Muhalefetten Genelkurmay'a sert cevap

[Kéan aRs]

Muhalefetten Genelkurmay'a sert cevap


Muhalefet partileri ile Genelkurmay arasında yaşanan 'söz düellosu' şiddeti artarak sürüyor. Genelkurmay'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kara harekâtıyla ilgili eleştirilerine, "Saldırılar, TSK'ya hainlerden daha fazla zarar veriyor." şeklinde 'internet bildirisi' ile karşılık vermesi, her iki partinin de sert tepkisini çekti.


İlgili Haberler


Hakaret, haksız olduğunuzun karinesidir

Konumu ne olursa olsun, bize kimse 'hain' diyemez

Bahçeli, Genelkurmay'dan randevu istemedi


Genelkurmay gibi, internet sitesinde madde madde bir açıklama yayınlayan CHP, kara harekâtıyla ilgili eleştirilerde asıl muhataplarının Başbakan olduğunu belirterek, TSK'yı 'araya girmeye çalışmak'la suçladı. Açıklamada, "Hakaret ederek haklılığınızı kanıtlayamazsınız. Tam tersine hakaret, haksızlığın karinesidir." denildi. CHP İletişim Koordinatörlüğü imzasıyla yayınlanan açıklama, Atatürk'ün Nutuk'a başladığı sözlerle bitirildi: "CHP, manzara-i umumiyeyi tarih sahnesinden ibretle seyretmektedir." MHP lideri Devlet Bahçeli de Genelkurmay'ın eleştirilerine yazılı olarak karşılık verdi: "Her kurum sınırlarını bilerek hareket etmeli." denilen açıklamada, "Hiç kimse muhatabı olmadığı konularda durumdan vazife çıkarmaya kalkmamalıdır." ifadesi kullanıldı. Partinin internet sitesinde yer alan açıklamada, Bahçeli, tepkisini şöyle sürdürdü: "40 yıldır siyaset sahnesinde görev yapan MHP'nin Türkiye'nin millî birliği ve toprak bütünlüğü konularındaki duruşu iyi bilinmektedir. Hiç kimse MHP'yi hainlerle bir tutamaz." Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek: Operasyon sürüyor tartışma bitsin - Açık bir toplumuz, her şeyi tartışabiliriz. Ama tartışmak ne kadar önemliyse tartışmayı bitirmek de o kadar önemlidir. Ola ki yarın tekrar benzeri faaliyetlerde bulunmak gerekebilir. Operasyonlar bitmemiştir. Genelkurmay Başkanı diyor ki 'Bu kararı biz verdik'. 'Yok canım, siz söylüyorsunuz ama böyle değil'... Bu kadar şüphe üzerine bir devlet hayatı, toplum hayatı olabilir mi? Birbirimize güvenmemiz lazım. Bu ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına, Genelkurmay başkanına güvenmeyecek miyiz? Güvensizlik üzerine bir toplum hayatı olabilir mi?'

İşte polemik süreci
21 Şubat: Irak'taki PKK kamplarına yönelik kara harekâtı başladı. 28 Şubat: ABD Savunma Bakanı Robert Gates, harekâtın iki haftayla sınırlandırılmasını istedi. ABD Baskanı, Türk askerinin Irak'tan en kısa sürede çıkması gerektiğini açıkladı. Başbakan Erdoğan, "Hedefe ulaştıktan sonra döneceğiz." derken, Büyükanıt, "Kısa süre bazen bir gündür bazen bir sene." karşılığını verdi. 29 Şubat: Genelkurmay, 'başlangıç ve bitiş zamanı tamamen askerî ihtiyaçlara göre belirlenen' harekâtın tamamlandığını duyurdu. 1 Mart: Büyükanıt, Milliyet Gazetesi'nde 'çekilme erken oldu' iddialarını yalanladı: 'Çekil' diye ne siyasi kanat ne de yabancılardan bir ima geldi. Erken çekildi diyorlarsa, gitsinler orada bir 24 saat kalsınlar." 2 Mart: CHP lideri Baykal, operasyonun ABD'nin baskısıyla bitirildiği iddiasını sürdürdü. Baykal, "Ameliyat bitti denilmektedir; ancak içeride parça kalmıştır." dedi. MHP'den de benzer eleştiriler geldi. 3 Mart: Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları basına bilgi verdi. Büyükanıt, harekâtın sona ermesinde ABD'nin etkisi olduğunu iddia edenlere sert çıktı: "İspatlasınlar, üniformamı çıkartırım." 4 Mart: Deniz Baykal, "İnanmıyorum, şüphelerim var." dedi. Devlet Bahçeli, ani çekilmenin kamuoyunda şaşkınlık meydana getirdiğini savundu. Yaşar Büyükanıt'ın kullandığı bazı ifadelerin terör örgütüne prestij kazandırdığını ileri sürdü. 4 Mart: Genelkurmay, yazılı açıklama yaptı: "Bu saldırılar, TSK'nın terörle mücadele azmine hainlerden daha fazla zarar vermektedir."
TEPKİLER
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem: Askerin bildiri yayınlaması yanlış - Asker, bizim gözbebeğimiz. Ama demokratik bir ülkede askerler siyasi partilerle polemiğe girmez; bildiri yayınlamaz. Kara harekâtı çok başarılı geçti ve asker görevini yaptı. Baykal ve Bahçeli'nin yaptığı değerlendirmeler ve ortaya attıkları iddialar doğru değil. Ancak muhalefetin yanlış yapması askerin bildiri yayınlamasını gerektirmez. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Talihsiz bir açıklama - Biz operasyonun kısa tutulmasında dış etkilerin olabileceğine ilişkin genel kanımızı ifade ediyoruz. Bu konuda bize cevap verecek olan hükümettir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hükümetle aramıza girmesini doğru bulmuyoruz. Onlar kamu görevlisidirler, verilen görevi yaparlar. Talihsiz bir açıklama oldu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici: 'Hain' lafı, betona sıkılmış kurşun - Genelkurmay, Türkiye'ye 'hainlerden daha fazla zarar verenin kim olduğunu açıkça söylemeli. Biz üzerimize alınmıyoruz. TSK'yı seviyoruz. Ama bu hain lafı betona sıkılmış kurşun gibidir. CHP Genel Başkan adayı Haluk Koç : Askerin polemiğe girmesi yanlış - Sosyal Demokrat bir partinin grup toplantı salonunda savaş çağrılarının yankılanması ne kadar yanlışsa, demokrasiyle yönetilen bir ülkenin en üst güvenlik görevlisinin ülkenin siyasetçileri ile internet bildirileri aracılığıyla kırıcı polemiklere girmesi de o kadar yanlıştır. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer : Siyasiler sorumlu davranmalı - Ülke sorunlarının çözümü için proje ve çare üretemeyenlerin, anlamsız ve sorumsuz siyasî şovlarla, basın üzerinden beyanlarla, TSK'nın mücadele azmini zayıflatacak davranışları, demokrasimize hiçbir yarar getirmeyecektir. Tüm siyasî partiler ve yöneticileri, sorumluluk bilinciyle sağduyulu davranış ve beyanlarda bulunmalıdırlar.