![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
![]() ![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Yeni Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 14
Teşekkür Etme: 0 Thanked 2 Times in 1 Post
Üye No: 24620
İtibar Gücü: 1355
Rep Puanı : 110
Rep Derecesi :
![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() Ozan Emekçi: Maraş olaylarında 20 yakınımı kaybettim
Halk Ozanımız EMEKÇİ (Ali Haydar Berktaş) ve Zeynel Çakan ile Maraş Olayları ile ilgili sohbet ettik. Ozan Emekçi, Maraş olaylarında 20’nin üzerinde yakınını kaybetmiş Zeynel Çakan ise olayların olduğu sırada 15 yaşında Maraş Lisesi 2. sınıf öğrencisi imiş. Olaylar başladığı sırada okulda olduklarını ve 2 öğretmenlerinin katledildiğinin duyulması üzerine okulu terk ederek hastahaneye gittiklerini ve orada da olayların başladığını anlattı. Halk Ozanımız EMEKÇİ (Ali Haydar Berktaş) ve Zeynel Çakan ile Maraş Olayları ile ilgili sohbet ettik. Ozan Emekçi, Maraş olaylarında 20’nin üzerinde yakınını kaybetmiş Zeynel Çakan ise olayların olduğu sırada 15 yaşında Maraş Lisesi 2. sınıf öğrencisi imiş. Olaylar başladığı sırada okulda olduklarını ve 2 öğretmenlerinin katledildiğinin duyulması üzerine okulu terk ederek hastahaneye gittiklerini ve orada da olayların başladığını anlattı. Maraş olayları olduğunda kaç yaşında idiniz? Emekçi: Maraş olayları olduğu yıl 23 yaşında genç bir ozandım. Olayların olduğu sırada tesadüfen kısa süreliğine Niğde’de bulunuyordum, ailemse Maraş’ta idi. Zeynel Çakan; Olaylar başladığında okulda derste idik. Derse girdikten kısa bir süre sonra anons yapıldı. İki öğretmenimizin öldürüldüğü ve dersleri boykot edeceğimiz söyleniyordu. Öldürülen öğretmenlerimizin 2’si de Töb Der Üyesi öğretmenlerdi. Akşam öldürülmüşlerdi. Sabah, cenazelerimize sahip cıkmak için okuldan çıktık ve hastahaneye gittik. Cenazelerin normal olarak bir kaç saat içinde bize edilmesi gerekiyordu. Bütün işlemler bitmişti aslında. Akşam 4’e kadar bizi hastahane önünde beklettiler. 1000 kişilil bir kalabalıktık. Planlı bir biçimde bizi orada beklettiler. Kalabalık gittikçe büyüdü. Gerilim giderek artıyordu. Çeverede insanlar kümeler halinde öbeklenmişlerdi. Bir kaç tanesini tanıdığımı farkettim, bu insanların hepsi MHP’li ülkücü olarak tanınan insanlardı. Önce meraktan dolayı orada olduklarını düşündük. Oysaki bilerek, planlı bir şekilde oraya yerleştirilmişler. Ve bu kümelerden bir koridor oluşturulmuşlar. Meğerse mevzilendirilmişler. Hastahane önünde biriken kalabalığa bir tuzak oluşturulmuş . Kalabalık bu koridordan geçerken kalabalığın, arkasından saldırı başlatıldı. İnsanlar önce orada tarandı. Kalabalığa yapılan bu ilk saldırı sonrası kaçabilenler, o koridordan kaçtılar. Çevredeki Alevilerin ve demokratların evlerine sığınabilenler o evlere sığındılar. Kaçamayanları hastahane civarında öldürdüler. Bütün bu anlattıklarım on on bei dakika içinde olup bitenler. Ve olayların başlangıcı. hale getirebildiklerini orada öldürdüler. Saldıranlar kimlerdi? Z.Ç; Sadece Maraş’ta yaşayan MHP’liler değildi saldırganlar, dışarıdan insanlar getirilmişti. Ve saldıran grup giderek arttı. Türkiye nin her tarafından faşitler getirilmişti bu katliam için. Olaylar ne kadar sürdü? Z.Ç; 4 gün sürdü. Tespit edilmiş evlere, sistemli bir şekilde, organize olarak saldırdılar. Alevilerin oturdukları bölgede sunni ya da MHP’li varsa bunlara bayrak asmalarını söylemişler. Alevi, ilerici demokratların evlerine de çeşitli işaretler koymuşlar. Önceden yapılmış bir plan bir organize sözkonusu. Siz olaylar sırasında Maraş’ta değildiniz. Niğde‘de bulunuyordunuz. Olayları nasıl öğrendiniz? Emekçi; Akşam 8 haberlerinde duydum. Spiker 4 kişinin öldüğünü ve isimlerini saydı. Bu isimlerden bir babamın ismi idi.İlk basılan basılan evlerden birisi idi bizim evimiz. Neden ilk seçtikleri evlerden biri sizin eviniz oldu? Emekçi; Bizim evimiz bilinen bir evdi. Mahsuni Maraş’a geldiğinde bizim evimizde kalırdı. Bizim evimizde sabahlara kadar saz çalınırdı. Yörede bilinen bir aileydik. Onlara göre kızılbaş komünist bir aile yani mimlenmiş bir aile idik. O çevrenin hoşuna gitmeyen özelliklerimiz vardı. Ne yaptınız duyduğunuzda? Hemen Ankara’ya geçtim. Bir an önce Maraş’a gitmek istiyordum. Olaylar önce Maraş nasıl bir kentti? Emekçi; Daha çok Kürtler’in, Türkler’in, Çerkezler’in Arnavutlar’ın az da olsa Araplar’ın bir miktarda Emeniler’in yaşadığı bir şehirdi. Ermeni kıyımında bir çok Ermeni’nin yok edildiği bir yerdir Maraş. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Ovası verimlidir. ‘Taş atsanız taş biter’ denir ya öyle bir yerdir. Ekonomisi üç beş ailenin elindedir. Önceleri Alevi kökenli aileler genelde geçici işler için, örneğin ırgatlık pamuk işçiliği gibi işler için gelip daha sonra köylerine dönerlerdi. Bir süre sonra bu insanlar mal mülk sahibi olmaya ve giderek yerleşik düzene geçmeye başladılar. Yavaş yavaş bu insanlar küçük dükkan sahibi olmaya başladılar ve giderek 1975’li yıllarda her iş kolunda aleviler vardı artık. Önceleri şehre gelen bir göçmen işçi, herhangi bir restoranta yemek yemeye giderken, 1975’ler sonrası kendi çevresinden tanıdığı bir alevinin restrantına gitmeye başladı. Yerli halk da kendi çevresi içinde yaşamayı sürdürdü, yani bir saflaşma başlamıştı artık. Komşularımızla ilişkilerimiz çok iyi idi. Herkes birbirine evinin anahtarını bırakıp giderdi. Kapılar kilitlenmezdi. Sonradan bir MHP örgütlenmesi başladı. 1975’lerle birlikte annem sıkça ‘buradan gidelim, buralar bizim için tehlikeli artık’ demeye başladı. Maddi olarak her şeyleri olmasına rağmen yaşadıkları yerde mutlu ve huzurlıu değillerdi artık. Z.Ç; Sosyolojik yapısından kaynaklanan kültürel farklılıklar vardı. Kendilerine yabancı olanı kabul etmeme çok fazla idi. Köylüler kendi köylerinde çalışma olanakları olmadığı için Maraş’a göçebe işçi olarak giderlerdi ve en alt düzeyde çalışırlardı. . O nedenle yerli halk için bir tehlike teşkil etmiyordu, seslerini çıkarmayorlardı. Ama bir süre sonra göçebe olarak gelen insanlar kendi birikimlerini oluşturmaya, mal mülk sahibi olmaya başladılar. Ekonomik güç olmaya başladılar. Bu oradaki birtakım güçlerin hoşuna gitmedi. Ekonomik boyuttaki bu değişim Maraş Halkı’nın Alevi ve devrimci insanlara karşı tavrını da değiştirdi ve. Olaylar olduğu sırada Maraş’ta değildiniz. Peki olaylar yani bu katliam başlamadan önce kentte bir gerilim var mı idi? Emekçi; Bakın, bir örnek vereyim. 1967 yılında Elbistan’da bir halk konseri yapıldı. Mahsunu, Osman Dağlı’nın da ozan olarak katıldıkları bir halk konseri idi bu. O günün gazetelrine bakıldığınıda bu görülür. Bütün alevi solcu evleri varsa o zaman tahrip edildi. . Bu küçük çaplı bir maras olayları proası idi. Bu olaylarda Amcamınsokaklarda sürüklemişler, sakallarını yolmuşlardı. Bu olaylardan bir ay sonra da hayatını kaybetti zaten. Bir de Ecevit ve Erbakan’ın iktidarda olduğu 1974 yılında o zamanlar saç uzatmak genç delikanlılar arasında moda idi. Saçı uzun olan gençleri toplayıp linç etmeye kalktılar. Beni de sayıları binleri bulan bir kalabalık sürükleyerek berbere götürdü. Hem dayak attılar hem de saçımı kestiler. Maraş daha önce de böyle şeyleri yaşamıştı kısacası, böyle bir zemin vardı Maras’ta. Karanlık güçler kısa süreli bir propaganda ile o güruha her şeyi yaptırılabiliyorlar. Niye tahrik oldu bu insanlar? Emekçi; ‘Camiler yakılıyor, din elden gitti’ laflar ortaya atılmış. Sonradan bakıyorsunuz; bu doğru değil. Eğer bu doğru ise; yani madem cami yakılınca tahrik oluyorlar, geçtiğimiz yıl Hollanda’da Van Gong öldürüldüğünde sayısız cami yakıldı, tahrip edildiç. Oradaki müslümanlar niye tahrik olmadılar. Almanya’da da camiler yakıldı. Niye buralarda tahrik olmuyorlar Niye buralarda tahrik olmadılar? Emekçi; Çünkü güçsüzü yok etme meselesi bu. ‘Katli vacip, malı helal’ uygulamasını şimdi günümüzde böyle uyguluyorlar. Güçsüzün elindeki malını mülkünü almak için yapılan yağmalamak,talan etmek için yapılan bir 20. yy. 1400 önceki gibi katli vacip uygulayamıyorsunuz. Dünya dönüp size bakıyor. Bunun için mazeret bulmakgerekiyor. Bu işin organızesınde devlet var idi. Devlet Maraş olaylarını organize ederek ekonomik duruma müdahale edmiştir. Devlet ekonomik krizi de hesaba katarak sıkıyönetim uygulamasına geçmek için geçerli bir mazeret arıyordu. Bunun için 50 100 kişinin ölmesi yeterli değildi. Olayın boyutlarını büyük tutmak gerekiyordu. Devlet bu nedenle böyle büyük bir katliam organize etti. Ekonomik güç Aleviler’den alınmıştır. Böylece sağ, gerici, esnafın gücünün kaybetmesinin önüne geçilmiştir. Maraş katliamı Alevi Katliamıdır, çünkü Aleviler hedeftir. Aynı zamanda Kürtler katledilmişlerdir. Kürt katliamıdır. İlerici demokratlar katledilmişlerdir. Yani aynı zamanda sınıf katliamıdır. Z.Ç; Bana göre bir tahrik var. Önemli olan planlı bir girişim ve tahrik edecekleri kesimi çok iyi seçiyorlar. Son günlerde yaşadığımız bayrak olayı gibi. İngiltere’de bir gazete; ‘Türkiye’de savaş çıkarmak istiyorsanız bayraklarına küfür edin. Bu yeterlidir’ diyor. Bu tahrik MİT tarafından organize edilmiştir. Devlet tarafından organize edilmiştir. Devlet birlikte çalışan MHP tarafından organize edilmiştir. Tahrih edilenler zavallı vatandaşlar. Fakir, fukara ekonomik sıkıntı içinde olan insanlara ‘bir alevi öldür, malı mülkü senin olsun’ diye propaganda yaptılar. Zavallı insan sürüleri de buna inandılar. Bunca olaylar olurken devlet güçleri var mı idi? Z.Ç; Askeri güç şehrin çevresini kapatmıştı.Şehre giriş çıkışı durduruncaya kadar, şehir içindeki katliamı önleyebilirlerdi. Şehre giriş çıkışı kapatarak, katliamın içeride daha rahat yapılmasını sağladılar. Yakın çevredeki insanların akrabalarına ulaşmalarını engellediler.Şehir tanklarla cemselerle çevrilmişti. 4 gün süren katliam boyunca, katliamı önlemek için güvenlik güçleri hiç bir şey yapmadılar. Maraş’a isteselerdi bir iki saat içinde asker indirebilirlerdi. 4 gün sonra asker indirildi. Kıbrıs’a bir gecede asker indiren Türkiye, Maraş’a katliamına 4.gününde müdahale edebildi. Emekçi; Töb Der’li polislerin silahları alınmış daha önceden. Olayların başlayacağı Bakanlığa kadar bildirilmiş zaten. Asker sadece artık Marai ın çevresinden gelen halkı durdurmak için şehri kuşatıyor ve Maraş içindeki cani sürüsünün canının korumak için geliyor. Z.Ç: Çevreden gelen bize ulaşabilen insanlarla birlikte, içerdeki canilere karşı gögüs gögüse birlikte çarpıştık ve kendimizi koruduk. Kurtulan insanlar bu sayede kurtuldular zaten. Bu olaylardan sonra mağduriyetler yaşadınız? Bu olaylar yaşamınız nasıl etkiledi? Emekçi; ailem ve yakın arkadaşlarımı da sayarsam 20’nin üstünde yakınımı kaybettim. Babamın ölüsünü bile göremedim. Düne kadar konuştuğunuz insanlar bir anda yokuldular. Doğup büyüdüğüm yeri terk etmek zorunda kaldım. Daha da kötüsü de yaptıklarından pişmanlık bile duymayan insanlara terk edmek zorunda kaldık doğduğumuz yerleri. Herkes babasını çok sever. Hala aklıma geldiğinde etkileniyorum. Z.Ç; Ben de bir çok yakınımı, arkadaşımı, tanıdığımı kaybettim. Çoluk, çocuk vahşice katledildi. Aileleri topluca katlettiler. Sokaklarda üzerimize kurşunlar yağdırıldı. Bizler yıllarca bu korkularla yaşadık. 26 yıl geçti şimdi size anlatırken bile çok etkilenerek anlatıyorum. Hukuki olarak mağduriyetinizden dolayı bir tazminat ödedi mi devlet? Emekçi; Cüzi bir ödeme yapıldı. Evleri yakılanlara bir miktar para ödediler. 20 küsur insana ceza aldı. Bunlar da asıl suçlular değil, arayanı soranı olmayan maşa olarak kullandıkları insanlar ceza aldılar. Siz ülkenizi daha az mı seviyorsunuz? Emekçi; Bir ülkeyi sevmek insanını sevmekle başlar. Burada rahat koşullarda yaşamama rağmen, ben oradaki yakınlarımı, dostlarımı yani insanlarını özlüyorum. Türkiye’de bu katliamı yapan insanlar Türkiye’yi sevmezler. Çünkü insanı sevmiyorlar. ‘Önce müslümanlık sonra insan’ diyemez bir insan. Önce insan sevilir. Maraş’ta Ermeni bırakılmadı, Alevi bırakılmadı. Buyrun camilerinizle başbaşa yaşayın. Sivas katliamı bir vahşilik örneğidir. Sivas yaşadığı müddetçe Aleviler ve demokratlar daha güçlü olacaklardır. Bu kaliamları asla unutmamak gerekiyor. Anadolu artık katlimlar yaşamamalıdır. Bu konuda hem aleviler, hem devlet tarafından yapılması gereken şeyler var. Sivas’ta Katliamı’nda ‘yakın ulan, yakın’ diye bağırıyor yobaz, asker durmuş, seyrediyor. Aleviler bu ülkeye vergi veriyor, çocukları orduda devlete bağlı askerlik yapıyorlar. Devlet alevilerden özür dilemelidir. Devlet Anayası’nda Alevileri güvence altına almalıdır Diyanet özür dilemelidir. Cemevleri serbest bırakılmalı, zorunlu din dersleri gibi asimilasyona yönelik devletin bu uygulamaları kaldırılmalıdır. Alevilere gelince korku duvarını aşmalıdır Aleviler artık. Aleviler birleşmelidir ve aşağılık komplekslerini atmalıdırlar. Ankara’da Ramazan’da Aleviler sahur da kalkıp, lambalarını yakıp, söndürüyorlar. Bu korkudur. Bu Laiklik değildir. Z.Ç; ben ülkemi çok seviyorum. Onlar ‘böl, parçala, yönet’ mantığı ile yönetmek istiyorlar. Ben ülkemde yıllarca okudum ve oranın insanı olarak ülkemde kalıp, orada hizmet yapmak isterdim. Ama bizim gibi insanları köklerinden sökerek ülkeyi gericileştirdiler. İşlerine gelen bu idi. Ama biz ülkemizi seviyoruz ve aydınlık bir Türkiye istiyoruz. *Bu yazı, Alevilerin Sesi dergisi 84. sayısında ayın konusu olan "Yükselen Milliyetcilik ve Tahrik edebiyatı” başlığı altında işlenmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ozan ve Ömer cezalı.. | styla45 | Diğer Süper Lig Takımları | 0 | 04-04-2010 02:49 AM |
Ahmet Tevfik Ozan | GooD aNd EvıL | Edebiyat | 254 | 04-22-2009 05:46 PM |
Hüseyin Ozan Öztürk | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 252 | 08-26-2008 02:24 PM |
Ozan Fedâi | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-06-2007 09:24 PM |
Emekçi karikatürleri yarışacak | DHeMLy-CHaY | Eskiler (Arşiv) | 0 | 04-01-2007 06:27 PM |