasınız. Her gün yapılacak yüz ve göz temizliğinde, yumuşak ve ılık banyo bezleri kullanılmalı. Böylece gözlerde donuk bir ifade kalmayacak, gözyaşı izleri de azalacaktır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1298
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kediler ve Çiftleşme
Aşk sınır tanımaz. Hele ki konu kediler ise. Çiftleşme zamanı gelen dişi kedilerin yüksek sesle miyavlamaları (yoksa haykırışları mı desek) meşhurdur. Evde dişi kedisi olan kedi dostları bu sesi çok iyi bilirler. İster kafanızı yastığa ister su dolu küvete sokun o size isteğini mutlaka sesi ile duyurur. Dişi kediler bununla da yetinmez. Jane Fonda’nın Barberellası’nı ya da Müjde Ar’ın Ah Belinda’sını hatırlatır bir şekilde kendini yerden yere atar. Kadın olduğunu hatırlatan kıvrak hareketler sergiler. Poposunu yukarı kaldırabilir, gerinir, bazen oyun ile dolu saldırılara girişir. Dişi kediler genellikle 6 aylıkken erginleşirler. Ama Siyam kedileri ve Burmalar daha erken yani 3.5, 4 aylıkken erginliğe ulaşırlar. Dişi kediler yılda yaklaşık on kere çiftleşme sürecine girerler ve her süreç yaklaşık 2 ila 3 hafta sürer. Ama bu süreçler genellikle yılın başında başlar ve sonbahar civarında azalır. Kış aylarından ziyade bahar ile çiftleşme isteği artar. Bir görüşe göre kedilerin gözlerine gelen güneş ışığının açısı bu çiftleşme sürecinin başlatıcısıdır. Dişi kediler de her bayan gibi seçicidirler. Öyle kolay kolay eş seçemezler. Adaylar her ne kadar peşinde koşsa da gönlünü çalmayı başarabilmeleri için epey bir çaba sarf etmeleri gerekir. Sınırı aşanlar dişi kedinin sivri tırnakları ile terbiye edilirler. Ama dişi kedi eşini beğendi ise kendisine yaklaşmasına izin verir. Aşk oyunları bir süre devam eder. Küçük kavgalar, ısırmalar, kovalamacalar bu aşk oyunlarında rastlanan sahnelerdir. Dişi kedi çiftleşmeye karar verdiğinde erkek kedinin kendisini ensesinden dişi ile tutmasına izin verir. Çiftleşme kedilerde oldukça kısa sürer ve çiftleşmenin belirtisi dişi kedinin çıkardığı yüksek tonda bir sestir. Dişi kedi çiftleşene dek yumurtalarını serbest bırakmaz ve tam çiftleşme anında yumurtalarını serbest bırakır. Çiftleşme döneminde dişi kedi birden fazla sayıda erkek kedi ile çiftleşebilir. Çiftleşme sürecine giren dişi kedilerin ateşinde görece bir artış da görülebilir. Eğer erkek kedinizi ya da dişi kedinizi ev ortamında konuk bir kedi ile çiftleştirecekseniz dikkat etmeniz gereken önemli hususlar olduğunu hemen belirtmeliyiz. Öncelikle sağlık durumundan emin olmalısınız. Hem kedinizin hem de konuk kedinin birbirlerine hastalık bulaştırmayacağını testlerle tespit ettirmelisiniz. Özellikle kedi AIDS’i bu tür çiftleşmelerle kediden kediye geçmektedir. Diğer taraftan kedileri bir araya getirdiğinizde iyi gözlem yapmalı ve yalnız bıraktığınız anlarda eğer birbirlerine yakınlık göstermiyorlarsa zorlamamalısınız. Bırakın doğa işini görsün. Eğer gelin ile damat adayları bu konuda isteksizler ise birbirlerinden pek haz etmemişler demektir. Doğal olarak başka bir aday bulmak yine size kalmaktadır. Kısırlaştırılmamış dişi kedilerin çiftleşme dönemlerinde sokağa bırakılması halinde istenmeyen hamileliklerle karşılaşılması kaçınılmazdır. O sebeple eğer kısırlaştırma kararı aldıysanız gecikmemelisiniz. Eğer kısırlaştırmayacak ve hamile kalmasını da tercih etmiyorsanız yapacağınız tek şey yüksek volümlü bir walkman ile evde dolaşarak dişi kedinizin çığlıklarından kulaklarınızı korumanızdır. Ama bizce bu kediye kısırlaştırmadan daha da ağır bir yüktür. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1298
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kediler neden mırlar?
Dünyada bundan daha güzel bir ses var mıdır? Elinizi o güzelim tüylerin üzerinde gezdirirken gözlerini yumar ve kendisini güvenliğinize teslim ederek mırlamaya başlar. Adeta "ben de seni seviyorum" der. Kediler neden mırlar? Aslında bu soruyu aylar önce bir okurumuz bize sormuştu ve biz de ona verdiği bu ev ödevi için teşekkür etmiş, dersimize çalışıp cevap vereceğimizi belirtmiştik. Ama araya bir çok şey girdi. Yanıtlamak bugüne kısmetmiş. Kedilerin neden mırladığı bilim adamlarının da ilgi alanına girmiş ve bu konuda epeyce bir araştırma yapılmış. Görülmüş ki, tüm yavru kediler, mırlama yeteneğine sahip olarak doğuyorlar. Ayrıca tek mırlayan ev kedileri değil, tüm kedi türlerinin mırlama yeteneğine sahip oldukları anlaşılmış. Kedilerin neden mırladıklarını açıklamadan önce nasıl mırladıklarını açıklayalım. Bu konuda bilim adamları arasında tam bir fikir birliği bulunmamakta. Bilim adamlarının kedilerin mırlama tekniği ile ilgili olarak tek mutabık oldukları husus, kedilerin bu sesi bir titreşim ile çıkardıkları. Bazı bilim adamları gırtlak ya da diyaframın titretilmesi ile bu sesin çıkarıldığını iddia ederken, bazı bilim adamları ise kedilerin göğüs bölgelerindeki kan damarlarını titreterek bu sesi çıkardıklarını düşünüyor. Öte yandan kedilerin yüz ve baş kemiklerini harekete geçirerek mırlama sesini çıkardığını düşünen bilim adamları da bulunmakta. Renk ve biçimlerine göre kedilerin mırlamalarında farklılıklar olduğunu biliyor muydunuz? Kedilerin mırlama seslerini teybe kaydeden bilim adamları görmüşler ki, kedilerin çıkardığı ses aralığı birbirlerine yakın seyrediyor ve genellikle 20 ila 140 Hz arasında bir titreşim ortaya çıkıyor. Kimilerine göre bu titreşim bir dizel motorun titreşimine eşit, ama bu teyit edilmiş bir bilgi değil. Kedilerin mırlarken beden hareketleri de incelenmiş ve bazı kedilerin hareketsiz kalırken bazı kedilerin yeri tırmalama eylemi ile aynı anda mırladıkları fark edilmiş. Şimdi kedilerin neden mırladığına gelebiliriz. Kediler mırladığında genellikle mutlu oldukları düşünülür. Araştırmalar sonucunda anlaşılmış ki, bu yargı yanlış değil ama eksik. Şimdi şaşırmaya hazır olun! Kediler sadece mutlu iken değil aynı zamanda mutsuzken ve acı çekerken de mırlamaktalar. Buna en güzel örnek doğum yapan dişi kedilerin doğum anındaki mırlamaları gösteriliyor. Zira anlaşılmış ki mırlama aslında bir mutluluk eylemi ama aynı zamanda bir rahatlama eylemi. Yani kedilerin -özellikle acı çekerken- mırlayarak aslında acılarını azaltmaya yönelik bir terapi yaptıkları anlaşılmış. Mırlama ile gerçekleşen titreşimin acıyı azalttığı ve kediyi hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatlattığı tespit edilmiş. (Ne kadar konuya bilimsel bir kanıt olabilir bilemiyoruz ama veteriner hekime gitmekten son derece korkan bazı kedilerimizin klinikte son derece huzursuz olduklarını ama kucağımıza aldığımızda sürekli mırladıklarını fark etmiş idik. Belki de huzursuzluklarını kendilerince gideriyorlardı.) Şimdi söyleyeceklerimiz daha da şaşırtıcı gelebilir. Gerçi bu konuda bilimsel bir kanıt yok ama iddialar var. Kedilerin mırlayarak gerçekleştirdikleri bu rahatlatma eyleminin sadece kedilerde değil insanlar üzerinde de faydası olduğunu düşünenler var. Son yıllarda moda olan "healing yöntemleri"yle kıyaslandığında kedilerin çıkardığı titreşimli sesin insanlar üzerinde alternatif bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği yine aynı çevrelerin iddialarından. Dediğimiz gibi bu şimdilik bir iddia. Kedi dünyası her zaman sürprizlerle doludur. Kediler zaten başlı başına bir sürpriz değil mi? Sadece mutlu oldukları anda değil mutsuz ya da acılı anlarında bile mırlayarak kendilerini tedaviye yönelen bu harika canlılara imrenmemek mümkün mü? Bir düşünsenize, acılarından ya da üzüntülerinden kurtulmak için biz insanlar ağrı kesicilere, anti-depresanlara koşarken kediler bunu doğal yollardan yapıyorlar. Kısacası kediler doğuştan Prozac. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|