![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları
![]() |
Görünüm Modları
![]() |
![]() |
#1 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26 Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 2999
Rep Puanı : 16800
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Erdoğan: Meselelerin çözüm yeri TBMM'dir
A.A/ANKA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkenin meselelerinin çözüm yeri TBMM'dir” dedi. Erdoğan, AKP'nin yeni yasama yılındaki ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, ramazan ayının, tüm İslam dünyasına, Türkiye'ye ve insanlığa hayırlar getirmesini diledi. Ramazan ayının dini açıdan olduğu kadar, toplum hayatına getirdiği insani zenginlikler ve erdemler bakımından da kazançlar elde edilen bir ay olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, dünyanın; özellikle savaşlarla, acılarla, gözyaşlarıyla, yoklukların, yoksullukların, vicdanlarda yaralar açtığı bir zamanda, ramazan ayının gönüllerde estirdiği rahmet ve bereket rüzgarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyledi. Farklı dilleri konuşan, farklı dinlere inanan ve farklı medeniyetlere mensup olanlar arasında insani köprüler kurulabilecek bir ayın yaşandığını anlatan Başbakan Erdoğan, ramazan ayının sevgi, merhamet ve hoşgörü duygularını gönüllerde derinleştiren, pekiştiren bir ay olduğunu ifada etti. 22. Dönem 5. yasama yılının da hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, milletvekillerine şöyle seslendi: “ESERİN SAHİBİ SİZLERSİNİZ“ “Bugün, TBMM tarihinde bir ilki daha hep birlikte yaşıyoruz. Demokrasi tarihimiz boyunca bir dönemde ilk kez 5. yasama yılını gerçekleştireceğiz. Çünkü bundan önceki 4 yasama dönemi boyunca, TBMM, ülkemizin gelecek 10 yıllarına damgasına vuracak değişim hareketinin itici gücü ve öncüsü olmuştur. Hatta başta AB uyum yasaları olmak üzere, Türkiye'nin her alanda çehresini değiştirecek milletimizin beklentilerine cevap verecek yasama adımları, sizlerin fedakarca gayretlerinizin eseri olarak atılmıştır. Bundan 4 yıl önce büyük sıkıntılar, istikrarsızlıklar ve suistimallerle neredeyse felaketin eşiğine gelmiş olan Türkiye, bugün şükürler olsun bütün dünyanın hayranlıkla izlediği büyüme atılımını ardı ardına gerçekleştirmektedir.” “Bu eserin sahibi sizlersiniz, sizlerden yansıyan millet iradesidir” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “İnanıyorum ki aynı dirayetle, aynı ciddiyetle, 5. yasama yılını da milletten almış olduğunuz emanetin ağırlığının farkında olarak milletimize yakışır bir olgunluk içinde geçirecek, Türkiye için önemli hizmetlere imza atacaksınız. "MESELELERİN ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR" Bu ülkenin, bugün elde etmiş olduğu bütün kazanımların temelinde yakalanan istikrar ortamının payı oldukça büyüktür. Bu istikrarı korumak, bu çatı altında millet iradesinin temsilciliğini yapan her arkadaşımın tek görevi olmalıdır. Türkiye'nin istikametini çözümsüzlüklere, dar boğazlara, krizlere çevirmemek için bu millete yakışır bir duruş sergilemek mecburiyetimiz vardır. Bu ülkenin meselelerinin çözüm yeri TBMM'dir. İnanıyorum ki geçmiş 4 yılda olduğu gibi, bundan sonra da bu bilinç, buradan bütün dünyaya en açık ve net şekilde yansıyacaktır.” “MUHALEFETİN İSTEDİĞİ ERKEN SEÇİM GAYYASI" Erdoğan, bütün bu başarılar arasında en büyüğü, en anlamlısı, en önemlisinin yakalanan istikrar olduğunu vurguladı. Ekonomideki istikrarın temelinde de siyasetteki istikrar olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Muhalefetin veya onlarla omuz omuza olanların arzuladığı gibi, ülkemizi bir erken seçim gayyasına düşürmüş olsaydık, bunun bedeli çok ağır olacaktı. Onlar, bu bedeli göremeyecek kadar milletini, vatanını düşünmekten uzaktırlar. Bunu da ifade etmek durumundayım. Bunun bedelini, faturasını ülkemiz geçmiş yıllarda çok ağır ödedi. Bu, siyasette istikrarı ortadan kaldırdığı gibi, ülkenin ekonomisinde istikrarı kaybettirdi ve bu ülkede küresel sermaye yatırım yapmadığı gibi kendi sermayemiz de hiçbir yatırıma arzu edilir şekilde girmedi, giremedi. Çünkü yarınından emin değildi, yarın ne olacak bunu göremiyordu. Bundan dolayı da hep şüpheyle bakılan bir gelecek vardı. Siyaset, uzun yıllar sonra ilk defa karar mekanizmasını işletme rahatlığına ulaşmış, bu kanallar ülkenin artık önüne geçmiştir. Siyaset, milletimizin gözünde yeniden umut olmuş, yeniden çözümün adresi olmuştur. Burada anahtar kavram, istikrardır.” “KAZANIRSAK HEP BERABER, KAYBERDERSEK HEP BERABER” Konuşmasında millete seslenen Erdoğan, “İstikrara sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır. Bunun için de herkesin, tüm kesimlerin katkısına, katılımına ihtiyaç vardır. Bu ülke, 73 milyon vatan evladı olarak vardır. Kazanırsak da hep beraber kazanacağız, kaybedersek de hep beraber kaybetmiş olacağız. Onun için 73 milyon el ele, omuz omuza bu sorumluluk duygusuyla hareket etmek zorundayız” dedi. Ülkenin yeni sözlere, yeni fikirlere, dinamik bir siyaset anlayışına ihtiyacı olduğu kaydeden Erdoğan, ülkenin dünyaya açılmak noktasında, herhangi bir endişesi olamayacağını söyledi. Türkiye'nin özgüvenini kazandığını, dünyaya açılacağını, dünyanın zirvelerine doğru yürüyüşünü sürdüreceğini belirten Erdoğan, “Sizler, işte böyle bir Türkiye'nin önderlerisiniz. Bu ruh, bu bilinçle görevinizi yerine getirmelisiniz. İnanıyorum gelecekte tarih kitapları, bu Meclisin Türkiye için ne kadar önemli hizmet yaptığını, hakkını vererek yazacak” dedi. “AB İLE TARAMA SÜRECİ BUGÜN İTİBARİYLE TAMAMLANDI” Erdoğan, geçmiş dönemlerde olduğu gibi yeni yasama yılında da AB uyum yasalarının, yasama çalışmaları içinde önemli yer tutacağını anlattı. 3 Ekim 2005 itibariyle AB ile ilişkinin niteliğinin değiştiğine, Türkiye'nin aday ülke konumundan katılım sürecindeki ülke konumuna yükseldiğine işaret eden Erdoğan, bugün itibariyle tüm fasıllarda tanıtıcı taramanın tamamlandığını; bunlardan 29'nun da ayrıntılı taramasının yapıldığını bildirdi. Erdoğan, bu sürecin 1 yıl gibi kısa bir süre zarfında bitirilmiş olduğunu vurguladı. Bu sürecin kendileriyle başlayan bir süreç olmadığını, fiili olarak 1955-60 yıllarına, yasal olarak 1963 tarihine dayandığını belirten Erdoğan, ancak son 4 yılda, içeride ve dışarıda bir çok kesimi şaşkınlığa uğratan bir hızla reformların ardı ardına yapıldığını ve yapılmaya devam etiğini söyledi. 17 Aralık zirvesi ve 13 Ekim'de alınan müzakerelerin başlaması kararının, kapsamlı ve cesur reformlarla mümkün olduğunu belirten Erdoğan, “Sağlanan bu başarıyı, hiç kimsenin küçümsememesi gerekir. Reform sürecini, hız kesmeden ve asla heyecanımızı kaybetmeden devam ettiriyoruz” dedi. AZINLIK CEMAATLERİNİN MÜLK EDİNMESİ ECEVİT DÖNEMİNDE ÇIKTI Halen 10 ayrı yasayla düzenlenen vakıflar mevzuatının bu tasarıyla tek elde toplanacağını belirten Başbakan Erdoğan, bu tasarının uyum paketi içinde gelmiş olmasına karşın hazırlığının çok önceye taşındığını söyledi. 1935 tarihli vakıflar yasasının ilk olarak Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümette gündeme geldiğini anlatan Erdoğan, “Azınlık cemaatlerinin mülk edinme hakları Ecevit Hükümetinin çıkarttığı 4771 sayılı Yasayla tanınmıştır. Nitekim azınlık vakıfları 364 gayri menkulü kendi üzerlerine tescil ettirmiştir. 41 bin 550 mazbut vakıf var, 350 mülhak vakıf var, 161 tane de cemaat vakfı var, cumhuriyet döneminde kurulan 4 bin 450 vakıf var. Asıl bizim vakıflar için yeni yasaya ihtiyaç var” diye konuştu. Tasarıyla getirilen düzenlemeleri özetleyen Başbakan Erdoğan, “Bu düzenlemeler iddiaların aksine vakıflar üzerindeki denetimi azaltmıyor aksine daha sıkı ve rasyonel bir denetim imkanı sağlıyor” dedi. KORKULUKLAR ÜRETENLER Hükümetleri döneminde restorasyona verdikleri önemi anlatan, geçmişte vakıf mallarında ırk ve din ayrımı yapılmadığını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’nin, devletiyle milletiyle birlikte büyüdüğü süreçte korkuluklar üretenler bu özgüvenden mahrum olanlardır. Kimse lütfen Türkiye Cumhuriyeti’nin önüne yeni korkuluklar dikmesin” dedi. Cemaat vakıflarının sayısının belli olduğunu, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılamayan taşınmazların diğer vakıf çeşitlerinde yapılan düzenlemeye paralel olarak vakıflar meclisi kararıyla gelir getirici hale yani akara dönüştürüleceğini anlatan Erdoğan, “Tartışma yoğunlaştığı kadarıyla anlaşılmaz hale gelmektedir. Bu taşınmazlar mahdut sayıdadır. Kaldı ki bu taşınmazlar halen o vakıflarla alakasız değildir. Lozan Antlaşması'ndan kaynaklanan haklarımız da korunmaktadır, mütekabiliyet esası getirilmektedir. Türkiye’de azınlık haklarına tanıdığı hakların yurt dışında yaşayan Müslüman azınlığına da tanınması lazım. Kimse zihnimizi bulandırmaya korkuluklar yaratmaya kalkmasın” diye konuştu.
__________________
M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır... Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!! |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Erdoğan yakışıklı mı ?/27 eylül | [мα∂ℓιηє] | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-27-2007 09:06 AM |
Doğalgaz dönüşümünde bütçeye göre çözüm 26 Eylül 2007 | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-26-2007 05:55 PM |
Emine Erdoğan Brodway'de/26 eylül | [мα∂ℓιηє] | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-26-2007 09:27 AM |
Erdoğan, BM resepsiyonunda/25 EYlül | [мα∂ℓιηє] | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-25-2007 11:30 AM |
Gül'de sembolleşen çözüm 12 Eylül 2007 | вσυя∂¢αη | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-12-2007 12:14 PM |