Fransız ailenin kabus dolu günleri sona erdi / 7 ekim

[M@D_VIPer]

Fransız ailenin kabus dolu günleri sona erdi

Erdoğan CANKUŞ/FETHİYE (Muğla), (DHA)

MAVİ tura çıkan ve Muğla'nın Fethiye İlçesi yakınlarında, denizde yaşanan dehşet anlarının ardından kaptanları 30 yaşındaki Faslı Friat Hicnan'ın ölümünden sorumlu tutulan Fransız aile, hakim karşısına çıktı.

Mahkeme, tek tutuklu sanık 25 yaşındaki David Bassaro'yu serbest bırakırken, ailenin diğer üyelerinin de yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.

Geçen 22 Ağustos'ta 60 yaşındaki Fransız Max Bassaro’ya ait Belçika bayraklı Latiettia Bianca adlı yatta yaşanan film gibi olayın ardından, Faslı kaptan Friat Hicnan’ın şüpheli ölümünden sorumlu tutulan Fransız ailenin duruşmasına, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 5 saat süren duruşmaya, tutuklu sanık David Bassaro, yurt dışı çıkış yasağı bulunan tutuksuz sanıklar eşi 25 yaşındaki Slvia Bassaro ve annesi 55 yaşındaki Marineno Bassaro katıldı. Baba Max Bassaro da tanık olarak gelip ifade verdi.

Fransız aile, teknede yaşanan dehşet anlarını duruşmada bir kez daha hatırladı. Duruşmayı Fransıo'nın İzmir Fahri Konsolosluk Temsilcisi Zeliha Toprak da izledi. Fransa’nın Bordeux kentinde otel işletmeciliği yaptığını anlatan tutuklu sanık David Bassaro, babası ile ölen kaptan Friat arasında ciddi bir sorun yaşanmadığını söyledi. David Bassaro, olayı şöyle anlattı:

“Babam ona vize alabilmesi için yardımcı oldu. Teknenin kışın bakım işini verdi. Benim Friat ile tartışmam olmadı. Friat’ın alkol hacmi çok fazlaydı. Denize açıldıktan sonra beşinci gündü. Bodrum, Datça, Ekincik’te konakladık. Simi’ye yakıt için geçtik. Tekrar Türk sularına dönüyorduk. Ben dümendeydim. Babamın bıçaklandığı anı görmedim. Onun feryadı üzerine koştuk. Friat, cinnet geçiriyordu. Gözleri dışarı fırlamıştı. Elinde 40- 45 santimlik bıçak vardı. Hemen cep telefonu ve telsizleri istedi. Denize attı. Bizi öldüreceğini söylüyordu. ‘Lindos, Lindos' diyor, bizi Yunanistan’a götürmek istiyordu. Onun emirlerine uymak zorundaydık. O an, alkollüydü. Elinde pastis denilen Fransız içkisi vardı. Babamın bıçaklanmasıyla, Friat’ı etkisiz hale getirme arasında 3 saat geçti. Aileme bıçakla yaklaşıyordu. Bir an denizde dalga artmıştı. Friat'ın bıçağını almak için eline doğru atladım. Yüzükoyun yere düşen Friat'ı ayaklarından tutup bağladık. Bu aşamaya kadar eşim ve annemin Friat’a bir müdahalesi olmadı. Babam da bu sırada yaralıydı.”

‘BOĞAZINDAN BAĞLAMADIK’

“İpleri annem ve eşim getirdi” diyen David Bassaro'ya, Ağır Ceza Reisi Devlet Demirbilek, Friat'ın bağlı durumdaki fotoğrafını gösterip, “Başka bir ip kullandınız mı?” sorusunu yöneltti. Bassaro, “Hayır. Bu şekilde bağladık. Ellerini üçümüz mü bağladık, bilmiyorum. Boğazından bağlamadık. Ben ayaklarından bağlamaya çalışırken, o hala saldırmak istiyordu. Etkisiz hale getirirken, iple boğazından bastırmış olabiliriz. Ama emin değilim. Çünkü ellerini arkadan bağladık, o halde bıraktık. Bir yere kapatmadık. O 'sizi öldüreceğim' diyerek, başını, boynunu, sağa sola vurup küfürler yağdırıyordu. Babam yaralı olduğu için limana geldik ve durumu polise bildirdik. Friat'ın öldüğünü tekneye giren polisten öğrendik. Ben bu ifadeyi 4 kez verdim, hepsi doğrudur” diye konuştu.

‘İNTİHARI BEN ÖNLEDİM’

David'in eşi Slvia Bassaro ise “Friat, babamı bıçakladıktan sonra flamayı değiştirmek bahanesi ile beni direğe çıkardı. Denize itmeye kalktı. Öldürmek istedi. Ben kayınpederimin bıçaklanmasına şahit olmadım. Çığlık üzerine yukarı çıktım. Friat cinnet halindeydi. Bizi saatlerce tehdit etti. Biz onu boğazından iple bağlamadık. Ancak o, intihar edeceğim diyordu. Gemi halatını boynuna geçirip sağa sola hareket etti. Ben müdahale ederek durdurdum” dedi.

İŞLERİNİ KAYBEDECEKLERDİ

Fransız ailenin avukatı Mustafa Bilbay, David Bassaro'nun tahliyesini isterken, mahkemeye, müvekkillerinin ülkelerindeki iyi durumlarını anlatan bir de dosya sundu. Avukat Bilbay, “Fransa’da iki ay bir işletmeci işinin başında olmazsa iş tasfiyesi olunur. Bu yüzden, müvekkillerimizin tahliyesini istiyoruz. Diğer 2 müvekkilimin de yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

KESİN OTOPSİ RAPORU

Mahkeme heyeti ise David Bassaro’nun tahliyesine, Sylvia ve Marineno Bassaro’nun da yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Fethiye Limanı’nda mühürlü bulunan teknenin de baba Max Bassaro’ya iadesini kararlaştıran mahkeme, diğer tanıkların dinlenmesi ve kesin otopsi raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi.
David Bassaro, Fethiye Cezaevi’nden çıkışta avukat Mustafa Bilbay ve tercümanı Taner Aktop tarafından karşılanırken, daha sonra ailesinin konakladığı otele gidip, hasret giderdi.