![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çevremizde olan ilgililerin bilgisizliğinden yada bilgililerin ilgisizliğinden yakınırken bolca kullandığımız “Niçin ?” ile başlayan sorulardan eskiden beri hoşlanmamışımdır.
Zira bu tip sorulara cevap ararken bazen parlayarak sevdiklerimizi bazen de içimize kapanarak kendimizi incittiğimizi düşünüyorum. Her insan şöyle veya böyle (olumlu veya olumsuz ) bir programa sahiptir. Bu programlar bazen genetik yapımızın, bazen başkalarının ve kendimizin yaptığı programların toplamıdır. “Niçin ?” ile başlayan soruların bizleri olumsuz programladığını ve çözüme değil soruna odaklanmamıza neden olduğunu da düşünüyorum. Olumlu programlamanın diğer bir adıyla olumlu düşüncenin insan sağlığı üzerinde büyük etkisi vardır. Günümüz dünyasında tıp bilimi, düşünce ve duyguların olumlu veya olumsuz olmasının insan sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğunu kabul etmektedir. İç dünyaları korku, kızgınlık, öfke, suçluluk, güvensizlik ve aşağılık duygularıyla dolu insanların sağlıklı olmaları da mümkün değildir. Düşünmek beyin kimyasını çalıştırmak demektir. Beyin faaliyeti insan fizyolojisinde çeşitli değişikliklere neden olur. Olumlu düşünceler vücudun direncini arttırır. Bu insanlar bedenen ve ruhen kuvvetli olur. Buna karşın karamsar düşünceler insan bedeni ve ruhu üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bilindiği gibi bir çok hastalığın sebebi strestir. Lüzumsuz yere her şeyi kendine dert edinen, olur olmaz yere sinirlenen insanlar hep kendilerine zarar verirler. Tıp dahil tüm bilimler beden ve ruh üzerindeki gerilimi azaltmak için çözümler üretmektedir. Düşünce duyguya dönüşür. Duygu davranışa dönüşür. Düşünceleri yıkıcı ise bunun doğal sonucu olarak davranışlarımız da yıkıcı olacaktır. Ancak bilindiği gibi keskin sirke önce küpüne zarar verir ondan sonra çevresine… Yani olumsuz davranışlar sanılanın aksine % 90 oranında kendinize, % 10 oranında karşı tarafa zarar verir. İnsanlar güzel şeyler duymak ve görmek isterler. Kötümser insanlar ise her şeyden şikayetçi olurlar ve yarının bugünden daha kötü olacağını düşünürler. Üzüntü verici ve rahatsız edici olaylar üzerinde gereğinden fazla dururlar. Kötü haberlere önem verirler iyi haberlerin doğruluğuna bile inanmazlar. Karamsarlar hiç bir şeyi beğenmezler. Bu tip insanlar çevresinde bir huzursuzluk kaynağıdır. Yaşadıkları hayal kırıklıkları ve üzücü olaylar nedeniyle geçmiş hayatlarını zaman zaman tekrar yaşarlar. Sahip oldukları şeylerle yetinmez hep sahip olamadıklarının özlemini çekerler. Kötümserliği iyimserliğe dönüştürmek için zihnimizi huzur veren düşüncelerle doldurmalıyız. Bunun için de her gün egzersiz yapmak şarttır. Nasıl ki bedenimizi sağlıklı yapmak için spor yapıyorsak, zihnimizi de sağlıklı düşüncelerle doldurmak için egzersiz yapmalıyız. Her sabah kalktığınızda mutluluk ve başarı düşünceleri ile egzersiz yaparsanız bilinç ve bilinçaltı bedeninizi ve ruhunuzu güne bu yönde hazırlayacaktır. “Niçin ?” sorusu ile sorunun içinde dönüp duracağınıza “Nasıl?” ile çözüme doğru yapacağınız yolculukta başarılar dilerim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|