Türkiye cinsellik üzerine bir filmi henüz kaldırmaz20 Aralık 2006

[CaKaLBoT]

Genk kuşağın başarılı isimlerinden Sinem Kobal, "Oyunculukta kurallarım yok ama cinsellik üzerine bir filmde rol almam. Türkiye böyle bir filmi henüz kaldırmaz" diyor.

İlk olarak "Dadı" dizisiyle dikkatleri çeken Sinem Kobal, şimdilerde "Selena"nın iyilik perisi olarak izleyici karşısında... Yeteneğine güvendiğini, kendisine gelen projelerin de başarısının göstergesi olduğunu belirten Kobal, "Oyunculukta kurallarım yok. Ama cinsellik üzerine bir filmde rol almam, çünkü Türkiye böyle bir filmi henüz kaldırmaz" diyor.

"Selena" rolünü kabul etme sebebiniz neydi?

- Bugüne kadar en çabuk ve en içime sinerek kabul ettiğim rol "Selena" oldu. Senaryo, Gani Müjde ve Tükenmez Kalem ekibine ait. Kaliteli bir iş olacağını biliyordum. Yönetmenimiz Bora Onur ve Süreç Film de işin içinde olunca hemen kabul ettim.

Hayali kahramanlara sıcak bakmanızın henüz çok genç olmanızla da alakası var mı?

- Tabii ki! Daha 19 yaşındayım. Olgun bir yanım olmasına rağmen, 30’uma da gelsem bir çocuk yanım kalacak, biliyorum.

13 yaşında setlerle tanışmışsınız. Çocukluğunuzu yaşayamadığınızı d üşündünüz mü hiç?

- "Çocukluğumu yaşamadım" diyemem. Bu biraz da aile yapısıyla alakalı bir şey. Ailem beni hiçbir şeyden mahrum bırakmadı. Ben sekiz yıl bale yaptım. Dört yaşımdan beri haftanın iki günü düzenli olarak gidiyordum baleye. "Dadı" da benim için tıpkı bale gibi devam etti. Okuldan sonra sete gidip, çok büyük ustalarla çalışma imkanı yakaladım. Erken yaşta sorumluluk sahibi olmayı öğrendim. Bu işle sadece laf olsun diye uğraşıyor olsam; "Niye daha çok gezip tozamıyorum" diye üzülürüm ama öyle bir derdim yok! Eğer istemezseniz şöhretle çok içli dışlı olmayabilirsiniz.

Şöhretle içli dışlı olmamak için neler yapıyorsunuz?

- Bir yere kadar şöhretle iç içesiniz. Çünkü başarı şöhreti getiriyor. Ama şöhret diye bir meslek yok! Bu işi şöhret için yapmazsanız, araya o sınırı koymuş olursunuz. İşinizi yapıp, evinize gidersiniz. Ancak işinizi yaptıktan sonra, basının olduğu yerlerde özellikle gezerseniz, hayatınızı şöhret üstüne kurmuş olursunuz. Böylece bir şeylerin malzemesi olmaktan kurtulamazsınız. Hızlı bir hayat bana göre değil!

Oyunculuğunuzu beğeniyor musunuz?

- Her geçen gün oyunculuğumun geliştiğini düşünüyorum. Başarılı olmasam bu kadar çok projede, birçok başarılı isimle bir arada yer almazdım. "İyi bir oyuncu olma yolunda minik minik adımlar atıyorum" diyebilirim kendim için.

BENDEN GÜZEL KIZLAR VAR

- Yaşınız büyüyor ama siz hálá çocuk dizilerinde rol alıyorsunuz, neden?

Gençlik dizileri ve filmleri adına yapabileceğim en güzel kariyeri yaptım. "Selena", benim genç kızlıktan kadınlığa geçtiğimi gösteren bir iş. Belki beni birden bire 25 yaşındaki birini canlandırırken görselerdi çok yadırgayabilirlerdi.

Yaşınızdan büyük görünüyor olmanız sizin için bir avantaj mı, dezavantaj mı?

- Tamamen sarışınlığımla, uzun ve ince bir fiziğe sahip olmamla alakalı bir şey bu. Aslında vücudum erken gelişmedi. Hep sopa gibiydim. Vücudumun şekillenmesi geç oldu ama boyum uzundu, inceydim ve uzun sarı saçlarım vardı. Tüm bunlar insana hava veriyor ve büyükmüş gibi gösteriyor.

"Sarışın güzel" sıfatının oyunculuğunuzun önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?

- Benden çok daha güzel kızlar var. Yüzüm birçok role uyabiliyor. Benim avantajım da bu. Bunların yanı sıra oyunculuğumun geri planda kaldığını düşünmüyorum. İçinde bulunduğum projeler bunun göstergesi... Farklı roller canlandırdıkça insanlar sizin yeteneğinizi anlar. Özgü Namal yıllardır oyunculuk yapıyor ama bir reklam filmiyle patladı! Bu önünüze çıkan projelerle alakalı bir şey.

"Öpüşmem, sevişmem" şeklinde kurallarınız var mı?

- Türkan Şoray da yıktı kanunlarını! Devir değişiyor, insanların bakış açıları da değişiyor. Önemli olan neyi, niçin yaptığınız...

Mesela Melissa P’nin cinselliği keşfi üzerine yazdığı "Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi" kitabı filme çekildi. Bu filmin Türk versiyonunda oynar mıydınız?

- Türkiye’de böyle bir işi yaptıktan sonra mutlu olmam. Açıkçası mutlu olmayacağım bir işi de yapmak istemem. Çünkü Türkiye cinsellik üzerine bir filmi henüz kaldırmaz.

Sevgiliniz var mı?

- İki yıllık bir ilişkim var. Gayet de iyi gidiyor.

"Televizyona çıkmak" diye bir meslek yok

Anne olsanız 13 yaşındaki kızınızı oyunculuğa yönlendirir misiniz?

- Yönlendiririm tabii. Çok şanslıyım ki bilinçli bir ailem vardı. Ya aile çok bilinçli olmalı ya da psikolojik yardım alınmalı... Yoksa bunun çöküntüleri yaşanabilir. Ailem beni çok iyi yönlendirdiği için psikolojik yardıma ihtiyaç duymadım. Şimdiki çocuklara "İleride ne yapmak istiyorsunuz" diye sorduğumda bana "Televizyona çıkmak istiyoruz" diyorlar. Aslında cevap bu olmamalı. Müzisyen olabilir, oyuncu olabilir ama "televizyona çıkmak" diye bir meslek yok! Bu konuda aileler biraz çocuklarını bilinçlendirirse hatalar azalır.

Röportaj: Pınar YILMAZERLER Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN

[CaKaLBoT]

türkiyede sen ve senin gibi genç yaşta şöhret merakı olanlar olduğu sürece bu ülke tabiiki cinselliği kaldıramaz...