![]() |
![]() |
#1 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2006
Konum: -->izmir<--
Mesajlar: 438
Teşekkür Etme: 15 Thanked 182 Times in 79 Posts
Üye No: 15241
İtibar Gücü: 1572
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() DİNLE ALAY EDENLER
Ayetlerimiz hakkında (münasebetsizliğe) dalanları gördüğün zaman, onlar başka bir söze geçin*ceye kadar onlardan yüz çevir; eğer şeytân sana unutturursa, hatırladıktan sonra, o haksızlarla beraber oturma! (En'âm: 55/68) Bu âyette Hz. Peygamber'e, Allah'ın âyetleri hakkında münasebet*sizliğe dalan kimselerle beraber bulunmaması, onlar konuyu değiştirmedik*çe onların aralarında oturmaması, şayet unutarak oturmuş ise hatırlayınca hemen kalkması emrediliyor. Âyetten anlaşılıyor ki Hz. Peygamber ve Müslümanlar, Mekke'de iken zaman zaman müşriklerle beraber otururlar, söz arasında müşrikler, Peygamber'e vahyedilen Kur'ân âyetleriyle alay ederlerdi. Elbette Allah'ın Elçisi de, Müslümanlar da onların bu lâflarından rahatsız olurlardı. Burada Allah'ın Elçisine, Allah'ın âyetleri hakkında münasebetsiz laflar söyleyenlerle beraber oturmaması emrediliyor ama hitab, Pey-gamber'in kişiliğinde bütün inananlaradır. İnananların; dine, îmâna aykırı sözlerin söylendiği bir yerde oturmamaları gerekir. Çünkü küfre razı olmak insanı küfre götürür. Daha sonra inmiş olan Nisa Sûresinde de bu konuya dikkat çekil*miştir: (Allah) Size Kitapta indirmişti ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Şüphesiz Allah, bütün ikiyüzlüleri ve kâfirleri cehenneme toplayacaktır. (Nisa: 98/140) Nisa Sûresinin bu âyetinde, daha önce Allah'ın âyetleriyle alay edilen yerde oturulmaması emrinin indirilmiş olduğu belirtilmektedir. Sözü edilen emir, işte biraz önce izahına çalıştığımız En'âm: 55/68. âyettir. Çünkü En'âm Sûresi Mekke'de inmiştir ve 55. sırayı alır. Nisa Sûresi ise hayli sonra,Medine'de inmiştir, 98. sırayı alır. Bu âyetin, Yahûdî hahamlarının yanında oturup onların Kur'ân ile alay etmelerini dinleyen münafıklar hakkında indiği rivayet edilir. An*laşılıyor ki münafıklar içinde bazı kimseler vardı ki tam münafık değil-lerdi. İnanan, fakat zaman zaman içine kuşku düşen kimselerdi. Kur'ân-ı Kerîm bunları Kalblerinde hastalık bulunan" olarak tanımlar. Asıl münafıkların çevresinde bulundukları için onların etki alanı içinde idiler. Bu Müslümanlar, özel meclislerinde Yahûdî ve münafıklarla beraber oturur, onların Hz. Muhammed ve Kur'ân ile alaylı konuşmalarını din*lerlerdi. İşte onlara hitaben inen bu âyetler, İslâm ile alay edilen meclislerde oturmamalarını emretmiştir. Müslümanlar, henüz Mekke'den hicret etmeden önce Mekke müşrik*leri, Hz. Muhammed ve Kur'ân ile alay ederler, aynı mecliste bulunan Müslümanlar da çok azınlıkta oldukları için ses çıkaramazlardı. İşte orada inen En'âm 55/68'nci âyet, Müslümanlara, Allah'ın âyetleriyle alay eden müşriklerin yanında oturmamalarını, onlar alay etmeğe başlayınca kalkıp gitmelerini emretti. Müslümanlar da öyle yapıyorlardı. Medine'ye geldik*lerinde Müslümanlar, Yahûdî ve münafıklarla oturur, konuşurlardı. Yahûdî ve münafıklar da, özel toplantılarında Hz. Muhammed ve Kur'ân ile alay niteliğinde sözler söylerler, onlarla beraber oturan bazı samimi, fakat etki altında kalan zayıf Müslümanlar da onların bu alaylı sözlerini dinlerlerdi. İşte Nisa Sûresinin bu âyeti, daha önce, Allah'ın âyetleriyle alay edilen yerde oturulmaması emredildiği halde böyle yerlerde oturanları uyarmakta, Allah ve Elçisiyle alay edilen yerde oturup o sözleri dinleyen kimselerin de, o sözleri söyleyenlerin günâhına katılmış olacaklarını vurgulamaktadır. Hicretin beşinci yılına kadar bütün Yahûdîler Medine'den çıkarıl*mıştı. Demek ki bu âyet, hicrî beşinci yıldan önce inmiştir. Nisa 139'ncu âyet, münafıklarla Yahûdîler arasında bir dostluk ve antlaşma olduğunu, münafıkların Yahudileri dost tutup onlardan onur ve çıkar beklediklerini gösterir. Allah ve Peygamberiyle, din ile alay edilen bir mecliste gönül isteğiyle oturmak haramdır. Oturan da o alay edenler gibi olur, yani küfre gider. Fakat bu konuşmaları istemeyerek, gönülden ikrah ederek dinleyen küfre gitmez. Bundan önceki âyette, Mekke'de kâfirleri dinleyen Müslümanlara: Eğer onları dinlerseniz, siz de onlar gibi olursunuz!" denmemiştir. Çünkü Mekke'de bu sözleri dinleyenler, istekle değil, iste*meyerek dinliyorlardı. Ama Medine'de durum öyle değildi. Orada Yahûdî ve münafıklarla beraber oturup onların alaylı sözlerini dinleyenler, bunu dinlemeğe mecbur değillerdi. İsteseler itiraz edebilirler, oraya gidip oturmazlardı. Demek ki bu sözlerden hoşlanıyorlardı. Bunlardan hoşlanan da bizzat Allah ve Elçîsiyle alay etmiş olur. Bundan dolayı Medine'deki Müslümanlara: Eğer onları dinlerseniz, siz de onlar gibi olursunuz!" uyarısı yönelmiştir. Bir mecliste Allah ve Elçisiyle, Kur'ân ile alay edildiğini işiten mü'min, ya itiraz edecek, yahut hemen oradan kalkıp gidecektir. Nisa Sûresinin bu âyeti ile, En'âm 68'nci âyetin neshedildiğini ileri sürenler olmuştur. Fakat cumhurun ifade ettiği üzere aynı anlamı vurgu*layan iki âyet arasında nesih söz konusu olamaz. Aslında Kur'ân âyetlerinin hiçbiri diğerini neshetmez. Çünkü Kur'ân'da çelişki yoktur, çelişki olma*yınca nesih de olmaz. Nisa Sûresinin 140'ncı âyeti, geçmişte vukubulan bir olayı haber vermektedir. Haberlerde nesih olmaz.[1] Bu âyette unutma halinde oturmaktan ötürü insan sorumlu tutul*mamış, ancak hatırladıktan sonra oturulmaması emredilmiştir. Bu husus, dinin prensiplerinden biridir. Unutmaktan ötürü sorumluluk yoktur. Unut*mak, insanın elinde olmayan bir zayıflıktır. Allah insanı bundan affetmiştir. Yorum yoluyla bu âyetten, unutarak yapılan işlerden sorumluluk olmaya*cağı hükmü çıkarılmıştır. İbn Mâce'nin rivayet ettiği bir hadîs de bunu pekiştirmektedir: "Allah, bu ümmetten üç günâhı affetmiştir: Hatâ ile, unutarak ve zor karşısında yapılan günâhlar."[2] Gerçi hatâ ile adam öldürene diyet gerekir ama bu diyet, bir günâhın cezası değil, bir hakkın ödenmesidir. Çünkü bu olayda öldürülenin hakkına tecavüz vardır. Bu hak diyet ile giderilir. Bu âyet, dinle alay edilmedikçe kâfir ve fasıklarla oturulabileceğini de kanıtlar. Çünkü insanlar toplu halde yaşarlar. Onlarla da iyi geçinmek lâzımdır. Herkesin birbirinin düşüncesine hoşgörülü ve saygılı olması gerekir. Zaten: "Onların Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki onlar da bilmeyerek Allah'a övmesinler."[3] âyeti de başkalarının inancına saygılı olmayı emretmektedir. Ama bir mecliste dinle alay edilince, yani başkaları Müslümanın inancına tahammül edemeyip hakaret edince bu duruma razı olmak doğru değildir, oradan hemen kalkmalıdır. Fakat dîne, inanca sataşılmadığı, saygılı olunduğu sürece ayrı düşüncede olanların meclisinde oturmakta bir sakınca yoktur.[4] [1] Hâzin, Lubâbu't-Te'vîl: 2/145 [2] İbn Mâce, Talâk: bâbu talâkı'l-mukrah, h. 2045 [3] En'âm: 55/108 [4] Kasimî, Mehâsin: 6/2361 Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur’an Ansiklopedisi Kuba Yayınları: 5/206-208.
__________________
|
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0 Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2551
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() Alıntı:
alıntının yapıldığı ansiklopediyi yazan süleyman ateş bu açıklamaya inanmıyor ki çünkü kendisi bu tür tartışmalara giriyor...girdiğini biliyorum...girmektede haklıdır... velhasıl inancımıza tahammül edemeyen kişiye ders niyetine cevap vereyim ki o inancıma razı olsun....sukut her zaman altın değildir... ![]()
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0 Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2551
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() saol...
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0 Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2551
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() acırım sizlere...
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Namaza gidiyorum, alay dizilmiş, | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 05-09-2008 08:11 PM |
Alay etmek | Tilki_Andre | Eskiler (Arşiv) | 0 | 03-05-2008 08:27 PM |
Namazla alay edilmez | Tilki_Andre | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-06-2008 08:04 PM |
çanakkale savaşı ve 57. alay | KoJiRo | Eskiler (Arşiv) | 0 | 12-30-2006 02:34 AM |
Alay etmenin cezası. | XMaT | Eskiler (Arşiv) | 6 | 09-21-2006 10:10 AM |