Dikensiz gül bahçesi!

[DHeMLy-CHaY]

Ayhan Yılmaz G.Saray'ı sordu, usta kalem Gökmen Özdenak cevapladı.
09.03.2007

Başkan Özhan Canaydın ve yönetimi, Eric Gerets'i kullanıp Ersun Yanal'a büyük abisiz bir takım bırakmak için çalışıyor gibi geliyor bana. Bu amaç doğrultusunda da, yıllarını Galatasaray'a veren Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün Penbe ile sezon sonunda yollar ayrılacak galiba.


1- Erdal Keser diyor ki, 'Galatasaray'da ucuz işler olmaz.' Peki, takımın bugün içine düştüğü durum, hangi pahalı işlerin bir sonucu?

Gerets, gelecekteki yapılanma için kobay olarak kullanılmıştır. Lütfen hafızanızı biraz zorlayın. Galatasaray'ın tarihinde en büyük başarılara imza atmış Arif Erdem, Hakan Ünsal, Bülent Korkmaz'a yapılanları herkes biliyor. Çocuklara vefasız davranıldı. Şimdi sırada kim var; Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün Penbe...
Canaydın ve yönetimin, tepki almaları uğruna da olsa Gerets'i net olarak kullandığı söylenebilir. Anlaşma açıklamasının altında yatan gerçek bu. Deniyor ki, 'Ersun Yanal gelecek.' Adnan Sezgin yalanlasa da böyle bir hedef kesinlikle var görünüyor.
Ancak Yanal ve Şükür arasında geçmişte yaşananlar taptaze duruyor. O teknik adam, o futbolcuyla çalışmak ister mi? Tabii ki hayır. Tüm bu yaşananlar gösteriyor ki, Canaydın ve yönetimi, Gerets'i kullanarak Yanal'a dikensiz bir gül bahçesi bırakmak niyetinde. Şampiyonlukta büyük pay sahibi olan ve futbolcular üzerinde önemli etkisi bulunan Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ergün Penbe ile yollar ayrılacak gibi gözüküyor. Bu futbolcular bunu hak etmiyor, kullanılan Gerets de...


2- Kayseri, Gençler ve Trabzon yanaştı, Beşiktaş solladı, Fener 7 puan önde, kupa rüyası bitti. Bu tablo sonrası Cim Bom'un Avrupa şansı nedir?

İyi oynayamazsan kazanamazsın, kazanamazsan puan alamazsın, puan alamazsan, şampiyon olamazsın. Oynadığın oyunlarda istikrarı hedefleyip, iyi ve mücadeleci futbolu tercih ederseniz, istediğiniz hedefe ulaşırsınız. Bizde 'Puanlar kaybediliyor, sonra da rakibim ne yapacak' diye bekleniyor. Kurumlar ve bireyler kendinden sorumlu olmalı. Başkası ne yapıyor, diyerek zamanı iyi değerlendiremiyorsan, başarının da gelmesi mümkün değil. Galatasaray'da, zaman zaman saman alevi gibi parlayan sahadaki performans haricinde genel yapı bozuk.
Aradaki 7 puan fark önemli değil. Şampiyonluğun iddialı takımı Fenerbahçe, takipçileri Beşiktaş ve Galatasaray'ın içeride lider takımla oynama avantajları var. Ama Anadolu takımları, son senelerde havuzdan az da olsa ekonomik avantaj sağlamaları sonucunda akıllı transferler yapıp, takım olma yolunda önemli yol aldılar. İyi mücadele ediyorlar ve bundan ötürü net olarak söylenebilir ki, şampiyonluğu onlar belirleyecek.


3- Forvet oyuncularındaki son vuruş yetersizliğinden söz ediyorsun ama, derbide neredeyse pozisyon bile üretilemedi, bunu neye bağlıyorsun?

Son vuruşlarda özel çalışma yapılmadığı için, pozisyonları hovardaca ve daha ağırı da beceriksizce harcıyoruz. Ama burada önemli olan hocanın maçı kazanmak veya kazanmamak istemesi. Gerets, o gün kazanmak istemedi. 'Rakibim hata yaparsa, bir de gol atarsam üstüne yatarım' mantığı Galatasaray'ın fazla gol pozisyonuna girememesine neden oldu. 76. dakikada durum 1-1'e gelmişken Necati'yi çıkarıp, Tolga'nın oyuna girmesi bunun kanıtı. Salı günü Erciyes maçının 30. dakikasında Mehmet Güven'in oyundan alınmasını, ben dahil herkes eleştirdi, 'genç yeteneğin öz güvenini nasıl yok ediyorsun' diye. Gerets Beşiktaş maçında bu oyuncuyu oynattı ve bence güzel de oynadı. O gün Mehmet Güven'in çıkarılmasını eleştirenler ve onun yanında olanlar, skor kötü bitti ya, penaltı yaptırdı ya, bir anda 'tü kaka' yaptılar çocuğu. O gün, uzun zamandır takımda oynamayan en az 4 oyuncu vardı. 35 milyon Euro harcamış, seyirci avantajını arkasına almış ve tam takım çıkmış bir Beşiktaş’ın, Galatasaray'a karşı mücadele olarak ne tür bir üstünlüğü vardı?


4- Yönetim karışık, taraftar Başkan'a inanmıyor, amatör branşlar yerlerde sürünüyor, futbolda sadece altyapı umut veriyor, bu gidişat nereye?

Galatasaray taraftarını artık yalnız lokal başarılar kesmiyor. Çünkü, son 10 senelik periyoda baktığınız zaman hem Türkiye Süper Lig'i, hem de Avrupa'da başarılara alıştıkları için, doğal olarak bugünün başarısızlığında geçmişe dönük yaşamaları, gösterilen tepkide en büyük neden.
Özhan Canaydın'ın başkanlığı dönemindeki verdiği sözlerin arkasında duramaması, doğal olarak taraftarın tepkisini çekmektedir. Sayın Canaydın, "Benim dönemimde iki lig, bir Türkiye Kupası aldık" dese de, bu başarılar vizyonu geniş taraftarı kesmiyor.

[hamekoko]

ya adam gibi konular acsana