![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26 Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 2998
Rep Puanı : 16800
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Dalga vursa da Türk parası değer ve itibar kazanacak
![]() MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Dalgalı kur rejimi altında oynaklıklar, gerek dışsal unsurlara, gerekse ülkemizden kaynaklı gelişmelere bağlı olarak yaşanmaktadır ve gelecekte de yaşanabilir" dedi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) aylık meclis toplantısında konuşan Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’nın 2002 yılından bugüne kadar 43.7 milyar dolarlık net döviz alımı yaptığını bildirdi. Yılmaz, 15 Eylül itibariyle döviz rezervinin yüzde 180 artışla 56.8 milyar dolara ulaştığını vurguladı. DALGALAR OLABİLİR: Son dönemlerde "İkinci dalga geliyor", "Piyasalar tekrar dalgalanacak" söylemlerinin gündemde sıklıkla yer aldığını dikkat çeken Yılmaz, "Dalgalı kur rejimi altında bu tarz oynaklıklar, gerek dışsal unsurlara, gerekse ülkemizden kaynaklı gelişmelere bağlı olarak yaşanmaktadır ve gelecekte de yaşanabilir" dedi. Dalgalı kur rejimini uygulamaya başladıkları 2001 yılından bugüne kadar, Türkiye’nin toplamda 8 defa bu tarz dalgalanmalar yaşadığını ifade eden Yılmaz, "Ancak mevcut ekonomik programa ve yapısal reformlara kararlılıkla devam edildikçe ve makroekonomik temeller kuvvetlendikçe bir yandan Türk parasının değer kazandığı ana eğilime geri dönülmüş, bir yandan da bu tür dalgalanmaların ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkisi daha az olmuştur" diye konuştu. BELİRSİZLİK DEĞİL RİSK: Yılmaz, dalgalı kur rejimi altında kurlardaki hareketlerin bir belirsizlik değil, risk unsuru olduğunu bu riskten korunmanın mümkün olduğunu belirtti. Yılmaz, "Bu çerçevede tüm ekonomik birimlerin, modern risk yönetim ilkeleri çerçevesinde bilançolarındaki faiz veya kur riskine karşı kendilerini korumaları, bu tarz çalkantıların ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak bakımından büyük önem taşımaktadır" dedi. TERS DOLARİZASYON: Ana eğilim olarak Türk parasının değer kazanma sürecinin, aynı zamanda Türk parasının itibar kazanma süreci olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu: "Bunun en önemli göstergesi ise 2002 yılından bu yana yaşanmakta olan ters dolarizasyondur. Bu kapsamda döviz cinsinden mevduatların toplam mevduatlara oranı 2001 yılındaki yüzde 56.6 oranından, 2006 yılı Ağustos ayında yüzde 36.7’ye gerilemiş, Türk parası cinsinden yatırım araçlarının toplam içindeki payı ise artmıştır. Dalgalı kur rejimi düzgün bir şekilde işlediği, enflasyon güvenilir makroekonomik politikalar ile kontrol altında tutulduğu, yapısal reformlara devam edildiği sürece ters dolarizasyonun ve böylece Türk parasının itibar ve değer kazanma sürecinin devam etmesi beklenmektedir." Biz önünüzü görmenizi sağlayalım siz bir zeytini iki zeytin yapın İSTANBUL Sanayi Odası’nın (İSO), eylül ayı olağan meclis toplantısına konuşmacı olarak katılan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, sanayicilerin başta değerli YTL olmak üzere şikayetçi oldukları konularda "aynı onlar gibi" düşündüğünü ancak yapılabileceklerin uygulanan para politikasıyla sınırlı kalmak zorunda olduğunu söyledi. Yılmaz kendisinden önce konuşan İSO Başkanı Tanıl Küçük’ü dinledikten sonra, "Sayın Küçük’ün söyledikleriyle benim söyleyeceklerim arasında bir fark yok. Ancak bizim yapabileceklerimiz para politikası çerçevesiyle sınırlı. Eğer bu çerçevede yapabileceğimiz bir şey var da yapmıyorsak, yapalım" dedi. Yılmaz, Merkez Bankası olarak, eleştiriye açık olduklarını belirterek şöyle konuştu: "Bizi eleştirmeye devam edin. Söylediklerinizin içinde de mutlaka doğrular vardır ve onları biz belki de kabul ederiz. Sizin söylediğinizle bizim söylediğimiz aslında aynı. Tabii ki ’enflasyonu ikiye indirdim, cari açığı düşürdüm’ demenin tek başına anlamı yok. İş bulamayana iş bulunuyor mu? Burada sizinle hem fikiriz. Bir zeytini nasıl iki zeytin yapacağız. Bunu üretimle yapacağız. Üretimi siz yapacaksınız. Sizin önünüzü görmeniz gerekiyor. Biz onu sağlamak için çalışıyoruz." İşsizliğin azalması için İstihdamın yükü indirilsin MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, işsizlikle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekonomideki olumlu gelişmelere rağmen işsizlik oranlarında arzu edilen iyileşme henüz sağlanamamıştır. İstihdam yaratacak aktif politikalar izlenmeli, bu çerçevede reel sektöre yeterli finansmanın sağlanabilmesi için reel sektör ve mali sektör arasındaki ilişki kuvvetlendirilmeli, yatırım ortamı iyileştirilmeli, makroekonomik ortamda istikrar kalıcı bir biçimde sağlanarak büyümenin istihdam yaratma kapasitesi artırılmalıdır. Ayrıca işgücü talebine uygun ve vasıflı işgücünün artmasına yönelik eğitim politikaları uygulanmalı, kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınabilmesi için istihdam vergileri ve istihdam üzerindeki diğer yükler kademeli olarak azaltılmalı, tarım sektörünün küçülmesiyle ortaya çıkacak niteliksiz işgücüne yönelik bölgesel pazarlar oluşturulmalıdır." Cari açığı izliyoruz önlem var, yeni vergi yok DEVLET Bakanı Ali Babacan, cari açığı şu an için ekonomide ciddi bir risk olmadığını belirterek, "Önemsiyoruz, takip ediyoruz. Bir hassasiyet noktası olduğunu da biliyoruz" dedi. Babacan çalışmaların dört bakanlık tarafından yürütüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: "Eğer tedbir derken yeni bir vergi falan bekliyorsanız, böyle bir şey yok. Hep yapısal ve uzun vadede Türkiye’nin çıkarına olacak ve cari açık sorunumuzu orta ve uzun vadede daha makul bir noktaya getirecek tedbirler." Çağlayan’dan ’dalgakıran’ önerisi ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, ikinci dalgaya karşı bir "Mikro Acil Eylem Planının" hayata geçirilmesi gerektiğini söylerken, bu planın uluslararası finansal piyasalarda yaşanabilecek dalgalanmalara karşı bir "dalgakıran" görevi yapacağını savundu. Nisan ve mayıs ayındaki dalgalanma, birkaç gün önce yaşanan küçük çalkantı ile IMF ve diğer ekonomik birimlerin yaptığı uyarıları hatırlatan Çağlayan, cari açığın ve işsizliğin oluşturduğu ekonomik ve sosyal risklere karşı, cari açık altından kalkılamayacak boyutlara gelmeden mikro önlemler alınması gerektiğini belirtti. AB için her yıl yüzde 7.5-8 büyümeliyiz İSO toplantısında soruları da yanıtlayan Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin mevcut durumda AB ortalamasının yüzde 32’sine denk geldiğini belirterek, "Oysa Yunanistan, Portekiz ve İspanya AB’ye girdiklerinde bu oran yüzde 58-60’dı aradaki farkı yakalayabilmemiz için, AB’ye gireceksek, önümüzdeki 10 yıl boyunca her yıl yüzde 7.5-8 büyümeliyiz" dedi. Cari açığın risk potansiyeli biliniyor TÜRKİYE’nin, gelişmekte olan ülkeler arasında, riskli ülkeler arasında sayılmasındaki en önemli etken olan cari açığın boyutundan çok sürdürülebilir olup olmadığının önemine değinen Durmuş Yılmaz, açığın için "risk yaratma" potansiyelinin bilindiğini ve diğer ekonomik birimlerle yakından izlendiğini söyledi. Yılmaz, "Cari açığın arkasındaki nedenler geçmiştekinden farklıdır. Bugün ülkemizde cari açık, temel olarak tüketimdeki artışlardan degil, üretim kapasitesini de artıran yatırım artışlarından kaynaklanmaktadır" dedi. Küçük soluğumuz kesiliyor İSO Başkanı Tanıl Küçük, değerli YTL’nin sanayicinin durumunu ağırlaştırdığını belirterek, "İhracatçı sanayicimizin soluğu kesilmeye başladı. Devletin ürettiği girdi maliyetlerimizin rekabet ettiğimiz ülkelerle eşit şartlara çekilmesini istiyoruz" dedi. Merkez Bankası’nın döviz politikası oluştururken üretime ve ihracata etkiyi de çok daha hassas şekilde dikkate alması gerektiğini savunan Küçük, "Fiyat istikrarı çok önemli ancak sadece bu hedefe odaklanmak ekonominin diğer kesimlerini kaderine terk etmek olmaz. Bundan her şeyi kura bağladığımız anlamı çıkarılmamalı" dedi. Küçük, "Sanayiciler olarak bizler kurların gerilemesini tercih etmiyoruz ama ani çıkışları da tehlikeli buluyoruz. İhracatı destekleyen ama ekonomideki diğer dengeleri de bozmayan makul yükseliş arzuluyoruz" diye konuştu. Ekonomik programa ve enflasyonla mücadeleye başından beri destek verdiklerini belirten Küçük, şunları söyledi: "Ancak fiyat istikrarı hálá sağlanamadı. Aradan 5 yıl geçti ama üretimin sorunlarına çözüm bulunamadı. Reformların sonuçları üretime yansımadı. Bankacılık yeniden yapılandı ama bu gelişme sanayicimizin uzun vadeli finansman ihtiyacına yarar getirmedi.
__________________
M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır... Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!! |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Milletin parası namusum 3 Eylül 2008 | jockeя | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-03-2008 12:17 PM |
Dalga dalga mutluluk vursun | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-23-2008 09:28 AM |
İçim Dışa Vursa | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-04-2008 09:25 AM |
Türk parası ile Kürdistan haritası | pae | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-24-2007 11:30 AM |
Zorla otopark parası alan 5 kişi gözaltına alındı / 26 eylül | M@D_VIPer | Eskiler (Arşiv) | 0 | 09-26-2006 06:19 PM |