Çocuk tecavüzünde "yeterli delil yok" beraatı 8 Aralık 2006

[CaKaLBoT]

Ankara 3.Ağır Ceza Mahkemesi, çoğu çocuk ve okul arkadaşları olan 21 kişinin defalarca tecavüzene mağruz kalan, 13 yaşındaki kız çocuğu Z.Ç.B davasında, İstanbul Adli Tıp Merkezi’nin raporlarına rağmen “delil yetersizliğinden” eylemin gerçekleştiği sırada 18 yaşın üzerinde olan 4 sanığın “yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle beraatine karar verdi.

Ankara 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davada, 13 yaşında tecavüze uğrayan ve o sırada babasının ölümü nedeniyle psikolojik tedavi gören Z.Ç.B’ye tecavüz ettikleri öne sürülen H.A, İ.C, O.D ve S.A’nın beraatine karar verdi. Mahkeme, sanıkların tecavüzü gerçekleştirdiklerine ilişkin “inandırıcı ve yeterli” delil olmadığına hükmetti. Mahkeme gerekçeli kararı ise daha sonra açıklayacağını bildirdi.

Olay tarihinde yaşları 18’den büyük olan 4 sanık hakkında Mahkeme savcısı da beraat kararı verilmesi şeklinde mütalaa sunmuştu. Savcı mütaalasında, “Aynı suçtan yargılanan çocuk sanıklardan bazılarının ikrarı, diğerlerinin savunmaları, ayrıca dosyamızdaki mağdureye ait Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın İhtisas Kurulu’nun 6 sayfalık raporu ve dosyamızda mevcut diğer delillerin değerlendirilmesi sonucunda sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı vicdani kanaatına varıldığından sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi talep olunur” dedi.

OLAYIN GELİŞİMİ

Akıllara durgunluk veren olay şöyle gelişti:

Ankara Mamak’ta annesi ve dedesiyle birlikte yaşayan Z.Ç.B, babasının ölümünün ardından depresyona girdi ve psikolojik tedavi görmeye başladı. Okulunda da başarısız olmaya başlayan küçük kızı, aynı okuldan A.H.K ve H.Ç. isimli iki erkek arkadaşı film izlemek ve çay içmek için eve çağırdılar ve ardından sırayla tecavüz ettiler. A.H.K ve H.Ç ertesi gün bu olayı okuldaki arkadaşlarına anlattılar.

“ANNENE SÖYLERİZ”

Belli bir süre sonra A.H.K. başka okuldan ****’yi de yanına alarak ilk tecavüzün ardından psikolojik sorunları daha da derinleşen Z.Ç.B’yi bir kez daha eve çağırdılar. Z.Ç.B, gelmeyeceğini söyleyince, annesine söylemekle tehdit ettiler. Küçük kıza bu kez toplu olarak tecavüz ettiler. Tecavüz olayı çevrede ve Z.Ç.B’nin okulunda duyulmaya ve küçük kıza sarkıntılık olayları da giderek artmaya başladı. Ortaöğrenim çağındaki tecavüz sanıklarının bu olayı her yerde anlatması üzerine yaşları büyük kişiler de talihsiz kızı sık sık Mamak Çöplüğü’ne ve başka ıssız yerlere götürerek tecavüz ettiler. Küçük kızın bunalımlarının artması ve olayın ailesi tarafından da duyulması üzerine annesi Z.Ç.B’yi doktora götürdü. Yaşının küçük olması nedeniyle yapılan muayenesinde bekaretini koruduğu görülen Z.Ç.B, başına gelenleri tüm ayrıntısıyla annesine anlattı. Korktuğu için başına gelenleri 1 yıl boyunca saklayan Z.Ç.B’yi annesi ikna ederek Yavuz Selim Polis Karakolu’na götürdü. Z.Ç.B uğradığı tacizleri ve tecavüzleri tüm ayrıntılarıyla karakolda bir bir dile getirdi. Savcılığın emriyle, polis, sanıkları okullardan, evlerden ve işyerlerinden topladı. Z.Ç.B, Adli Tıp Kurumu’na gönderildi, Adli Tıp Kurumu tecavüzü ve fiili livatayı tespit etti. İstanbul Adli Tıp raporunda da, Z.Ç.B’nin beyanlarına “yan deliller” bulunması halinde güvenilmesi gerektiğine işaret edildi.”

EN AZ 18 YIL HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Gözaltına alınan 15 kişiden 11’i hakkında yaşları 18’den küçük olduğu gerekçesiyle Çocuk Mahkemesi’nde diğer 4 kişi Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, “Suç tarihinde henüz 15 yaşını doldurmamış bulunan mağdure Z.Ç.B’nin psikolojik rahatsızlığından yararlanmak suretiyle tarihleri kesin olarak tesbit edilemeyen 2003 ve 2004 yılları içinde çeşitli zamanlarda ve mekanlarda gerek normal gerek livata yoluyla birçok kereler ırzına tecavüz ettikleri” gerekçesiyle sanıklar hakkında en az 18 yıl hapis istemiyle dava açıldı. 7 kişiye ise halen ulaşılamadı.