![]() |
![]() |
#1 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Oct 2005
Konum: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 40
Mesajlar: 7,226
Teşekkür Etme: 547 Thanked 425 Times in 271 Posts
Üye No: 3561
İtibar Gücü: 3166
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Onun "Güneş topla benim içim" mısralarını duymayan yoktur. "Bir soğuk yel eser / Üşür ölüm bile" mısralarına da çok kişi aşinadır. Ama onun şairliği bu popüler olmuş mısralarla sınırlı değildir. İşte 70 yıllık bir şiir ustasının şiir dünyası:
Can Bahadır Yüce'nin eleştirisi İyi şiirin ne olduğunu bulmaya çalışan genç bir okursanız, işiniz biraz şansa kalmış demektir. Elinize usta şairlerden birinin kitabının geçmesini beklersiniz. Ya da bir dergide, televizyonda bir ipucu yakalamaya bakarsınız. Ben Ülkü Tamer’le on yıl önce, böyle tanıştım. 1997 olacak, TRT’de Yunus Emre’den bahsediyor, “geliyorum” ile “gidiyorum” sözcüklerini kafiye sananlardan yakınıyordu. Benim için o güne kadar yalnızca “Güneş Topla Benim İçin”in söz yazarı olan şairi okumaya böylece başladım. Kimsenin tavsiyesini duymadan, görmeden (buna üzülmeli miyim, sevinmeli miyim?) O ilk okumalarda Ülkü Tamer’i zihnime büyük şiirlerin değil de büyük dizelerin şairi olarak yerleştirmişim. “Silahlarımı da severdim, güvercini de”, “Kim açtı bilmiyorum kapısını dünyanın”, “Yazın bittiği her yerde söylenir” gibi dizeleri okuduğunuzda, bunların çarpıcılığı şiirinkini bastırıyordu. “Yüreğinden faytonlar geçiyor / çocuklar dolmuş sabahları” dizelerini on yıldır unutamadım. Tıpkı, “senin bir ırmağın vardı, adı aklımdan çıkmaz” gibi. Satranca başlarken mırıldandığımız, “bir şair sesini satranca çeker” gibi. İyi birer dize lezzeti taşıyan şiir adlarını da unutmayalım: “Çocuklar Atlara Gülümserdi”, “Seni Sevdim Olur Mu?”. Tüm bunlar, ‘Kendi Gök Kubbemiz’ ile ‘Çocuk ve Allah’ı hatmetmiş bir genç için çok yeniydi elbette. Bir o kadar da güzeldi. Belki bu yüzden, Ülkü Tamer’in pek çok şiiri ‘Çocuk ve Allah’ duyarlılığının tazelenmiş bir versiyonu gibi gelir bana , ve öyledir- bu bilinçaltımın bir oyunu değilse! Bir dizesini değiştirerek söylersem, Ülkü Tamer’in şiiri ilkyaz kıyılarına benzer. O, şiirine çiçeği yakıştırır. Şairlerin en sinemaseveridir, virgülü sinemaya gönderir. Şiirinde çocuklar, atlara gülümser. Replik-dizeler yazar: “Yanılıyorsun, Fred, o gün vurdular.” Bazı filmlerin şiir okuma (hattâ yazma) isteği uyandırdığı gibi bazı şiirler de film görme iştahı uyandırırsa, bunlar, Ülkü Tamer’inkilerdir. Şiirindeki müzik, kendi müziğidir. Robert Koleji’yle Gaziantep karışımı bir şey. Biraz kenarda durmayı seçse de gözlerinin hep üzerimizde olması (ilk kitabım için yazı yazdığında nasıl mutlu olmuştum!), seçkin çevirileri, başka şeyler yapsa da şairliğiyle yetinmesi, alçakgönüllülüğü değil sadece onu Türk şiirinde saygın kılan. Şiirlerini okumalısınız. Hazır, Kırmızı Yayınları da şairin toplu şiirleri ‘Yanardağın Üstündeki Kuş’u yeniden bastı. Bir şaire yapıtlarını okumaktan daha iyi bir doğumgünü hediyesi verilir mi? Geçenlerde ‘sevgililer günü’nü kapak yapan bir kitap ekinde (böyle şeyler de oluyor artık) yeni bir şiiri vardı Ülkü Tamer’in. Yine kendine has imgelerle... Yeni kitabı da sonbaharda çıkacakmış. Duyurmuş olalım. ------- Bir kısa söyleşide şairin uzun hayatı Bugünlerde 70 yaşını kutlayan Ülkü Tamer’e ve yapıtlarına ‘eğilmek’ için bir başka bahane de Feridun Andaç’ın hazırladığı “Ülkü Tamer’le Hayata ve Şiire Dair” adlı söyleşi kitabı. Bu 100 sayfalık, küçük boyutlu kitap, Tamer’in yaşamına ve şiirine kuşbakışı göz atma imkanı sağlıyor. Söyleşide, hem şiirimizin yakın geçmişine hem de özelde Ülkü Tamer’in şiire bakışına dair bellekte kalacak cümleler var. Örnekse, herkesin birbirinden etkilendiği İkinci Yeni yılları için şöyle diyor Ülkü Tamer: “Çok kişi birbirinden etkileniyordu. Sözgelimi, Cemal Süreya ‘Gibi bir Erzurumlu’ mu diyordu, ‘Gibi bir...’ moda oluyordu hemen. İkinci Yeni’nin olanaklarını sadece biçim olarak benimseyenler silinip gitti. Şair olanlar kaldılar, seslerini buldular.” Şu diyalog da şairin şiirden ne anladığını en iyi özetleyen bölüm bana kalırsa. Andaç soruyor: “Şiir, hayatı değiştiren midir, yoksa dönüştüren mi?” Ülkü Tamer cevap veriyor: “Şiir, yaşama ekleyendir, renkler katandır.” Bunu okuyunca, şiirden aslında çok şey mi bekliyoruz, diye düşündüm. Yine de bu kitaptan, daha çok şey, daha kapsamlı, daha oylumlu olmasını, bir fotoğraf albümü içermesini beklerdim. Ama belki de en iyisi küçük mutluluklarla yetinmek. kitap zamanı
__________________
Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin... ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mehmet Tamer Altıparmak | GooD aNd EvıL | Edebiyat | 276 | 05-03-2009 03:22 PM |
Mehmet Tamer Altıparmak | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 277 | 12-24-2008 10:20 PM |
Tamer Karadağlı Otelde | cilginmax | Adult eski arşiv | 1 | 08-13-2008 08:59 AM |
'Tamer Kızıyla İlgileniyor'/24.10 | D@!?l<_@NG€L | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-24-2007 08:26 PM |
60 yaşında okumaya karar verdi,90 yaşında rektör oldu,120 yaşında öldü! | KoJiRo | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-14-2007 05:05 PM |