Okyanusta 'altına hücum

[Bostandere]

ilaç firmaları ve 'madenciler', başka canlıların yaşayamayacağı ortamlarda hayatta kalan Antarktika'ya özgü 'extremofil' avında. BM, bu avı 'altına hücum'a benzetti. Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları, Antarktika'daki bilimsel araştırmalar için acilen uluslararası düzenlemelere gidilmesini istedi. Merkezi Tokyo'da bulunan BM Üniversitesi'nin hazırladığı raporda, yeni ilaçlar peşindeki firmaların ve 'madencilerin' Antarktika'ya gelişi, 19'uncu yüzyıldaki 'altına hücum' dönemine benzetildi. Bu seferki altınsa, 'extremofil' adı verilen Antarktika'ya özgü canlılar. Bu canlıların en büyük özelliği, başka canlıların yaşayamayacağı ortamlara, örneğin yüksek radyasyona, olağanüstü ısı farklarına, zehirli gaz salınımlarına rağmen hayatta kalabilmeleri.


Bilimin yeni umudu
Genelde okyanusların dibindeki 'hidrotermal dehliz'lerde veya yeryüzünün yüzlerce metre altındaki kayalarda ve kaynaklarda rastlanan 'extromofil'ler, bilimin yeni umudu. Uzmanlar bu canlıları hayatta tutan protein ve genleri ayrıştırarak ilaç yapımında kullanmak istiyor. Örneğin Antarktika'da yaşayan kimi balıklardaki 'gylcoprotein' dikkat çeken maddelerden.BM'nin raporunda,Antarktika'da mikroorganizma avının sürdüğü, ancak bilimsel amaçlarla yapılanlar ile para peşinde koşanların yaptığı aramaları ayırt etmenin mümkün olmadığı belirtildi. Bu konuda bir düzenleme getirilmezse, 19. yüzyılın başında yaşanan 'altına hücum' gibi bir durumun tekrarlanmasından korkan BM uzmanlarına göre tek çare, 'biyomadencilik'in yasalarla sınırlandırılması...

eywallah kanka