www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-18-2006, 02:18 PM   #1
cross_night
Daimi Üye
 
cross_night Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Konum: modluğu bıraktım....
Mesajlar: 446
Teşekkür Etme: 32
Thanked 277 Times in 166 Posts
Üye No: 10190
İtibar Gücü: 1644
Rep Puanı : 14032
Rep Derecesi : cross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond reputecross_night has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Tarihi Anlar

[SIZE="4"]Galatasaray kuruluş yıllarındaki maçlarını, Kadıköy’de Papazın Çayırı adı verilen alanda yapardı. Taksim Stadı'nın hizmete açılmasıyla birlikte sarı-kırmızılı ekibin maçları Avrupa yakasına taşındı. 5 bin kişilik Taksim Stadı'nın yanı sıra Fenerbahçe Stadı'nda da karşılaşmalar devam ediyordu. 1933 yılında Taksim Stadı'nın istimlak olup Gezi Stadı’na dönüşmesiyle birlikte yeni bir stad arayışına geçen sarı-kırmızılı yöneticiler, o devrin Kulüp Başkanı Ali Haydar Barşal'ın çabalarıyla bugünkü Ali Sami Yen Stadı'nın ilk adımını da atmışlardır. 1936'da yapımına başlanan stat, 1940'ta 30 yıllık bir süre için Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından Galatasaray Kulübü'ne kiralanmıştır.

Bu stad Muslihittin Peykoğlu, Sedat Kantoğlu ve Tevfik Ali Çınar'ın çalışmaları sonucunda 15 bin seyirci kapasitesi ile 1945'te hizmete girdi ve burada Milli Küme maçları oynanmaya başlamıştı. Stadın ismi olarak da kulübün sembollerinden Ali Sami Yen seçilmişti. Ancak Galatasaray'ın zafereden zafere koşması sonrasında bu stadın kapasitesi de yetersiz kalmıştı. 1950 yılında genişletme çalışmalarına başlanılan stat konusunda Galatasaray Kulübü ile Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden yenileme işlemi 5 yıl süreyle durmuştu. Ali Sami Yen’in başına gelen talihsizliklerin ilkiydi bu. 53. yıl sonra benzeri bir olay da yaşanacaktı.

1955'te yapımına tekrar başlanan stat, ödenek yetersizliği ve gerekli izinlerin geç verilmesi yüzünden ancak 1964'te tamamlanabilmişti.

Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı'nın yapım çalışmaları sırasında maçlarını bugünkü Beşiktaş İnönü Stadı'nda oynamaktaydı. Tıpkı bugün maçlarımızı Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynamamız gibi...

35 bin kişilik bir kapasiteye ulaşan Ali Sami Yen Stadı'nın açılışında yaşanan üzücü bir olay Türk futbol tarihine geçmişti. Stadın açılışı 20 Aralık 1964'teki Türkiye-Bulgaristan A Milli maçına denk getirilmişti. Kapasitenin üzerinde seyircinin tribünlere alındığı maçta yeni açık tribünde bir tezgahtarın tüp gazı alev almış, çıkan panik kısa sürede bütün stada yayılmış ve üzücü tablolar yaşanmıştı. Çıkan izdiham sonucu bir kişi yaşamını yitirirken, 81 kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Yaşanan bir trajediydi.

Galatasaray'la birlikte özdeşleşen Ali Sami Yen Stadı bir çok efsane maça tanık oldu. Sarı-Kırmızılı takımın Şampiyon Kulüpler kupası'nda yarı final oynadığı 1988-89 sezonundaki 5-0'lık Neuchatel zaferi bunlar arasında en unutulmayan maçlar arasındadır. PSV, E. Franfurt, R.Wien, Roma, Barcelona, Rosenborg, PSG, Monaco, Deportivo, G.Rangers, Milan, Bologna, Mallorca, Real Madrid gibi devlerin hüsrana uğradığı Ali Sami Yen Stadı, Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanmasında da en büyük faktörlerden biri olmuştur.

Ancak Galatasaray’ın bir Avrupa devi olmaması, kapasitenin çok, ama çok yetersiz kalması, stadın yenilenmesini gündeme getirdi. Adeta yılan hikayesine dönen girişimlerin sonucunda 2002-2003 sezonu sonunda stadın kapısına inşaatın başlaması amacıyla kilit vuruldu. Gaılatasaray futbol takımı “gurbet ellere”, İkitelli’deki Atatürk Olimpiyat Stadı’na taşındı. Haziran 2003’te Ali Sami Yen Stadı’na ilk kazma vurulacak, teknoloji harikası, G.Saray’a yakışır yeni bir muhteşem stad inşa edilecekti. Galatasaray taraftarları sabırsızlıkla yeni stad için ilk kazmanın vurulmasını beklediler. Hala da bekliyorlar. Kimbilir... Belki de daha da bekleyeckler...

(Yapı Kredi Yayıncılık tarafından yayımlanan “Galatasaray Tarihi” adlı kitaptan yararlanılmıştır.)

--------------------------------------------------------------------------Neydi o günler... On binlerce yüreği bir olduğu, sahada mücadele eden Aslanlarla kaynaştığı, rakiplerinin üzerine kabus gibi çöktüğü o günler. Mecidiyeköy’den tüm Türkiye’ye, hatta tüm dünyaya dalga dalga yayılan o müthiş coşku. Ve coşkunun doruğa çıktığı o müthiş zaferler. Tarihin yapraklarında yerlerini alan unutulmayan maçlar. Ali Sami Yen Stadı’nda o kadar çok yaşandı ki bunlar... Tarifi mümkün olmayan mutluluklar. İşte size bunlardan sadece birkaçı. Çünkü Galatasaray’ın zaferlerle dolu Ali Sali Yen Stadı maçları sayfalara sığmaz....
14 yıl sonra gelen büyük zafer!
Tarih 7 Haziran 1987. Ali Sami Yen Stadı’nda büyük bir heyecan var. Rakip ise Eskişehirspor. Tribünlerde büyük bir heyecan var. Niye mi? Çünkü 13 yıllık özlem bitmek üzere... 35 haftalık mücadelenin sonunda, alınacak tek bir galibiyet Galatasaray'ı şampiyon yapacak. Daha iki hafta önce kaçtı denilen şampiyonluk, Beşiktaş'ın önce Malatya'ya yenilmesi, ardından Denizlispor'a puan kaptırmasıyla yeniden Cim Bom'un avucunun içine gelmiş... Artık iş, alınacak tek bir galibiyete bakıyor...

Çekilen sıkıntıların biteceğini anlayan Alman teknik direktör Derwall’in gözlerinde artık mutluluk var. 40 bine yakın seyirci, dev bayraklar ve hiç bitmeyen tezahüratlarla şampiyonluğa itiyor futbolcuları...

19. dakikaya girilirken bir frikik kazanıyor Galatasaray. Topun başında Cevad Prekazi var. Vuruyor ve skoru 1-0’a taşıyor... İkinci yarı Muhammet'in topukla attığı gol Galatasaray'ı rahatlatıyor. Ama sadece 5 dakika sonra Nedim'in vuruşunda herkesin nefesi tutuluyor. Skor şimdi 2-1...

O hiç bitmeyecek gibi gelen 34 dakika Aykan Köseoğlu'nun son düdüğüyle bitiyor. Galatasaray tam 13 sezon aradan sonra nihayet şampiyonluğa ulaşıyor. Sarı-kırmızılı taraftarlar Türkiye'nin dört bir yanında sevinç gösterilerine başlıyor, Galatasaray camiası şampiyonluğu doyasıya yaşıyor... Bu tüm Avrupa’yı sarsacak Galatasaray’ın ayak seslerinin habercisi. Bu Galatasaray’ın zincirlerini kırdığının, artık kimsenin onu tutamayacağının ifadesi.

--------------------------------------------------------------------------
Beş! Beş! Beş! Beş!


İşte Efsanenin tüm Avrupa’ya ilk kez gözdağı verdiği an. İşte inanmanın, savaşmanın bedeli. Bu maç unutulur mu! Tarihler 9 Kasım 1988’i gösteriyor, rakip ise Neuchatel.

Mustafa Denizli yönetimindeki Galatasaray, İsviçre'de hiç de hak etmediği bir skorla sahadan 3-0 yenik ayrılıyor. Mustafa Denizli soyunma odasında futbolcularına çok sakin bir sesle, "Bu takımı İstanbul'da eleyeceğiz. Siz onlardan çok daha iyi futbolcularsınız" diyor... Ve maç başlıyor... Ali Sami Yen'de koltuk ya da boşluk görünmüyor. Her yer insan dolu... İlk maç, 3 farklı kaybedilmiş olmasına karşın, sarı-kırmızılı taraftarlar inançlı. Gol perdesini 20. dakikada Uğur aralıyor. Ve ilk yarı bu golle sonuçlanıyor. Cezası nedeniyle tribünde tel örgülerin ardından maçı seyreden Denizli inanılmaz futbol zekasıyla maçın her anını kontrol ediyor, devre arasında oyuncularına tur için gereken taktiği veriyor...

İkinci yarı başlarken müthiş bir uğultu var statta. 50. dakikada istenmeyen olaylar çıkıyor. Kendini bilmez birinin attığı madeni paralar yan hakeme ve İsviçreli bir oyuncuya isabet ediyor. Maç duruyor... 10 dakika sonra tekrar başlıyor. Ama ortam çok gergin... Sonra sahneye Prekazi-Tanju ikilisi çıkıyor. Yugoslav futbolcunun inanılmaz paslarına müthiş vuruşlar yapıyor Tanju... 2-0, 3-0 derken Tanju'nun harika kesmesiyle fark 4'e çıkıyor.

Neuchatel toparlanmaya çalışıyor ama olmuyor. Tribünler “Beş! Beş! Beş!” diye bağırıyor. Uğur'dan bir gol daha... Şimdi durum 5-0...

Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte bütün Türkiye ayakta... Maçı radyodan anlatan TRT spikeri Levent Özçelik'in gözlerinden yaşlar dökülüyor. Galatasaray artık çeyrek finalde...

Maçtan sonra İsviçrelilerin her tür ayak oyunu fayda etmiyor. Sahamız iki kere kapatılsa da Galatasaray Türkiye'nin makus talihini yeniyor ve Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finale adını yazdırıyor... Hem sahada hem masada...

--------------------------------------------------------------------------
Yürekler durma noktasında...


İnanmanın başarmanın yarısı olduğunun bir başka ispatı da 3 Kasım 1999 günü Milan’la oynanan maçtır. Maçın 90 dakika olduğunun ve G.Saray’ın her an her şeyi yapabileceğinin. Maç öncesinde morali bozuk, canı sıkkındır Galatasaray'ın... Şampiyonlar Ligi'ne bir kez daha veda hazırlığı yapıyor. 5 maçta alınan 4 puanla da grubun son sırasında... Rakip de dünyanın en güçlü ekiplerinden Milan... Terim'in öğrencileri, Ali Sami Yen'deki maça iyi başlamaz. Ukraynalı Shevchenko ortayı yapar, Weah gelişine vurur. Taffarel çaresizce topu ağlardan santraya doğru atar... Terim sinirli, seyirci umutsuz... Ama henüz her şey bitmiş değil... Sağ kanattan Hagi'nin kullandığı kornerde Ümit topu Capone'nin önüne indiriyor. Brezilyalı savunmacı da skoru eşitliyor...

İkinci yarıya da golle başlıyor İtalyanlar. Albertini'nin pasında Giunti topu Taffarel'in üstünden ağlara bırakıveriyor... Ardından Galatasaray savunmayı bırakıp tüm hatlarıyla saldırıyor. İmparator Fatih Terim yine de ümidini yitirmiş değil. Yorulan Hagi'yi 66. dakikada kenara alıp Hasan Şaş'la hızlandırıyor oyunu. 4 dakika sonra Popescu'yu çıkarıp Ergün'le orta sahayı kalabalıklaştırıyor. Yetmedi, 76'da Marcio'yla son kozunu oynuyor.

Dakika 86... Milan hala 2-1 önde. Bu sonuç İtalyan ekibini Şampiyonlar Ligi'ne taşıyor, Galatasaray'ı ise Avrupa Kupaları'nın dışına itiyor. Ergün soldan ortasını yapıyor. Hakan Şükür uzanıp, o sayısız kafa gollerinden biriyle skoru eşitliyor.

Dakika 90... Şimdi durum 2-2. Bu sonuçla Galatasaray yine Avrupa'ya veda ediyor. Ama Milan da Şampiyonlar Ligi'nden UEFA'ya düşüyor... Bu kez sağdan gelişen bir atak. Ümit'in ortasına Hakan yine çıkıp vuracak. Costacurta'nın müdahalesiyle Hakan yere iniyor, İspanyol hakem Nieto da penaltıyı veriyor... Ali Sami Yen'de kalpler durma noktasında... Ümit büyük bir soğukkanlılıkla geliyor ve Abbiati'yi terse yatırıyor... Santra yapılırken Nieto düdüğünü çalıyor ve Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanacağı yoldaki kader maçını bitiriyor... Şampiyonlar Ligi'ndeki zorlu H Grubu'nu üçüncü tamamlayan Terimli Galatasaray, UEFA Kupası 3. turundan Avrupa macerasına devam ediyor. Ve kupayı havaya kaldırmasını da biliyor. Bu maç hiç unutulur mu...

--------------------------------------------------------------------------Matador Cim Bom
Tarih yaprakları bu kez 3 Nisan 2001’i göstermektedir. Rakip ise dünyanın en pahalı takımı Real Madrid. Ancak maçın başında işler yolunda gitmez. Monaco'da 2-1 mağlup ettiği Real Madrid karşısında Ali Sami Yen'de ilk yarıyı 2-0 yenik kapamanın şaşkınlığı vardı bütün futbolcularda.

Lucescu yine de sakindi. Futbolcularına aynen şöyle söyledi: "Sanki skor 0-0 gibi başlayın. Savunmayı unutun. Herkes 5 dakika içinde golü bulmayı düşünsün". Taraftar da UEFA şampiyonundan umudunu kesmemişti. Hep bir ağızdan, "Buraya gelin, söz verin" diye bağırdılar, futbolcuları motive ettiler... Ve ikinci yarı başladı.

UEFA şampiyonu daha ilk dakika içinde rakip ceza alanı içinde baskıyı kurmuştu. Bir hızlı akın, bir ters çalım sonrası Makhelele, Hasan Şaş'ı düşürüyor, İtalyan hakem Collina penaltıyı veriyordu. Ümit Davala'nın vuruşu tribünleri heyecanlandırmıştı.

Ardından tekmeye kafasını uzatarak bir topu kapan Fatih mükemmel bir pas veriyor, Hasan Şaş da bunu affetmiyordu. Şimdi skor 2-2 olmuş, İspanyol takımı şaşkına dönmüştü. Dünyanın en pahalı futbolcusu Luis Figo ortalarda yoktu. Ama Hasan Şaş ile Fatih Akyel'in şovu devam ediyordu. 76. dakikada yine Fatih sağdan götürdüğü topu ortalıyor, Mario Jardel nefis bir kafayla Casillas'ı avlıyordu. Galatasaray 2-0 geriye düştüğü maçta 3-2 öne geçmiş ve dünyanın en büyük takımlarından birini şoka sokmuştu. Kalan dakikalarda Jardel'in bir kafası daha ağlarla kucaklaşacak ama gol sevinci "ofsayt" bayrağına takılacaktı.

Collina'nın bitiş düdüğüyle san-kırmızılı takım, hem tarihinin en görkemli maçlarından birini noktalıyor hem de 6 ay içinde ikinci kez Real Madrid'i yenip Avrupa'nın gündeminde ilk sıraya oturuyordu. Nede olsa o bir Avrupa deviydi...

(Yapı Kredi Yayıncılık tarafından yayımlanan “Galatasaray Tarihi” adlı kitaptan yararlanılmıştır.)

--------------------------------------------------------------------------[/SIZE]

Son düzenleyen: cross_night; 04-18-2006, 02:20 PM..
cross_night çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Eski Bugün   #n/a 
Teşekkür Botu
Bot
bot Çevrimiçi

Avatar

Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
britneymadonna (04-18-2006) bu konu için teşekkür ettiler...
bot Çevrimiçi Tesekkur botuna Rep veremezsiniz. Yinede Tesekkurler. Kurallara Aykırı Mesajı Bildir  
Old 04-25-2006, 02:08 AM   #2
japonca
Geçerken Uğradım
 
japonca Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Apr 2006
Yaş: 40
Mesajlar: 51
Teşekkür Etme: 0
Thanked 0 Times in 0 Posts
Üye No: 12608
İtibar Gücü: 1417
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi : japonca is on a distinguished road
Cinsiyet :
Varsayılan

vay be ne tarihh ama!!hele o real madrid macı unutulurmu sen 2-0 geri dus sonra macı 3-2 al ehmde yendiğin takım real olsun!(gerci 2. macta 3-0 yenilip elendik ama olsun en azından madriti eze eze yenmenin zevkini tattık)
japonca çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 05-31-2006, 08:17 PM   #3
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2554
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

waalla ne tarih be..
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Anlar GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-27-2007 07:57 PM
Anlar GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-27-2007 07:57 PM
Seven Anlar GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-13-2007 03:36 PM
06/01/07 - Tarihi davada tarihi karar Spy_MasteR Eskiler (Arşiv) 0 06-01-2007 04:42 PM
Son Anlar! sentaur Eskiler (Arşiv) 1 12-14-2006 11:45 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:20 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.