![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57911
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazcıoğlu, Aktütün saldırısında 17 askerin şehit edilmesinin ardından Hava Kuvvetleri Komuta'nın golf maçında olması tartışmalarıyla ilgili olarak, "Son günlerde, maalesef Silahlı Kuvvetler'imizin üst yönetiminde üst üste gaflar yapılıyor, hatalar yapılıyor. Hepimiz teröre kilitlenmişken, bütün yurt ağlarken, en çok güvenilen olanların duyarsız davrandığı imajını vermemek gerekir." dedi.
BBP Bursa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Muhsin Yazıcıoğlu, PKK ile, küçük, vurucu, iyi yetişmiş, uluslararası hukuku bilen özel timler vasıtasıyla mücüdelenin yapılması gerektiğini söyledi. Sınır içinde Özel Harekat timlerini kullanırken, sınır boyunda ve sınır dışında TSK'nın özel kuvvetleri marifetiyle bu mücadelenin yürütülmesi için gerekli yasal düzenlemeler ve kurumsal çalışmaların yapılması gerektiğini savunan Yazıcıoğlu, sabit karakollar yerine, mobil birliklerle kullanılması gerektiğini kaydetti. OHAL tartışmalarının çok yersiz olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, yapılması gerekenin demokrasi ve özgürlükler içinde bu mücadelenin yürütülmesi olduğunu ifade etti. Mücadele konusunda önerilerini sıralayan Yazıcıoğlu, şunları söyledi: "Kapsamlı bir kara harekatının yapılması ve fizikî şartların yerine getirilerek Irak içinden Türkiye'nin korunması gerekiyor. Irak'taki muhataplarımız, ya PKK'dan ellerini çekecekler, ya PKK'ya yardım yataklık yapmaktan vazgeçecekler, ya onları korumayacaklar ya da bir terör örgütü gibi muamele görecekler. Bunun gereğini Türkiye yapacak. Eğer karşımızdaki Barzani ise onunla bu dille konuşulacak, ABD ise onunla aynı dille konuşulacak." PKK İLE DEĞİL ULUSLARARASI GÜÇLERLE SAVAŞIYORUZ İran'a karşı Pejak'ı kuranların, Taliban'ı ve El Kaide'yi yetiştirdiklerini, Çekiç Güç vasıtasıyla PKK'yı yetiştirdiklerini ileri süren Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: "Biz PKK ile filan savaşmıyoruz. Biz uluslararası güçlerle savaşıyoruz. Bunu bilerek hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla özgüvenimizle, sırtımızı Gabar'a dayayarak, bugünkü fizikî şartlarda savunma imkânımız olmayan Irak sınırını, savunacak hale getirecek şekilde, 1946 yılında yapılan anlaşmadan yararlanarak mutlaka yeniden düzenlemeliyiz. Irak sınırı içinde mutlaka bir güvenli bölge oluşturmalıyız. Bunun çok zor olacağı söyleniyor. Ama elimizde her türlü imkân var. Riskli ve masraflı olur diyorlar. Zaten evinizde savunma yaparsanız, evinizin içinde mutlaka bir tahribat olur. Mutlaka evinize bir avlu oluşturacaksınız, bir bahçe kapısı oluşturacaksınız, bir set gereceksiniz, bu da masraflı olur. Ama evinizin içinde yapılacak tahribattan daha masraflı olmayacaktır." ÖRGÜTÜN TESLİM OLMAYAN ÜST YÖNETİCİLERİ İDAM EDİLMELİ Terör örgütünün üst düzey yetkililerine teslim olmadıkları takdirde idam cezası verilmesi gerektiğini savunan Yazıcıoğlu, bunun insanî olmayacağı yönündeki eleştirilere şu karşılığı verdi: "Dağlıca'da onca vatan evladını şehit etmek, Aktütün'de vatan evlatlarını kurşunlamak, Diyarbakır'da polis evlatlarımızı şehit etmek insanlık işimi? Karnında bebesiyle sıradan vatandaşımızı koyduğu bomba ile patlatmak insan işimi? Balkonda oyun oynayan bebeği bomba ile parçalamak insanlık işimi? İnsanlıktan bahsedenler, hep teröristin hakkını mı insanlık olarak görüyorlar? Bir vatan toprağına gruplar halinde giriliyor, karakollar basılıyor, kitlesel ölümler yapılıyor, mayınlar döşeniyorsa, bunları yapanlara idam cezası vermeyip ne vereceksiniz? Çiçekle mi gideceksiniz?" PKK'YA KARŞI KOYMAK, TÜRKMEN'İN KADAR KÜRT'ÜN DE İŞİ PKK ile yapılan mücadelede milletçe kararlılık göstermek gerektiğini ifade eden Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Kürt Türkmen, etle kemik gibi, ruhla beden gibiyiz. Kanımız, terimiz, soyumuz birbirine karışmış. Kız almış, kız vermişiz. Akraba olmuşuz. Kader bizi bir araya getirmiş. Asırlarca aynı kaderi yaşamışız. Onun için PKK terörüne net tavır koymalıyız. PKK terörüne karşı koymak, Türkmen'in de işi, Çerkez'in de işi, Boşnak'ın da işi, Gürcü'nün de işi, Kürt'ün de işidir. Çünkü PKK Kürt'ün temsilcisi değildir. Kürt benim kardeşim, PKK ortak düşmanımdır. Bu Kürt'ün temsilcisi olamaz. O, uluslararası sermayenin, enerji koridorlarını tutmak, petrol kaynaklarına sahip olmak için, emperyalist amaçlarla bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve bölgeyi kontrol altında tutmak için kullandığı bir paçavradır. Bu eşkiya sürüsüne karşı herkes net tavır alacak." DTP milletvekillerini de ağır bir dile eleştiren Yazıcıoğlu, Roj Tv'ye çıkıp 'ikisinin de anası ağlamasın' denmesine sinirlenerek, "Hem de eşkiyayı gerilla gösteren, kahraman gösteren, hem de TSK'yı işgalci gösteren Roj Tv'de oturup, kuru sarması konuşmalar yapacaksın. Dağlarda vurulan eşkiya leşini benim şehidimle aynı görecek, 'ikisinin de anası ağlamasın' diyeceksin. Varmı böyle bir şey. Bir milletvekili bunu nasıl söyleyebilir. Meclis'te oturma eylemi yapacakmış birde. Git Kandil'de yap o eylemi." dedi. HÜKÜMET KUŞ DİLİ KONUŞMAKTAN VAZGEÇSİN Hükümeti de ağır bir dille eleştiren Yazıcıoğlu, "Şu iktidar da kuş dili konuşmaktan vazgeçsin. 'Kınama yetmez, teröre de tavır alsınlar' diyor. 'Bazıları teröristleri bize iade etmiyor' diyor, 'koruyor' diyor, 'para veriyorlar' diyor, 'kaçakçılık yapmalarına izin veriyorlar' diyor. Bunu ben söyleyebilirim ama iktidarın böyle bir şey söyleme hakkı yoktur. İktidarın işi bu değil. Sen haber spikeri değilsin, sen gazeteci değilsin, sen yorumcu değilsin, iktidarsın. Teröristi Türkiye'ye iade etmeyen kim? Teröriste imkân sağlayan kim? Ona mayını veren kim? Bu mayınlar hangi güzergâhtan geliyor? Bu baskını yapan, teknik destek veren, yataklık yapan kim? İşte bunları hem kamuoyuna açık açık anlatacaksınız, hem de bunları PKK'lı gibi görecek ve aynı tavrı koyacaksınız." şeklinde konuştu. Yazıcıoğlu, bir soru üzerine, Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu'nun şehitlerin verildiği gün golf maçında olması ve sonrasında yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Bu konuda ciddi bir gaf yapıldığını belirten Yazıcıoğlu, subayların da golf oynamak, spor yapmak ya da tatil yapma haklarının bulunduğunu ancak, burada eleştirilenin duyarsızlık olduğunu ileri sürdü. Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: "Elbette kurumlarda boşluk düşünülemez. Eğer izinli gittiyse yerine bakan vardır. Bunların hepsini anlayabiliyoruz. Ama benim eleştirdiğim şey duyarsızlıktır. Bu duyarsızlığı yapmamaları lazımdı. Yani son günlerde, maalesef Silahlı Kuvvetler'imizin üst yönetiminde üst üste gaflar yapılıyor, hatalar yapılıyor. Bu da ordumuzu ciddi şekilde yıpratıyor. Hiçbirimiz polemik olsun diye ordumuzu yıpratmayız. Bizim hiçbirimizin de siyasi rakibi değiller. Dolayısıyla şu kritik ortamda ordumuzun itibarını korumak, onlara moral vermek, onların eksiklerini tamamlayarak daha dinamik, daha sonuç alıcı bir mücadele yapmalarına katkıda bulunmak lazım. Ama hataları varsa bu hataların görmezden gelmek, örtmek doğru değildir. Keşke, 'Aktütün'e benmi gidecektim?' gibi cümleleri kullanmasaydı. Yani o andan itibaren kamuoyundan özür dileseydi. Bir boşluk doğduğunu ya da görevini hiç aksatmadığını, ama hemen Ankara'ya dönmesinin daha doğru olabileceğini ifade edebilseydi, bunu kabul etmekten çekinmeseydi bence daha doğru yapmış olurdu. Hepimiz teröre kilitlenmişken, bütün yurt ağlarken, en çok güvenilen olanların duyarsız davrandığı imajını vermemek gerekir. Mutlaka duyarsız değildir ama böyle bir görüntü doğru olmamıştır." (CİHAN)
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|