Ağar: Yeni bir anayasaya ihtiyaç var 7 Aralık 2006

[CaKaLBoT]

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Türkiye'nin yeni, demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Böyle bir talebimiz var ve bunu geliştireceğiz” dedi.


Ağar, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından Dedeman Oteli'nde düzenlenen “Sivil ve demokratik yeni bir anayasa” konulu panelde yaptığı konuşmada, 1982 Anayasasının, Türkiye'nin ihtiyacını karşılamadığını ileri sürdü.
“Türkiye'nin millet iradesi ile yeni bir anayasa yapabilmesi çok önemlidir” diyen Ağar, bu yeni anayasada Türkiye'nin ileri demokratik ülkelerin değerleri ile kendi değerlerini örtüştürmesi gerektiğini söyledi.

Ağar, Avrupa Birliği ile sıkıntıların yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin kendi iç demokratikleşmesini ihmal edemeyeceğini vurgulayarak, “Meselemiz Türkiye'de gerçek anlamda bir demokrasiyi var etmek, Türkiye demokrasisini güçlendirmektir. Türkiye bunu, bugüne kadar dış dayatmalarla yapmış. Türkiye'nin yeni, demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Böyle bir talebimiz var ve bunu geliştireceğiz” diye konuştu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ

Paneli yöneten eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da, 1982 Anayasasının sivil ve demokratik bir anayasa olduğunu söylemenin çok zor olduğunu söyledi.

Cindoruk, anayasanın bugüne kadar 61 maddesinin değiştirildiğini, bunun da anayasanın yaklaşık üçte birinin değiştiği anlamına geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ortada, bütün disiplinini kaybetmiş, bütünlüğü ve hedefleri değişmiş bir anayasa var. Anayasa yapılırken 'Avrupa'ya uymak zorunda değiliz' diyen sayın Kenan Evren, bugün 'AB'nin değerlerine uymalıyız' diyor. Burada soru şu; Türkiye bir anayasa değişikliği mi yapsın, yoksa yeni bir anayasa mı yapsın? Cumhurbaşkanlığı seçimleri gelmiş yine gafil avlanmışız. Bütün bu sorunları çözecek yeni bir anayasa neden yapmayalım?”

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum da, 1982 Anayasasının askerler tarafından yapıldığını ve demokratik olmayan usullerle kabul edildiğini belirterek, anayasa oylamaları da dahil Türkiye'de bugüne kadar yapılan 4 referandumun da anti-demokratik olduğunu savundu.

Demokratik bir anayasanın; katılımcı, çoğulcu, güçler dengesini içeren ve hukukun üstünlüğüne dayanması gerektiğini dile getiren Batum, “İnanılmaz bir liderler sultasına dayanan siyasi partiler sistemimizle, katılımcı bir anayasa çıkarabilir miyiz, soru budur” diye konuştu.

“DEFOLU ANAYASA”

Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu da, 1982 Anayasasının ”defolu” bir anayasa olduğunu ileri sürerek, “Bu anayasa görevini 1990'lı yılların başında tamamladı. Çağına uymayan bir anayasayla yolumuza devam ediyoruz” dedi.

Kalaycıoğlu, 1982 Anayasasında temel vurgunun demokratikleşme değil, asayiş ve istikrar olduğunu ifade ederek, “Bu anayasa, Türkiye demokrasisinin sırtında bir yüktür. Türkiye'nin bu yükten kurtulması ve meşruluk sorunuyla düçar olmayacak bir anayasa yapması gerekir” diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan da, Türkiye'nin sivil ve demokratik yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguladı. Erdoğan, 1982 Anayasasının toplumsal mutabakatın eseri olmadığını da savunarak, ”Değişikliklerle yap-boz tahtasına dönmüş bu anayasa yerine kendi içinde tutarlı yeni bir anayasa oluşturmak gerekir. Bu açıdan önümüzdeki seçimleri de yeni bir anayasa için referanduma dönüştürebiliriz” dedi.